Haberdenizli.com

Cumhur İttifakı’nın genel seçim sürecinde milletin talep ettiği bir ittifak olduğunu belirten Milletvekili Şahin Tin, “Şu an için yerel seçimler noktasına bir ittifak söz konusu değil. Ancak devletimizin âli menfaatleri gerektirdiği sürece AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı her zaman üzerine düşeni yapacaktır” dedi.

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerde yapılması beklenen ittifak sürecine ilişkin yaptıkları açıklamayı değerlendirdi.

İstikametimizi Milletimiz Çizdi

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin devletin bekası açısından büyük önem taşıyan bir döneme rast geldiğini ve milletin AK Parti ve MHP’ye ittifak yapmaları yönünde istikamet çizdiğini belirten Milletvekili Şahin Tin, “Biz de devletin menfaatlerini her şeyin üstünde tutan iki siyasi hareket olarak üzerimize düşeni yaptık. Siyasi partilerin seçim dönemlerinde farklı görüş ve yol haritaları elbette olacaktır. Ancak asıl önemli olan Devletimizin âli menfaatleri söz konusu olduğunda aynı çatı altında tek bir noktada birleşebilmektir. MHP ve AK Parti özellikle en son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur ittifakını kurarak bu hususta ne kadar net ve kararlı bir duruş sergilediğini cümle âleme ilan etmiştir. Şu an için yerel seçimler noktasında bir ittifak söz konusu değil. Ancak dün olduğu gibi bugün de AK Parti ve MHP çatısı altında kurulan Cumhur ittifakı ruhunu kaybetmemiş, devletimizin âli menfaatleri doğrultusunda üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir. Buna kimsenin şüphesi olmamalıdır” ifadelerini kullandı.

Devletin Bekası Fikir Ayrılıklarının Üstündedir!

Son dönemde gündemde olan af ve andımız tartışmalarına da değinen Milletvekili Şahin Tin, şöyle konuştu: “Af tartışmaları ve ant üzerinden yapılan değerlendirmeler gösteriyor ki, görüş zenginliği, üzerine farklı düşünceler üreterek değerlendirmeler yapmak aynı zamanda hür iradenin ve demokrasimizin de ne kadar kıymetinin yükseldiğine açık bir göstergedir. İstiklal mücadelemizi bugünlere taşıyan vazgeçilmez milli mutabakat metninin İstiklal marşı olduğunu özellikle hatırlatmak isterim. Bu ve benzeri değerlerimiz kısır çekişmelere kurban edilecek bir olgu değildir. Bu bağlamda ant’ın detaylarındaki sözleri tartışmak ya da bu hususta bir beyanda bulunmak değerlerimizi incitecek bir hassasiyete sahiptir. Burada esas sorgulanması gereken Danıştay’ın 2013 yılından buyana sessiz kalıp, bu fitne ateşinin fitilini neden böylesi kritik bir süreçte verdiği olmalıdır. Bu, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken bir konudur. Her şeye rağmen, devletimiz tüm kurumlarıyla ayaktadır. Aslolan da budur”