Uzmanalara göre, Günümüzde sık sık karşımıza çıkan rahatsızlaklardan olan, Obezitenin metabolik sendrom bakımından riskini gösteren bir durumda yağlanmanın karın bölgesinde toplanması olduğuna dikkat çeken Uzmanlar, "Bunu anlamanın en kolay yolu, karın çevresinin ölçülmesidir. İdeal vücut ağırlığında olmak, sağlıklı olmanın göstergesi hiçbir zaman değildir. Vücut yağ dağılımı ve yüzdesi her zaman önemli kriterdir. Özellikle son zamanlarda göbek bölgesinde meydana gelen yağlanma ilerleyen zamanda kardiyovasküler hastalıklara, kanser, diyabet, hipertansiyon gibi birçok hastalığa neden oluyor" dedi.

ERKEKLERDE 102 CM, KADINLARDA 88 CM’YE DİKKAT!

Bel çevresinin erkeklerde 102 santimetre, kadınlarda ise 88 santimetreyi geçmesinin bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Uysal, "Bel çevresinde görülen yağlanma kardiyovasküler hastalıklar ve kolon kanseri içinde bir risk faktörüdür. Şeker oranı yükse,k boş kalori kaynağı olan yiyecek alımının fazla olması, hareketsizlik ve insülin dengesizliği nedenler arasındadır. Özellikle erkek bireylerde beden kitle indeksindeki artış ile kolon kanseri arasında kadınlarda olduğundan daha kuvvetli bir ilişki saptanmıştır. Sağlık açısından daha tehlikeli olan karın tipi şişmanlık olarak bilinen ’abdominal obezitenin’ her iki cins için de tetikleyici bir faktör olabileceği bildirilmektedir. Beden kitle indeksinin yanı sıra bel/kalça oranı veya bel çevresi ölçümü de kolon kanseri ile pozitif ilişkili. Obezitenin kolon kanseri üzerine olumsuz etkisinin mekanizmalarından birisi obez kişilerde insülin ya da insülin ile ilgili büyüme faktörlerinin tümör gelişimini büyük oranda teşvik ediyor olmasıdır. Yapılan bazı çalışmalarda bel çevresi veya bel, kalça oranı ve kolon kanseri riski ilişkisi, beden kitle indeksi ve kanser arasındaki ilişkiden daha güçlü bulunmuştur" denildi.