Haberdenizli.com

96. yılını onurla ve gururla kutlayacağımızı vurgulayan Gülizar Biçer Karaca, "  Zafer Bayramı Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının 19 Mayıs 1919’da başlattıkları bağımsızlık yürüyüşünün, 30 Ağustos 1922’de zaferle taçlandırılmasıdır. ATATÜRK liderliğinde ulusumuzun tüm zorluklara rağmen kararlı, inançlı ve özverili mücadelesi, tarihin altın sayfalarındaki yerini almıştır. 30 Ağustos Zafer Bayramı Sadece Türkiye’nin değil tüm mazlum ülkelerin bayramıdır. Egemen güçlere ve emperyalizme karşı verilen milli mücadelemizin bizlere bıraktığı miras Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu zaferin sonunda, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı kazandık ve Cumhuriyeti ilan ettik, hakimiyeti saraydan alıp millete verdik. 30 Ağustos Zaferi sayesindedir ki; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi Türkiye Cumhuriyetin ortak kabulü olarak ortaya çıktı ve tam bağımsız bir ülkeye kavuştuk" diye konuştu.

Karaca, "Genel Başkanımız sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun da vurguladığı gibi, siyasi ve ekonomik bağımsızlık, Atatürkçülüğün temelidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün iki sözü Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini ve hedefini belirlenmektedir. “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” diyen ATATÜRK siyasi bağımsızlığı tüm dünyaya ilan etmiştir. “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa elde edilen zaferler sürüp gidemez.” diyerek ayakları üzerinde duran bir ülke yaratan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öngörüsü, içinde bulunduğumuz zor koşullarda bir kez daha önem kazanmaktadır.
Savaşın yaralarını sarmak, kaynakları olmayan bir ülkenin tam bağımsızlık ilkesi ışığında dışa bağımlı olmadan kalkınmasını sağlamak, İktisat Kongresini toplamak ve ülkemizde en temel alanlarda topyekün bir ekonomik kalkınmayı, siyasi bağımsızlıkla paralel şekilde sağlamak, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dünya lideri olduğunun en önemli göstergelerindendir"
dedi.

Ulusal ekonominin temelinin tarım ve üretimde olduğunu belirten Karaca, "Fabrikalar açılmış, fakir ve hakir görülen bir millet olmaktan Türk milletini kurtaran bir iktisadi politika izlenmiştir. Ne yazık ki tüm bu kazanımlar mevcut iktidar eliyle bir bir yok edilmiştir. Bugün ise ekonomide dışa bağımlılık geri dönülemeyecek noktaya ulaşmış, ülkemiz sadece ekonomide değil siyasi anlamda da dış güçlere bağımlı hale getirilmiştir. Devlet dış borcunun faizini dahi ödeyemeyecek duruma düşürülmüş, günübirlik kurtarma telaşıyla Katar’dan emir alacak hale gelinmiş, üretim değil tüketim, rant ekonomisi ve yandaş müteahhitleri zenginleştirme yüzünden, milletimiz gelir dağılımı adaletsizliği uçurumuna sürüklenmiştir. Dış dünyada imajı yerle bir olan bir Türkiye yaratılmıştır. Gün, Osmanlı’nın sonunu getiren Lale Devri’ni, halkı yoksullaşırken sefa süren Saraylıların sonunu hatırlamak, hatırlatmak ve siyasi zaferleri ekonomik zaferle taçlandırdığımız Cumhuriyet mirasına sahip çıkmak günüdür. Bizler ATATÜRK’ün izinde, ulusumuzun bağımsızlık meşalesini yakan iradesinden aldığımız güçle, Türkiye Cumhuriyeti’ni emin ellerde aydınlık geleceğe taşımaya söz veriyoruz. Büyük Zaferin 96. Yıldönümünde, ülkemizi bizlere emanet eden Cumhuriyetimizin kurucusu ve Ebedi Başkomutanımız Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun" diyerek konuşmasını tamamladı.