Çanakkale Deniz Zaferinde destanlaşan ünlü 57. Alayın sancağı yılllarca Denizli'de bir camide saklanmış. İşte detaylar...

HABERDENİZLİ.COM

Çanakkale Deniz Zaferi’nde destanlaşan ünlü 57. Alay’ın sancağı kendisine dedesinden kalan 77 yaşındaki Süleyman Çalışır, yıllarca bir camide saklanan sancağı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e nasıl ulaştırdığını yaşlı gözlerle anlattı.

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde yaşayan 77 yaşındaki Süleyman Çalışır, 57. Alay’ın sancaktarlarından Süleyman Tatlıcı’nın torunu olduğunu söyleyerek, dedesinin Çanakkale Savaşı’nda büyük destan yazan 57. Alay’ın çoğunluğu ölüp dağıldıktan sonra sancağı düşmanın eline geçmemesi için alarak Denizli’ye getirdiğini iddia etti. 57. Alay’da savaşan dedesinin sancağı İngilizler’den kaçırmayı başardığını söyleyen Çalışır, sancağın 1918’den 1990’lı yıllara kadar dedesinin vasiyeti üzerine Kurtluca Camii'nde saklandığını ifade etti. Sancağın ortaya çıkması öyküsünü de anlatan Çalışır, kendisine ait tarlanın kamulaştırma yapılmasına kızdığını ve dedesinin ‘sancaktar’ olduğunu dönemin yetkililerine söylemesi ile sancağın ortaya çıktığını, sancağı dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e eski Doğru Yol Partisi (DYP) Denizli Milletvekili Haluk Müftüler, muhtar ve gazeteciler eşliğinde Çankaya Köşkü’nde teslim ettiklerini ifade etti.

57. Alay sancağının Çankaya Köşkü'ne teslimi sırasında fotoğraf çekildiklerini belirten Süleyman Çalışır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşmek istediğini ifade etti. Annesinden dedesi hakkında hep anılar dinlediklerini anlatan Çalışır, "Annemiz bize anlatırdı, annem çocukmuş sancak geldiğinde. Annemin babası tarafından getirilen sancak camiye bırakıldı. Ordu (alay) dağılmış, İngilizlerin elinden kaçırıyorlar. Sancak yere düşünce İngilizler'in eline geçmemesi için sancağı alıp köyümüze kadar getiriyor. Annem hep bize anlatırdı, dedem ona ‘Kızım Buldan dağlarında çarıklarımı attım, yalınayak geldim’ diyerek sancağı getirdiğini anlatırmış. Biz küçüğüz bilmiyoruz tabii, anlamıyoruz. Benim tarla hazineye geçtiğinde gelen yetkililere ben ‘şehit torunuyum’ dedim. Dedem sancak getirdi deyince basın peşimize takıldı. O zamanlar Denizli'de tugay yoktu. Sonra beni aradılar ‘hazır ol Çankaya Köşkü'ne gideceksin’ dediler. Ne işim var orada dedim? ‘Sancağı Demirel istiyormuş’ dediler” şeklinde konuştu.

Davet üzerine dönemin milletvekili, muhtarı ve 2 basın mensubu ile Süleyman Demirel’in yanına gittiklerini kaydeden Çalışır, sancağı teslim sırasında Demirel’in kendilerine bir ihtiyaçlarının da olup olmadığını sorduğunu ve onların da köylerine yol istediklerini söylediklerini belirtti. Çalışır, “Bana ilk sorduklarında yani sancağı camide demiştim. Ertesi gün jandarma geldi, sancağı çıkardı. Annemin babası tekrar geri cepheye gidince bir daha geri dönmemiş. Künyesini getirivermişler dedemin. Kaç seneler o camide direğe sarılı durdu sancak, 57'nci Alayın sancağı. Annem hep anlatırdı ‘O sancağı babam’ getirdi, camide sarılı sancağı’ diye ama biz hiç kaale almadık. Böylelikle bizi götürdüler Demirel'in yanına, yoksa biz köylüyüz Demirel'in yanına sokarlar mı bizi? Sancağın hürmetine gittik, dedem getirdiği için bana teslim ettirdiler. ‘Senin bu sancak dedenden sana intikal etmiş’ dediler. Bu yüzden sancağı götürenler arasında ben de vardım” dedi.

Öte Süleyman Çalışır, kahraman dedesinin isminin kendisine de verildiğini sözlerine ekledi.