Aydın Teknik Elemanlar Derneğinin (AYTED) yürüttüğü, AB Leonardo da Vinci hibe destekli "Nehir Havza Yönetimi ile Su Kapasitesinin Artırılması Projesi" kapsamında İsveç ve Letonya'da uygulama eğitimine katılan kursiyerler, çalışmaların yurtdışı bölümünü tamamlayarak yurda döndü.
Proje kapsamında;

•    AYTED – Başvuru Sahibi
•    Nytorp Nature Vocational High School (İsveç) – Yabancı Ortak
•    Visku Profesionala Vidusskola (Letonya) – Yabancı Ortak
•    Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
•    Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği
•    Aydın Ovası Sulama Birliği
•    DSİ 21. Bölge Müdürlüğü
•    Nazilli Pamuk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü
•    Üçyol Gıda ve Makine Orman Ürünleri Ltd.Şti.
•    Aydın İl Özel İdaresi


yer almaktadır. Bu kurum ve kuruluşlardan 51.856 € destek alan proje kapsamında uzman kişilerden oluşan 30 katılımcı önce yurtiçi eğitimler aldıktan sonra İsveç ve Letonya’da uygulamalı eğitimlere katılmıştır.
İsveç ve Letonya'da AB Su Çerçeve Direktifinin uygulanması yönünde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi veren AYTED Genel Sekreteri ve Proje Yöneticilerinden Eyüp Taytan; "Her iki ülkede yapılan çalışmalar sonucunda önemli deneyimler edindik. Ülkemizin havza yönetimi konusunda güçlü ve zayıf yönlerini irdeleme fırsatı bulduk. AB Su Çerçeve Direktifinin Ülkemizde de uygulanması konusunda, özellikle Büyük Menderes Havzasında, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceği konusunda tecrübeler edindik. Suyun koruma-kullanma dengesi gözetilerek, sürdürülebilir ve entegre bir şekilde yönetimi için, AB mevzuatı ile Ülkemiz mevzuatının uyumlaştırmasının önemli ama yeterli olmadığını vurgulayarak, suyu temin eden, farklı maksatlarla kullanan, dağıtan ve bir şekilde su yönetiminden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen tüm paydaşların su yönetimine etkin bir şekilde katılımı büyük önem arz etmektedir" dedi.Taytan, ülkelerarası işbirliğinin önemine vurgu yaparak bu faaliyetlerin ileriki yıllarda da sürdürülmesi temennisinde bulundu.
Proje ekibinden Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Araş. Gör. İbrahim Hakkı ÖZİÇ ise “BM verilerine göre su zengini olan bölgelerde kirlenme hızla artmakta, kullanılabilir su potansiyeli azalırken su maliyeti artmakta ve kişi başına düşen su miktarı düşmektedir. Dünya toplam su arzının % 66’sı tarım sektörü tarafından kullanılmaktadır. 20. yüzyılda artan dünya nüfusuna bağlı olarak tarımda kullanılan su 5.7 kat artmıştır. Arz edilen su miktarının 2025’de tarımda 1.2, endüstride 1.4, evsel tüketimde 1.5 kat artacağı beklenmektedir. Bu durum su kaynaklarının bütüncül, katılımcı, akılcı ve sürdürülebilir yönetimi için yeni bir bakış açısının geliştirilmesi gerektiği, suyun hidrolojik ve fiziksel sınırlara göre hareket ettiği gerçeğinden hareketle, havzaların entegre su yönetimi uygulamaları için en uygun ölçek olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.” şeklinde görüş belirtti.
Proje ortaklarından Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği Genel Sekreteri ve yine proje ortağı kurumlardan  Aydın İl Özel İdaresinde Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten, İsveç’e düzenlenen hareketliliğin de grup lideri olan  Hasan Sarıoğlu;  “Yapılan çalışma sonucunda gerek kültürel gerekse mesleki anlamda önemli deneyimler kazandık. Bu hareketliliğe katılan tüm arkadaşlarımızın, AB konusunda kültürel, sosyal ve teknik anlamda ön yargılardan sıyrıldığını, AB normlarına ulaşma yolunda özgüven kazandığını gördüm.  Proje hem benim fiilen yürüttüğüm görev, hem de diğer katılımcıların kendi sektörlerindeki çalışmaları bakımından da çok faydalı oldu.  AB Su Çerçeve Direktifi'nin ülkemizde de uygulanması konusunda, öncelikli olarak da şehrimizde bulunan Büyük Menderes Havzasında, bundan sonraki çalışmalarda nasıl ilerlenebileceği konusunda yol gösterici oldu.” dedi.

Proje kapsamında İsveç’te düzenlenen eğitime iştirak eden Söke Zirai Üretim İşletmesi Tarımsal Yayım ve Hizmetiçi Eğitim Merkezi (TAYEM) Müdürü Nizamettin Opanoğlu; “Proje ile AB üye devletlerinin özellikle tarım sektöründen kaynaklı yayılı kirliliğin azaltılması yönündeki çalışmalarını görme ve bu çalışmaları ülkemizde yürütülen çalışmalar ile kıyaslama imkanı bulduk. Bu manada projenin bana ve diğer sektör çalışanlarına ciddi katkıları oldu. Eğitim, teknoloji, insan kaynağı, ekip ve ekipman bakımından AB ülkeleri ile aramızda fark olmadığını görmüş olmamız ülkemize ve ülke insanımıza özgüvenimizin pekişmesini sağladı. Uygulamaya yönelik eksiklerimizin ise sektörde bulunan tüm kurumlar ve sivil toplum kuruluşları arasında etkin bir işbirliği ile kolaylıkla giderebileceğimizi müşahade ettik.” dedi.

Letonya’daki eğitime katılan Seval Afşar “ Yapılan ülke ziyaretinde, Su Çerçeve Direktifinin ülkemizde uygulanması konusunda mevzuat anlamında gerekli uyumlaştırmanın yeterince sağlandığı ancak uygulamaya yönelik eksiklerin giderilmesi gerektiğini gördük. Uygulamada yaşanan sıkıntıların, tarımda su kullanan ve yöneten tüm paydaşlara, iyi su kullanımı ve iyi tarım uygulamaları konularında eğitim verilmesiyle giderilebilecektir. Bu sayede, Büyük Menderes Nehri için önemli baskılardan olan yayılı kirliliğin azaltılması ve  Su Çerçeve Direktifinin de hedefi olan kimyasal ve ekolojik bakımdan iyi su kalitesine ulaşılmasına katkı sağlanacaktır.” dedi.

Proje sonunda elde edilen deneyimler derneğimiz gönüllüleri ve katılımcılar tarafından bölgemizdeki suya dayalı üretim yapan üreticilere ve sektörde çalışanlara aktarılacaktır. Tarımda su kullanan ve yöneten tüm paydaşlara, iyi su kullanımı ve iyi tarım uygulamaları konularında eğitim verilmesiyle, Büyük Menderes Nehri için önemli baskılardan olan yayılı kirliliğin azaltılması için havzada Su Çerçeve Direktifinin de hedefi olan kimyasal ve ekolojik bakımdan iyi su kalitesine ulaşılmasına katkıda bulunulması hedeflenmektedir.