Denizli Servergazi Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uz. Dr. İbrahim Toprak, toplum tarafından algılanan bebeklerde ve okul öncesi dönemdeki çocuklarda göz muayenesinin yapılamayacağı düşüncesinin yanlış olduğunu söyledi. Aileleri uyaran Toprak,  bu dönemde ortaya çıkacak göz sorunlarının çocuğun bütün hayatını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirtti.

Göz muayenesinin  doğumla birlikte yeni doğan dönemi adı verilen erken bebeklik döneminde başladığını ve tüm yaşam boyunca devem etmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uz. Dr. İbrahim Toprak, çocukluk çağında basit bir şekilde düzeltilebilecek olan göz problemlerinin, saptanamadığı ve tedavi edilemediği takdirde ömür boyu kişiyi etkileyecek sorunlar ortaya çıkaracağını söyledi. Toprak: “Göz ve görme sistemi, doğumdan sonra hâlâ olgunlaşmamış haldedir ve çocukluk çağının sonuna kadar gelişmeye devam eder. Bu süreç içinde görme önündeki her türlü engel düzeltilmediği takdirde, görme sisteminde kalıcı yetersizliklere neden olabilir. Bu durum, kişinin soysal, kültürel ve iş yaşantısını olumsuz şekilde etkileyebilir. Görme keskinliğinin düşük olması, şaşılık ve derinlik algısının kalıcı olarak bozulması kişinin belli mesleki faaliyetleri yapamamasına yol açarak ekonomik zorluklara neden olabilir. Örneğin şaşılık ya da göz tembelliğinde bağlı derinlik algısı bozuldu diyelim. Bu durum o kişinin bir cerrah olabilmesi önünde engeldir. Yine derinlik algısı ehliyetin alınmasında bir engel olacaktır” dedi. 


6 AYDA MUAYENE ÖNEMLİ
Yeni doğan döneminden itibaren herhangi bir problem olmasa dahi bebeklere altı ayda bir göz muayenesi yaptırılmasının önemine değinen Toprak, “Yeni doğan döneminde, göz bebeklerinden yansıyan kırmızı reflenin (fotoğraflardaki kırmızı göz gibi) kaybı en hayati husustur ve aile tarafından fark edilemeyebilir. Bu dönemde karşılaşılan en sık problemlerden birisi doğumsal katarakttır ve hızlı bir şekilde müdahale edilip görmenin tashihi sağlanmalıdır. İlerleyen bebeklik dönemlerinde, kırma kusurları ve şaşılık önemli bir yer tutar. Kırma kusuru dediğimizde myopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi gözlükle düzeltilebilen yapısal rahatsızlıklar akla gelmelidir” dedi. 

OKUL ÖNCESİ MUAYENEYE GETİRİN
Okul çağındaki çocukların göz problemlerinin tespitinde anne, öğretmen ve göz doktorlarına büyük iş düştüğünü anlatan Toprak, çocuğun yaşayacağı göz probleminin kültürel, sosyal ve ekonomik yapısıyla yaşantısını olumsuz etkileyeceğini savundu. Toprak: “ Çocuğun gözlerinde sorun olduğunu iki şekilde anlayabiliriz. Birincisi ve en önemlisi olan çocuk televizyon izlerken yakından izlemeye başlar. Bunun en önemli nedeni çocuk televizyonu net göremediği için ya da televizyona ilgi duyduğu içindir. Bu durumda bir sıkıntı var demektir. İkincisine gelecek olursak okul döneminde çocukta yazıları okuyamama, okul başarısında düşme ve sosyal ilişkilerinde bozulma bir göz kusurunun bulgusu olarak yansıyabilir. Her iki durumda da aileler ve özellikle öğretmenlerimiz görme kusuru olan çocukları saptamalı ve acilen ebeveynleri ile iletişime geçerek çocuğu göz hekimine yönlendirmelidirler” dedi.