Denizli’de Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri Organ Nakli Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kenan Topal, Türkiye’de hastanın kendi akrabaları ve yakınları tarafından canlıdan yapılan nakillerde sayıların yüksek olmasına karşın yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş olgulardan yapılan bağış sayısının çok düşük olduğunu söyledi. Organ bağışında bulunmak isteyenlerin kendilerini organ nakli bekleme listesinde “hayat” bekleyen hastaların yerine koyması gerektiğini ifade eden Topal, “Türkiye’de yılda, milyon nüfus başına ortalama 4- 4.5 kadavradan organ bağışı yapılıyor. Oysa organ naklinin gelişmiş olduğu ülkelerde bu oran milyon nüfus başına yüzde 15-20. Türkiye’de 2012 yılında toplam böbrek ve karaciğer nakli sayısı 3 bin 904 olarak gerçekleşti. Bunların 3 bin 604’ü canlıdan yapılan nakil (yüzde 92.3), 300’ü ise kadavradan yapılan nakil (yüzde 7.7). Diğer taraftan Türkiye’de 2012 yılında gerçekleşen beyin ölümü sayısı 1200. Bunların daha büyük bir bölümü bağışta bulunsaydı fazladan birçok kişiye daha böbrek ve karaciğer nakli yapılabilirdi.” Dedi.

Canlıyken organ bağışlamak önemli

PAÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı danışmanlığında Alican Kaya, Mustafa Bayar, Emre Doğru, Yılmaz Çetin adlı öğrencilerin yürüttüğü Topluma Hizmet Dersi Projesi kapsamında, PAÜ Hastaneleri Organ Nakli Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kenan Topal, Eğitim Fakültesi Engin Aksel Konferans Salonu’nda ‘Organ Bağışı Ve Organ Nakli’ konferansı verdi. Konferansta yaptığı konuşmada, hayattayken yapılan organ bağışının önemine dikkat çeken Topal, ülkemizde organ nakli bekleyen hasta sayısının her geçen gün arttığını, ancak yapılan organ bağışı sayılarının aynı hızda artmadığına dikkat çekti. Topal, “Organ bağışı ve organ nakli ile ilgili eğitim ve tanıtım faaliyetleri, ülkemizde organ bekleme listesinde bulunan çoğu genç yaşta olan yirmi binden fazla insan için çok anlamlı. Ülkemizde organ bağışı alanında yaşanan bütün olumlu gelişmelere rağmen bekleme listesindeki bu hastalar organ beklerken ya ölüyorlar ya da nakil yapılamayacak kadar sağlıkları bozuluyor. Her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor. Organ bağışı; kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başkalarının tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir. Ülkemizde 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir. Organ bağışında bulunan kişilere ‘Doku ve Organ Bağış Belgesi’ verilir. Bağışlanmış olan organın uygunluğu, organ bağışlayan kişide beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırılır. Organ bağışı yapanların bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri ve kartlarını yanlarında taşımaları yararlı olacaktır. Organ bağışı, insanın insana yapabileceği en büyük yardımdır”  dedi.