Denizli Dershanecileri ve Eğitim Yatırımcıları Derneği (DEYDER) Başkanı Gökhan Aydın, dershaneler olmadan okullar arasındaki eğitim öğretim farklılıklarının nasıl önlenebileceğinin, sınav olmadan fen ve Anadolu liselerine, Hacettepe, ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelere kimlerin, nasıl gidebileceğinin belli olmadığını söyledi. Aydın, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde derneklerine bağlı dershanelerle ÖZ-DE-BİR, GÜVENDER ve TÖDER temsilcileriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “2014’te dershaneleri kapatacağız.” açıklamasının ardından özel dershanelerin varlığının tartışma konusu yapıldığını belirten Aydın, “Buradaki yönetici, öğretmen ve diğer çalışanlarla öğrenciler üzerinde geleceğe yönelik ciddi kaygılar oluşturmuştur. Ülkemize önemli hizmetleri olan bu büyük camiayı da derinden üzmüştür. Bu açıklamadan sonra biz dershaneciler, sürekli biraraya gelerek bazı sorular sormaya başladık. Sınav kaldırılacaksa dershanelerin de olmayacağını düşünürsek, SBS ve YGS'ye giren yaklaşık 3 milyon öğrencinin adaletli bir şekilde sevk ve idaresi nasıl olacaktır? Kimler, nasıl, ne şekilde fen ve Anadolu liselerine, Hacettepe, ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelere gidebilecektir? Bu sektörde çalışan yaklaşık 100 bin kişinin sonu ne olacaktır? Okullar arasındaki eğitim öğretim farklılıkları nasıl önlenebilecektir? Sınavların kalkması, dershanelerin olmaması eğitimde fırsat eşitliğini nasıl etkileyecektir?” dedi.

Dershanelerin hukuk dışı kurumlar olmadığını belirten DEYDER) Başkanı Aydın, şu soruların cevaplandırılması gerektiğini söyledi: "Serbest ekonomide yerleri yok mudur? Sınavlara hazırlık yapan tüm dershaneler ve KPSS, TUS, yabancı dil kursları kapatılacak mıdır? Sınav ve dershaneler bu kadar olumsuz ise devlet memuru olmak isteyenlere niye sınav yapılmaktadır?Onlar da üniversitedeki puanlarıyla, yani vize ve final notlarıyla mı devlet memuru olabilecektir? Dershaneler. bir yıl içerisinde özel okul olabilir mi? Eğer sınavlar varsa dershanelerin olmaması mümkün müdür?”

Türkiye’de 470 tip sınav olduğunu kaydeden Aydın, “Bizler eğitim gönüllüleriyiz, öğretmenlerimizin hepsi Milli Eğitim’den onay alan, öğretmenlik ehliyetine sahip olan kişilerdir. Bizler Milli Eğitim’e yardımcı olan, istihdam sağlayan, vergi veren, KDV ödeyen, sektöre ve çevresine ekonomik canlılık getiren, öğrencilerimizin okul dışında eğitimle meşgul olmasını sağlayan ve farklı alışkanlıklar edinmesini de önleyen, hukuk kurallarına uygun, Milli Eğitim müfettişleri tarafından denetlenen, mali teftiş gören özel öğretim kurumlarıyız. Bizler fakir öğrencileri de okutan kurumlarız. 150 bin civarında öğrenci, ücretsiz okutulmaktadır. Bugün fakir bir öğrencinin sınavlara hazırlanmak için dershanelere indirimli ya da ücretsiz geldiğini herkes bilmektedir. Bu yönüyle fırsat eşitliğine katkıda bulunmaktayız. Bizler dershaneleri değil, dershanelere giden yolların tespit edilmesini ve eğitim reformu yapılmasını, ülkemiz için en iyisini düşünen eğitimcileriz.” diye konuştu. Dershaneleri kanun zoruyla kapatmanın merdivenaltı dershanelerin çıkmasına zemin hazırlayacağını, özel ders veren kişilere yarayacağını anlatan savunan Gökhan Aydın, “Dershaneler kapatılırsa zenginler kimseler, çocuklarına özel ders hocaları tutar. Saati 100 TL olan 100 saatlik bir matematik dersine 10 bin lira verebilecek zengin kişiler olabilir ancak bunu herkes veremez. Bu uygulama, fırsat eşitliğine zarar verir.” dedi.

Gelişmiş ülkelerde de dershaneler bulunduğunu anlatan Aydın, şunları kaydetti: “Almanya, Japonya, İngiltere, Yunanistan, ABD, İspanya, Portekiz, İtalya, İsrail, Güney Kore gibi ülkelerde de olan kurumlarız. Dünyada dershanelerle ilgili düzenlemenin olmadığı ülkelerde de dershaneler bulunmasına karşın yasaklandığı ülke yoktur. Güney Kore’de dershanecilik yasaklanmış ancak bu yasak, 2000 yılında Anayasa Mahkemesi'nce kaldırılmıştır; bugün de faaliyetlerine devam etmektedirler. Gelişme hızı yüksek olan Uzakdoğu ülkelerinde dershaneye gitme oranı yüzde 50'lerdedir, bizde ise yüzde 8'dir. Japonya’da her yıl 10 milyon öğrenci dershanelere gitmektedir. Almanya’da 3 bin 500 dershane vardır. Amerika’da dershane şeklinde çalışan eğitim kurumları bulunmaktadır. OECD ülkelerinde okullarda yapılan anketlerde, matematik ve fen bilgisi derslerinden kurs alma oranı yüzde 40’tır.“