Denizli Tekden Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Göktürk Kaçar, kalp romatizmasında erken tanının yaşam kalitesini artırdığını söyledi. 
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Göktürk Kaçar, halk arasında kalp romatizması olarak adlandırılan akut romatizmal ateş hastalığının tüm dünyada çocukluk ve erişkinlik döneminde görülen edinsel kalp hastalıklarının en sık sebebi olduğunu söyledi. Kalp romatizmasının kalp ve kapakçıklarda oluşan hasar nedeniyle meydana çıkan kalbin işlevinin bozulması olduğunu belirten Dr. Kaçar, şöyle konuştu: "Bu durum iyi tedavi edilmediği sürece romatizma kalp kapaklarına yerleşir. Bu romatizma çeşidinde yaşlılıkta olduğu gibi yaşa bağlı değil gençlikte boğaz enfeksiyonlarından oluşan akut romatizmal ateş adı verilen bir çeşit kalp hastalığıdır. Kalp romatizması belirtileri, genelde hastada nefes darlığı, kuru öksürük, sık sık tekrarlayan soğuk algınlığı, morarma, el ve ayaklarda üşüme, aşırı yorgunluk hissi ve efor sırasında bayılma hissi gibi tablolarla karşımıza çıkar." 
Kalp romatizması tedavisinde öncelikle erken tanı konulmasının oldukça önemli olduğunu ifade eden Dr. Kaçar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavide hastanın istirahat etmesi ve vücudun enfeksiyonlardan korunması gerekli olduğu gibi, vücuttaki streptokokların neden olduğu enfeksiyonu iyileştirmek amacı ile antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Tedavide aspirin ve kortizon dışı antiromatizmal ilaçların yanı sıra koruyucu amaçlı depo, penisilin penedurenjeksiyon tedavisi ayda bir düzenli bir şekilde gün atlamadan bu enjeksiyonun yapılması hastalığın tedavisi için önemlidir. Bu tedaviye başlamadan önce mutlaka bazı testlerin yapılması ve eğer gerekiyorsa çok nadir olarak kortizon tedavisine gerek duyulabilir."
Hastalığa yakalananlara tavsiyelerde bulunan Dr. Kaçar, sözlerini şöyle tamamladı: 
"Genelde hastalar iğne korkusu veya her ay enjeksiyon derdi çekmek istemedikleri için tedaviye önem vermez bu yüzden iyileşme şansları azalır ve daha zor durumda kalabilirler. Bu nedenle düzenli tedavi görmeleri gerekmektedir.Hastalığın akut dönemdeki tedavisi temel olarak ilaç tedavisi ve ileriki dönemlerde hastanın bu rahatsızlığı yaşadığının bilinmesi, özellikle kalp tutulumu teşhis edilmişse sonraki yaşamında düzenli takip edilmesi gereklidir. Genelde ilaç tedavisi yeterli olurken, ileriki yaşlar veya yaşlılık döneminde dokuların bozulması da başladığında kalbin zorlanacağı durumlarda kapaklara yönelik balon-valvüloplasti girişimsel tedavi ya da ameliyat yapılması kapakların tamiri veya kapak değiştirilmesi gibi bazı farklı tedavi yöntemleri uygulanmak zorunda kalınabilir. Burada önemli olan bu hastaların sürekli doktor takibi altında tutulmalarıdır."