Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uz.Dr. Emrah Yerlikaya, "Zayıflık, azalmış vücut yağı ya da azalmış kas kitlesinin bir göstergesi olup sağlık üzerine olumsuz etkilere sahiptir. Zayıf gençlerde astım, postür, bağırsak, duygusal bozukluk artmıştır. Zayıflık ergenlikte gecikme, adet düzensizlikleri gibi bozukluklarla ilişkilidir. Zayıf kişiler kemik erimesi, enfeksiyonlar bakımından risk altındadır. Zayıf annelerin bebeklerinde prematürite, düşük doğum sıklığı artmıştır. Zayıf kimseler kendilerini yorgun ve enerjisiz hissetmekte özelikle erkek hastalar vücut görünümleriyle ilgili olumsuz hezeyanlara kapılabilmektedir" dedi.

KİLO KAYIPLARININ BİRÇOK NEDENİ OLABİLİR
Zayıflığın altında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini söyleyen Emrah Yerlikaya, genetik, beslenme bozuklukları ve sistemik hastalıklardan dolayı zayıflığın yaşanabileceğini ifade etti. Yerlikaya, bazı kimselerin genetik olarak vücutlarında daha az yağ depolama eğilimine sahip olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Yetersiz besin ve kalori alımı zayıflığın diğer bir nedenidir. Kilo kaybı, kaybın niteliği de önemlidir. Şöyle ki vücut yağından olan kayıp önemli sağlık sorunlarına yol açmazken bu kayıp kaslarda erimeyle sonuçlanırsa vücut fonksiyonlarında kayba neden olabilir. Kilo kaybının istemli veya istemsiz olması önemli olup, istemli kilo kaybı zayıflamak amacıyla yapılan diyetle ilişkili olabileceği gibi anoreksi/blumia gibi önemli psikiyatrik bozukluklara da bağlı olabilir. İleri derecede kalp, böbrek ve akciğer hastalıklarına da kilo kaybı ve zayıflık eşlik edebilir. Depresyon, bipolar bozukluklar, hiperaktivite de zayıflık ve kilo kaybıyla ilişkili psikiyatrik hastalıklardır. Yoğun alkol ve sigara tüketimi, kokain gibi yasa dışı maddelerin kullanımı da kilo kaybına neden olabilir." 

‘HORMON İLAÇLARINI KULLANMAYIN’
Son olarak tedavi kısmına değinen Uz.Dr. Emrah Yerlikaya, yeterli beslenme ve kalori alımının dengeli olmasının tedavide birinci kural olduğunu kaydederek "Zayıflık şikâyeti olan tüm hastalar altta yatan nedenler açısından sorgulanmalı, neden saptanırsa tedavi edilmelidir. Vitamin ve mineral eksiklikleri de araştırılmalıdır" dedi. Zayıflığın tedavisinde dikkat edilmesi gereken temel noktanın yeterli beslenme ve kalori alımının dengeli biçimde sağlanması olduğunu anlatan Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı: "Enerjiden yoğun öğünler ve ara öğünlerin beslenme programına konulması, öğünlerde erken doygunluğun önlenmesi için öğün esnasında su tüketiminin azaltılması, şekerli içeceklerden kaçınılması önemlidir. Zayıflığın tedavisinde hastaların sık düştüğü hatalar olan aşırı vitamin ve mineral ilaçlarının, farmakolojik protein destelerinin, anabolizan steroidler gibi hormon ilaçların kullanımından da kaçınılmalıdır."