Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı “Teröre karşı Sivil İnisiyatif” konulu toplantıda STK’lar, ortak açıklama ile teröre karşı tepkilerini dile getirdi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Memur Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Kamu-Sen, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ile Hak-İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun katılımıyla oluşturulan “Teröre Karşı Sivil İnisiyatif”; Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli ve Gıda Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile buluştu. Teröre karşı ortak açıklamanın seslendirildiği toplantıya bini aşkın konuk katıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Vatandaşlar olarak can güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde huzurun tesisi öncelikli talebimizdir.” dedi. Hisarcıklıoğlu,  Türkiye'nin her bölgesinde örgütlü, toplumun bütün kesimlerini temsil eden kuruluşlar olarak bir araya geldiklerini söyledi.
Toplantıya katılımından dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu'na teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, “Bizlerin ortak bir kaygısı var. Ülkemiz yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgası ile karşı karşıya. Vatandaşlar olarak can güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde huzurun tesisi öncelikli talebimizdir.” diye konuştu.
Güven ve huzuru sağlamanın, kamu düzenini tesis etmenin devletin asli yükümlülüğü olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, hukukun içinde kalarak teröre karşı bütün önlemlerin alınmasını desteklediklerini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu
“Sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için, bu vatanın birliği için, bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için, evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli.” siyen Başbakan Davutoğlu, saldırıların tüm Türkiye’ye yapıldığını vurguladı. Davutoğlu, “Türkiye'de her şey meşruiyet çizgisi içinde ve milli iradenin bize söylediği yolda ilerlerken, birden demokrasimize, güvenliğimize ve Türkiye'nin geleceğine darbe vurmak isteyen şer odaklarının eş zamanlı olarak harekete geçtiğini gördük. Şimdi bazıları sanki bütün bu yaşananların arka planını bilmiyormuş gibi hükümetimizi bir erken seçim için bu operasyonları yapmakla suçluyorlar. Bu hepimize yapılan bir suikasttır, bu saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve bütün 78 milyona yapılan saldırılarıdır.” şeklinde konuştu.

STK'lardan ortak açıklama
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer, 8 STK’nın birleşerek “Teröre Karşı Sivil İnisiyatif” oluşturmasının önemli olduğunu belirterek, toplantıda, ortak bir metin okunduğunu dile getirdi.   
Açıklamada, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hayatına saygıya vurgu yapıldığını söyleyen Başkan Özer, metinde kısaca şu ifadelerin yer aldığını belirtti: “Bizler ülkemizin çalışan ve üreten esnafı, çiftçileri, işçileri, memur ve girişimcileriyiz. Bugün ortak bir kaygımız var. Ülkemiz, yurt içi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgası ile karşı karşıya. Maalesef menfur terör eylemlerinde çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, asker ve polisimizi şehit verdik. Bu ülkenin tüm vatandaşları olarak, bu gelişmelerden büyük elem, üzüntü ve geleceğe yönelik kaygı duyduğumuz için bugün buradayız. Siyaset yapmanın yolu sandıktan geçer. Son seçimlerde, milletimiz, sandığa teveccüh göstererek, büyük bir olgunluk sergilemiştir. Seçimlere katılımın ve yüce Meclisimizde oluşan temsilin yüksekliği, bu olgunluğun en büyük göstergesidir. Açıktır ki, siyaset yapmanın, sorunlarımızı tartışmanın ve gereken çözümleri bulmanın yeri yüce Meclisimizdir. Nedeni ne olursa olsun, terör siyaset yapmanın ahlaki bir yolu olarak kabul edilemez. Bizler bugün Türkiye’nin dört bir tarafından terörü lanetlemek için buradayız. Vatandaşlar olarak, can güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde huzurun tesisi öncelikli talebimizdir. Güvenli bir ülkede yaşamak en doğal hakkımız ve beklentimizdir. Can güvenliği yoksa, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü yoktur. Can güvenliği yoksa, girişim özgürlüğü de yoktur. Can güvenliği yoksa, esnaf da, işçi de, köylü de, girişimci de, memur da yoktur. Can güvenliği yoksa, çalışma özgürlüğü de yoktur. Bugün, özgürlüklerimizin düşmanı olan terörü lanetleyerek, özgürlüklerimize sahip çıktığımızı göstermek için ve devletimizin yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Burada dikkate edilmesi gereken husus şudur: Her türlü terör özgürlüklerimizi kısıtlıyor. Dikkatlerimizi dağıtıyor ve kaynaklarımızı tüketiyor. Terör ve teröristler herkesin kendi işine huzur içinde odaklanmasını engelliyor, geleceğimizi karartıyor. Terörün ve teröristin çocuklarımızın geleceğini karartmasına izin vermeyeceğiz. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Ülkemizin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkacağız.”