Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferit Özen, hava kirliliğinin göğüs hatalıklarını tetiklediği gibi akciğer kanserinin de hazırlayıcılarından birisi olduğunu söyledi. Kömürün ve yakacak için kullanılan çeşitli maddelerin sebep olduğu hava kirliliğinin hissedilir derecede yükselmesiyle astım, nefes darlığı, bronşit gibi solunum yolu rahatsızlığı çeken kişi sayısının arttığını ifade eden Uzm. Dr. Özen, şu uyarılarda bulundu: “Hava kirliliği, solunum sistemlerini direkt etkiler. Akciğer fonksiyon bozukluklarındaki artışlar, kükürtdioksit ve partikül madde düzeylerindeki artışlarla ilişkilidir. Azotdioksit ve ozon da solunum sistemini etkiler; bunlara akut maruz kalma iltihaplı hastalık ve geçirgenliğe duyarlılık, akciğer fonksiyon bozuklukları ve nefes borusu reaktivitesinde artışlara neden olur. Hava kirliliğinin artması üst solunum yolu enfeksiyonları, bronşit, nefes darlığı, astım ve zatürre gibi göğüs hastalıklarının da artması anlamına gelmektedir. Ayrıca hava kirliliği, akciğer kanserinin de hazırlayıcı etkenlerinden biridir.”

Çocuklar, yaşlılar ve herhangi bir sebeple bağışıklık sistemi yetersizliği olanların, bu problemlerden en çok etkilenen kişilerden olduğunu vurgulayan Özen, “Ayrıca solunum yollarıyla ilgili alerjik hastalığı olan kişilerin de dikkat etmesi ve önlem alması uygun olacaktır. Hava kirliliğinin yol açabileceği sağlık problemleri, hiç de azımsanmayacak kadar büyük olabilir.” dedi.

'AKŞAM SAATLERİNDE DIŞARIYA ÇIKMAMAYA ÇALIŞIN'

Hava kirliliğinden korunmak için özellikle sabah ve akşam saatlerinde dışarıya çıkılmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Ferit Özen, “Hava kirliliğinin olumsuz etkilerinden korunmanın en önemli yolu, kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde mecbur kalmadıkça dışarıya çıkılmamasıdır. Özellikle akşam saatlerinde hava kirliliği daha fazla olmaktadır. Bu saatlerde dışarıya çıkarılan bebek ve yüksek tansiyonlu yaşlılar, solunum sistemi ve kalp damar rahatsızlıkları yaşayabilmektedir. Söz konusu saatlerde dışarıya çıkılması durumunda ağız ve burnun maske, atkı veya mendille kapatılması, alınacak en basit tedbirdir. Ev içinde ise biyolojik yakıt kullanılmaması ve sigara içilmemesi, ayrıca bacalara filtre takılması ve kükürt oranı daha az yakacak kullanılması da alınabilecek tedbirlerdendir." şeklinde konuştu.