Geleneksel Halk Oyunları için kostüm hazırlayan 27 yaşındaki Mehmet Tezcan, Türkiye’nin çeşitli yörelerine ve Dünyaya kostüm dikip gönderiyor. Tezcan kostümlere yapmış olduğu özel motiflerle dikkat çekiyor.

Geleneksel Halk Oyunları için kostüm hazırlayan 27 yaşındaki Mehmet Tezcan, Türkiye’ni çeşitli yörelerine ve Dünyaya kostüm gönderiyor.  27 yaşında olan Mehmet Tezcan babası 52 yaşındaki Halil Tezcan ile birlikte kendi işletmesinde kostüm dikerek yurdun çeşitli bölgelerine ve Dünyaya motifli kostüm gönderiyor.

Geleneksel Halk Oyunları Kıyafeti Dikimi ve Nakışıyla birlikte komple imalatını yaptıklarını söyleyen Tezcan,  3. kuşak olarak mesleği sürdürdüklerini söyledi. Nakış konusunu 15 yaşında öğrendiğinden söz eden Tezcan, “Ustam babam oldu. Babamdan öğrendim mesleğimi. Askerden gelince Kaleiçi’nde kendi iş yerimi açtım. Tüm yörelerin folklor kıyafetlerini yapıyorum. Okullara özel gecelerinde milli bayramlarda kıyafet yapıp gönderiyoruz.  Aileden gelen birikimle her türlü motifi kıyafeti tekstil ürünlerine uygulayabiliyoruz. Mesleğimi severek yapıyorum. Şu an Türkiye genelinde bu işi benim gibi yapan kendi iş yeri olup da bu işi yapan yaşıtımın yok olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

80 yıllık makine kullanıyor

Geçmişten gelen Osmanlı desenleriyle harmanlayıp tüm kıyafetlerde ve tekstil ürünlerini nakış uyguladıklarını dile getiren Tezcan, “Hiçbir otomatik işlem olmadan tamamen el işi olarak asırlık makinelerle işleme motiflerini ürünlerimizde uygulamaktayız.  Kendi ürünlerimizde binlerce çeşit desen var” dedi. Kullandığı nakış makinesinin ilk tarihini aktaran Tezcan, 1876 Fransızlar tarafından Cornely markasıyla üretilmiştir. Tarih kitaplarında Napolyon’un fotoğraflarında görülen elbiseler bu marka makinelerle işlenmiştir. Benim kendi kullandığım makine en az 70 yıllık bir makinedir” diye konuştu.

“El çabukluğu çok önemli”

Tüm desenler kafamızda tüm kıvrımlarıyla birlikte hatlarıyla bire bir aynı otomatik makinenin yaptığı gibi kıyafetlere her deseni uyguladığını aktaran Tezcan, “ Bu işte el çabukluğu ve kıvraklık önem taşıyor Yeni nesil nakış makineleri otomatik modeller var ancak bu bizim eski yadigar makinenin yaptığını yapamıyor. Bu yüzden bu makineler yüzyıllardan beri kullanılıyor” dedi.

“Geleneği sürdürdüğüm için mutluyum”

Geleneksel bir mesleği yaşattığını değinen Tezcan, bu işle uğraşmak isteyen vatandaşlara Halk Eğitim’in düzenlemiş olduğu kurslarda nakış işini öğrenebileceklerini söyledi. Tezcan, “Halk Eğitim kurslarına giderek bu işi öğrenerek kendilerini geliştirerek ortalama bir kişinin geçinebileceği kazancı elde edebilirler.  Dikim, kesim, işleme ve pazarlamasını tüm bu branşlar mevcut olduğu için bu şekilde işleme yapabilen piyasada az olduğu için rekabet olmuyor. Emeğimizin hakkını alıyoruz. Ailemde herkes bu makinede çalışmayı bilir.  Yaptığım her ürün el emeğim göz nurum olduğu için hepsi çok kıymetli ve çok değerli  her yeni bir kıyafet ürettiğimde mutlu oluyorum. Mesleğimi severek yapıyorum. Geleneksel sanatımızı sürdürdüğüm için ve bu işin yok olmasını engel olduğum için gurur duyuyorum”diye konuştu.

Türkiye ve Dünyaya kostüm gönderdiklerini dile getiren Tezcan “Buldan’da güreş ağasının elbiselerini yaptım. Yurt dışında ülkemizin geleneğini göreneğini temsil eden bir çok folklor ekibine ve ailelere kostüm yaptım. Ayrıca Denizli, Burdur, Aydın, Bursa gibi illerde bulunan mehter takımlarına kostüm yaptım” dedi.