Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Doktor Ali Yaşar, egzama hastalığının kış aylarında sık görülebilen bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Doktor Yaşar, Yaşar, “Egzama, kronik yani uzun süreli veya akut olabilir ve birçok kişide yazları iyileşme kışları da kötüleşme eğilimindedir. Egzamanın kronik hali kaşıntılı kızarıklık ile karakterizedir. Devamlı kaşınma sonucunda genellikle ciltte çatlaklar oluşur ve ciltte kalınlaşmış alanlar gelişir. Akut egzama deride kızarıklık, kaşıntı ve içi sıvı dolu kabarcıklarla karakterizedir. Egzamalı ciltte enfeksiyonlara karşı olan savunma zayıftır ve enfeksiyon gelişmesi halinde ise egzamada kötüleşme oluşabilir” dedi. Cildin dışarıdan gelen bakteri, virüs, güneş ışınları, mekanik hasar, soğuk ve sıcak gibi etkenlerden vücudu koruduğunu söyleyen Doktor Ali Yaşar ciltte görülen egzamanın çeşitli kaşıntılı deri hastalıklarını kapsayan genel bir terim olduğunu belirtti. Egzamanın en sık görülen tiplerinin atopik, kontakt ve seboreik egzama olduğunu, atopik egzamanın en yaygın çocuklarda görüldüğünü anlatan Yaşar, “Atopik egzama, çocuklarda erken bebeklikten itibaren başlayabileceği gibi sonraki dönemlerde de gelişebilir. Egzama küçük çocuklarda (0-2 yaş), yüzde kızarıklık, küçük pürüzler, akıntılı yara ve çatlaklar şeklinde görülür. Daha sonra vücutta, kollarda ve bacaklarda tutulum oluşabilir. Daha büyük çocuklarda (12 yaşa kadar) hastalık genellikle dizlerin arkasında ve dirsek içlerinde, ayrıca el bileklerinde ve ayaküstlerinde yaygındır. Gençlerde ve yetişkinlerde tutulum bölgeleri dirsek içleri ve diz arkasıdır. Ama sadece el egzaması şeklinde de olabilir. Atopik egzamanın oluşmasında yiyecek, içecek ve giyilen kıyafetlerin dahi önemlidir. Yeni alınan kıyafetlerin kullanılmadan önce parfüm içermeyen deterjanla yıkanması ve bol su ile durulamasının yapılması gerekir ” dedi.

Okul çağına dikkat
     
Egzamanın bir diğer türü olan kontakt egzamanın cildin doğrudan temas halindeki maddelere reaksiyon göstermesi sonucu ortaya çıktığını, kontakt egzamanın okul çağından itibaren artış gösterdiğini belirten Yaşar “Kontakt egzama kırmızı, küçüklü-büyüklü kabarcıklar ve sıvı akıtan yaraların görüldüğü bir cilde sebebiyet verir. Eğer kontakt egzama uzun süreli ise, cilt daha kuru ve kabukludur Eller, sürekli su ve alerjiye sebep olan maddeler ile temas halinde oldukları için, en sık kontakt egzama görülen bölgedir. Yüzde ve özellikle göz çevresinde, havadaki alerjik maddeler ile temas veya maddelerin el aracılığıyla aktarılması sonucu kontakt egzama oluşabilir” dedi. Seboreik egzamanın saçlı deride görülen kızarıklık, kaşıntı ve kepeklenmeye sebep olan bir egzama türü olduğunu açıklayan Yaşar “Bebeklerde konak olarak bilinen şekilde veya bez bölgesinde pişik şeklinde görülebilir. Saçlı deri dışında yüzde kaş bölgesi ve burun kıvrımlarında, kulak kepçesi arkalarında, gövdede göğüs kafesi ön ve arka yüz orta hatta yerleşebilir. Hastalığın oluşumunda genetik, çevresel, hormonal ve bağışıklık sistemine ait faktörlerin rolü vardır” diye konuştu.