Denizli Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Deda,
Görme bozukluklarının erken evrede teşhisiyle bazı görme kayıplarının önlenebileceği belirtildi.
insanlarda görme duyusunu kaybetme korkusunun yaşam ile eşdeğerde olduğunu söyledi. Gökhan Deda, gelişmiş ülkelerde genetik nedenlere bağlı körlüklerin birinci sırayı aldığını, gelişmemiş ülkelerde beslenme bozukluğu ve enfeksiyonlara bağlı körlüklerin ilk sırayı almakta olduğunu ifade etti. Dr. Deda, körlüğün öncelikli ve yaygın nedenleri arasında kalıtsal nedenlerin geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Katarakt, görme siniri dokusu gerilemesi, tavuk karası, albinism körlüğe yol açan nedenler arasında önemli olanları olup değişik yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Glokom, şeker gibi hastalıklar, enfeksiyonlar ve kazalar körlük nedenleri arasında önemli yer tutmaktadır. Dünyada gelişmiş ülkeler dışında körlüğün birinci sıradaki nedeni katarakttır. Türkiye, katarakt alanında gelişmiş ülkelerdeki teşhis ve tedavi imkanlarına sahiptir. Körlük nedenleri arasında ikinci sırada göz tansiyonu, üçüncü sırada yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gelmektedir. Gelişmiş ülkelerde, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı körlüğün en sık nedenidir." 

"DOĞUŞTAN KÖRLÜKLERİN TEDAVİSİ YOK"
Dr. Gökhan Deda, doğuştan körlüklerin en önemli sebeplerinden birisinin temel göz dokularının oluşmaması veya eksik oluşundan kaynaklandığını dile getirerek, "Bunun yanı sıra görme sinirinin veya retina adını verdiğimiz görme tabakasının gelişme bozuklukları ve hastalıkları söz konusu olabilir. Bu gibi bozukluklar az görme veya hiç görmemeye neden olabilir. Bunlar, kalıtım, akraba evlilikleri, annenin hamileliğinde geçirmiş olduğu bir takım hastalıklar ya da bazı bilinmeyen nedenlerden kaynaklanabilir. Doğuştan meydana gelen körlüklerin tedavisi mümkün değildir" diye konuştu.

"DİYABET GÖRME DUYUSUNU TEHDİT EDİYOR"
Şeker hastalığının gözde çeşitli bozukluklara yol açabildiğini ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Deda, şunları söyledi:"En önemli komplikasyon diyabet sürecinin uzaması ve düzensiz kan şekeri seviyeleri ile orantılı olarak göz dibinde retina adını verdiğimiz görme tabakasında kanamalar, ödem ve yeni damarlanmalar ile seyreder. Bu hastalıkta görme merkezinin kanama ve ödemle etkilenmesi sonucu hastanın görmesi giderek azalır. Yeni damarların çatlaması büyük göz içi kanamalarına ve gözün kaybına sebep olabilir." 

"GÖZ SAĞLIĞINA DİKKAT EDİN"
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Deda, göz sağlığını korumak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Gözlerimizin sağlığı açısından düzenli ve vitamin yönünden zengin beslenmek, düzenli uyku ve sağlık şartlarına dikkat edilmesi gerekir. Işık şartları önemlidir. Özellikle okuma, TV seyretme gibi gözün sürekli ve dikkatli kullanılması durumlarında ne kamaşma yapacak kadar parlak ışık ne de görmeyi güçleştirecek kadar az ışık olmalıdır. Işık kaynağı, yazarken sağ elini kullanan kişinin sol omuzu ve başı üstünden gelmelidir. Parlak güneş ışığının ültraviyole etkisinden korunmak için güneş gözlükleri gerekli olduğu gibi değişik ışık kaynaklarına meslek veya diğer amaçlarla maruz kalabilecek kişilerin koruyucu gözlük kullanmaları şarttır. Ayrıca, okuma mesafesi 30-40 santim, TV seyretme uzaklığı 3-4 metreden az olmamalıdır. Ayrıca, gözlerin periyodik kontrolleri aksatılmamalıdır."