Yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmesi için uygun bir çalışma ortamı sağlayan teknokentler, üniversite-sanayici işbirliğinin uygulama merkezleri haline geldi. Sanayiciler, üniversitelerdeki teknokentleri ar-ge merkezi olarak kullanabildiği gibi hocalar da şirket kurup ürettiği ürünün patentini alarak ticarete atılabiliyor. Denizli'deki Pamukkale Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Hasalettin Deligöz, bünyelerinde 50 şirketin üniversite-sanayi işbirliğini sağlamış durumda olduğunu, birinin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan "İnovatif Kobi Ödülü" aldığını söyledi. Deligöz, bütün ızdıraplarının yıllardır üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanamaması olduğunu ancak şu anda Türkiye genelinde 49 teknokentin 34'ünün faal hale geldiğini ifade etti. Deligöz, PAÜ’nün Ege Bölgesi'nde ADIM Üniversiteleri denen ve Muğla'dan Balıkesir'e kadar uzanan bölgede tek olduklarını vurguladı.

Artık devletin, üniversite hocalarının masada oturarak kariyerini sadece bilimsel makale yayımlayıp yapmasını istemediğini, patent almaya yönlendirdiğini ifade eden Doç. Dr. Deligöz, "1990'lı yıllardaki bilimsel makaleler, 2010'lara geldiğimizde patente yönelmiş durumda. 2012'de makale sayısı 30 binlere ulaştı, dünyada bir çıta aşılmış oldu. Türk Patent Enstitüsü (TPE)'nün bize verdiği bilgiye göre patent alanların sayısı 2008 yılında 337, 2009 yılında 456, 2010 yılında 642, 2011 yılında 847 ve 2012 yılında 1025 patent alınmış. Müracaat sayısı ise 4–5 bin civarında. Şimdi hocalarımızın, bilimsel makalenin dışında biraz daha patente, uygulamaya ve sanayicinin derdine yönelik çalışması gerekiyor. Üniversite ile sanayi birbirini anlar duruma geldi." dedi.

Teknokentlerin sanayici için fırsatlar bölgesi olduğunu dile getiren Deligöz, ar-ge çalışmalarının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi yerler tarafından desteklendiğini ifade etti. Pamukkale Teknokentte Teknoloji Transfer Ofisi'ni kurma aşamasına geldiklerini anlatan Genel Müdür Hasalettin Deligöz, "Burada elde edilen ürünler patentlenecek. Bürokrasiyle ne sanayici ne de üniversite hocası uğraşacak. Ürünün ticarileşmesi sağlanacak. 50'li ve 60'lı yıllarda, bir makale 40-50 yıl sonra uygulamaya giriyordu, şimdi bu süre azaldı. Eskiden 'Sizden adam olmaz' denen kişiler, bugün 500 ile bin kişi çalıştırır hale geldi." diye konuştu.

Teknokentlerde faaliyette bulunan şirketler de devletin verdiği imkânlardan memnun. Pamukkale Teknokent'te bürosu olan Lider Bilgisayar'ın sahibi İlker Kesen, sigorta prim ödemeleri ve KDV muafiyeti gibi kolaylıklar sağlandığını, çalışan bulmanın daha kolay olduğunu söyledi. Türkiye'deki teknokentleri, yurtdışındaki üniversiteler de örnek alıyor. Arnavutluk Epoka Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Altın, özellikle doktora programlarını İstanbul ve Pamukkale üniversiteleriyle birlikte yaptıklarını söyledi: "Buraya görüşmeye geldik. Heyecan verici bir gelişme de buradaki teknopark. Bunun verdiği hizmetin bir benzerini Arnavutluk'ta vermeyi düşündüğümüz için teknoparkı geziyoruz ve çok etkilendik."