Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'nde oluşturulan Denizli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda, FETÖ/PDY üyesi olmak ve örgüte finansal destek sağlamakla suçlanan 38'i tutuklu 67 işadamının yargılanmasına 10'uncu günde devam edildi. Duruşmanın bugünkü celsesinde, eski AK Parti Merkezefendi İlçe Başkanı olan işadamı Ahmet Kayhan savunmasını yaptı. Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarıyla hakim karşısına çıkan, hakkında FETÖ'nün Denizli İl Mütevelli Heyeti'nde yer aldığı ve FETÖ/PDY ile bağlantılı olmaktan kapatılan Denizli İşadamları Derneği'nin (DİAD) toplantıya çağıran isimlerden olduğu iddia edilen ve ByLock programı kullandığı tespit edilen Kayhan, suçlamaları kabul etmedi. 

"İDDİANAMEDE TANIKLAR AK PARTİLİ"

DİAD ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile katıldığı bir kahvaltı programında tanıştığını belirten Kayhan, "2012'de alkol satışı yapılmayan bir otel açtım. Muhafazakar kesime hitap eden otelin tanıtımı için böyle bir dernekte olmamın yararlı olacağını düşündüm. 17-25 Aralık sürecinden sonra da istifa ettim. 'Yılmaz' kod adlı gizli tanık 2011-2015 yılları arasında AK Parti il yönetiminde yer almış biridir. DİAD yönetiminde olan herkesin cemaat içinde olduğunu söylemiş. Bunu reddediyorum. Bu derneğin 1500 üyesi vardı. Bu kadar insanı terör örgütü üyeliği ile itham edemeyiz. Aynı iddialarda bulunan T.Y. de arkadaşımdır. Kendisi de AK Parti yönetiminde yer almıştır. Kendisiyle ticari alışverişimiz vardı. Bir gün yüksek miktarda çek isteyince borcumu abarttığını düşündüm ve istediği çeki hemen vermedim. Bu süreçten sonra husumet beslemiş olabilir" dedi.

"ONU TANIYAN DİĞER SİYASİLER DE YARGILANMALI"

Mahkeme Başkanı'nın sanık Kayhan'a FETÖ/PDY davalarında firari sanık olarak aranan ve örgütün dönüşümlü il sorumluları oldukları iddia edilen 'Murat Hoca' kod adlı Mehmet Boz ve Dr. Süleyman Deşdemir'i tanıyıp, tanımadığını sordu. Kayhan firari iki sanığı nasıl ve nerede tanıdığını şöyle anlattı:

"Dr. Süleyman Deşdemir'i bir bakanın ziyareti sırasında katıldığım bir yemekte tanıdım. Bana, cemaatin Denizli il sorumlusu olduğunu söylediler. Bu kişiye iş adamları ve parti kanadındaki kişiler hürmet gösterirdi. Mehmet Boz, Türkçe Olimpiyatları'nda bana 'Murat Hoca' olarak tanıtıldı. Bu kişi olimpiyatlarda protokolde, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanında oturuyordu. Fotoğrafları bile vardır. Dr. Süleyman Deşdemir'in yerine getirildiğini söylediler. 19-25 Aralık sürecinden önce cemaat diye bir gerçek vardı. Adrenalin Derneği ve DİAD'a cemaate yakın insanların üye olduğu bilinirdi. Görevde bulunduğum süre içinde iki yerel, iki genel seçim, bir referandum bir de Cumhurbaşkanlığı seçiminde aktif görev aldım. Bu süreçte kaç bakan gelmişse sivil toplum kuruluşları veya valiliğin belirlediği işadamlarıyla yemekler olurdu. Bana sorulan Süleyman Deşdemir, ya siyasilerin masasında ya da yan masada yer alırdı. Bu kişiyi o tarihlerde görev yapan siyasilerin, 'Bilmiyorum' demeleri hayatın akışına aykırıdır. Her siyasetçi bu kişiyi bilirdi. Eğer bu kişiyi tanıdığımı söylediğim için yargılanıyorsam, bu kişiyi tanıyan siyasilerin de yargılanması gerekir."

"ODA SEÇİMLERİNE SİYASİ ETKİ YOKTUR DEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Oda seçimlerine siyasetin etkisini de anlatan işaamı Ahmet Kayhan, "'Oda seçimlerine siyasilerin etkileri yok demek mümkün değildir. Oda seçimlerinde listeler derneklerin ve siyasi partilerin konsensusu ile belirlenir. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, DİAD ve diğer derneklerin toplantılarına katılırdı. Denizli'nin markalaşması açısından işadamlarının derneklere üye olmaları gerektiğini söylerdi" diye konuştu. 

Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam etti.
 

DHA