Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel; yaş, genetik yatkınlık, çalışma ortamı gibi birçok faktörün işitme kayıplarına neden olabileceğini, fakat erken teşhis ve tedaviyle daha ileri derecelere varacak işitme kayıplarının önlenebileceğini söyledi. 
3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü nedeniyle açıklama yapan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, işitme kayıplarının üçe ayrıldığını belirterek, bu kayıpların özellikle çocuklarda çok ciddi sonuçlar doğurabildiğini ifade etti. Yaş, genetik yatkınlık, çalışma ortamı gibi birçok faktörün işitme kayıplarına neden olabileceğini vurgulayan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, "Yaşla birlikte seslere uzun süre maruz kalmak, işitme sinirlerini yıpratır. Bu durum da işitme kaybı riskini arttırır. Genetik yatkınlığınız işitme kaybı yaşama olasılığınızı attırır. Gürültülü ortamlarda (fabrika, inşaat alanı gibi) çalışan kişiler, yüksek sese uzun sure maruz kaldıkları için işitme sorunlarıyla karşılaşabilirler. Antibiyotikler ve kemoterapide kullanılan bazı ilaçlar, iç kulakta hasar yaratabilir. Aşırı dozda alınan aspirin, ağrı kesici, diüretik gibi ilaçlar, kulak çınlaması ya da işitme kaybı gibi geçici olarak yaşanan işitme sorunlarına neden olabilir. Yüksek ateş görülen menenjit gibi hastalıklar, koklearı zedeleyerek işitme kaybına neden olabilir" dedi.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, işitme kaybının erken teşhis ve tedavisiyle daha ileri derecelere varacak işitme kayıplarının önlenebileceğini bu yüzden belirtilerin ortaya çıkmasıyla hemen bir doktora başvurulması gerektiğini söyledi. Dr. Üstel, şunları kaydetti:
"İşitme kayıplarının belirtileri her zaman çok belirgin olmadığı için hastalar genelde bu sorunu göz ardı ederler. Bu nedenle birçok kişi işitme kaybı ileri boyuta gelmeden doktora gitmez. Oysaki sorun ne kadar önce tespit ve tedavi edilirse, daha ileri derecelere varacak işitme kayıpları o kadar erken önlenebilir ve kişiye doğru tedavi uygulanabilir. Eğer, kişi konuşma ve diğer seslerin algılanmasında zorlanma, özellikle gürültülü ve kalabalık mekanlarda arka plandaki sesleri, kelimeleri algılayamama , karşıdaki kişilerin yavaş, net ve yüksek sesle konuşmasını isteme, televizyon veya radyonun sesini açma ihtiyacı, konuşmaktan ve bazı sosyal ortamlardan kaçınmaya başlamak gibi durumlar yaşıyorsa işitme kaybını düşünmeli ve hemen bir doktora başvurmalıdır. İşitme kaybının, kişilerin yaşam kalitesi üzerinde de önemli etkisi vardır. Örneğin işitme kaybı olan yaşlı yetişkinlerde genellikle depresyon, kaygı, duyamadığı için başkalarının kendisine kızgın olduğu düşüncesi görülür. Bu düşünceler, kişinin hem sosyal, hem de iş yaşamını olumsuz etkiler."