Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kürtajın sanki bir aile planlaması gibi sunulduğunu, halbuki hayat hakkının anne karnında başladığını belirtti. Şahin, “Bebeğin olmasını fırsat verip ondan sonra da bebeği aldırdığın zaman bir canı yok ediyorsun.” dedi.
Bakan Şahin, inceme ve açılışlarda bulunmak üzere geldiği Denizli’de Vali Abdülkadir Demir’i ziyaret etti. Ziyarette Şahin'e AK Parti Milletvekilli Nihat Zeybekci, Nurcan Dalbudak ve Mehmet Yüksel de eşlik etti. Vali Demir, makamında Bakan Şahin’in görev alanına giren konularla ilgili Denizli’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Gazetecilerin kürtajla ilgili sorularını cevaplandıran Bakan Şahin, “Burada bilim ve akıl ne diyorsa ona bakmamız gerekiyor. Her zaman ölçümüz buysa bilim bize şunu söylüyor: Sezaryende Dünya Sağlık Örgütü ortalaması, Avrupa Birliği yolculuğunda hepimizin önemli bir standardı değil mi? Bugün hak ve özgürlüklerde ulaşmak istediğimiz için gayret etmiyor muyuz? Onlar diyorlar ki; sezaryen cerrahi bir müdahaledir. Yüzde 15 geçmemelidir. Politikalar buna göre oluşturulmuş. Şu an en yüksek AB ortalaması yüzde 20’yi geçen ülke yok. Bizde sanki normal bir doğumun alternatifiymiş gibi sunuluyor. Özellikle özel hastanelerde sezaryen oranı çok ciddi manada yükseliyor.” şeklinde konuştu.
Kadınlara 'Ben size ağrısız doğum mu yaptırayım, ağrılı mı istersin?' denildiğinde kadının ağrı çekmek istemeyeceğini vurgulayan Şahin, sözlerine şöyle devam etti: “Ama sezaryen sonrası çok daha zor, çok daha sıkıntılı. Cerrahi bir müdahale, bir büyük ameliyat. Ondan dolayı, kadının sağlığı açısından da sorun. Şimdi sezaryenle ilgili AB standartlarını yakalamak kadar doğru bir şey olabilir mi? Sağlık Bakanlığı politikaları gereği bunu aşağı çekmek için ne yapmak gerekiyorsa yapacak. Ne yapacak? Ailede kadını bilinçlendirecek. Normal doğumun ağrısı olabilir, ama sonrasında sezaryenin ne kadar sıkıntılı olduğunu, ne kadar zor olduğunu, daha sonra eğer çocuk yapma talebinde karı-koca karar verdiyse sezaryen olduğu zaman kendisine farklı bir maliyet olduğunu bilmesi lazım. Kararını verirken de buna göre bir cazibe olmamalı. Bir tıbbi gerekçe varsa; çocuğun sağlığı, annenin sağlığı ile ilgili, zaten bu tartışılmaz. Tıbbi gerekçelerle ilgili gereken yapılır.”

        "HAYAT HAKKI ANNE KARNINDA BAŞLIYOR"

Kürtajla ilgili son yapılan çalışmalarda sanki aile planlaması yöntemiymiş gibi sunulduğunu, bundan dolayı kürtajın ciddi manada arttığını kaydeden Şahin, “Halbuki hayat hakkı anne karnında başlıyor. Biz tartışma kültürünü çok zayıf yapıyoruz. Ona üzülüyorum ben. Bunları hepimizin, 74 milyonun doğruyu tartışarak ve doğruyu bularak, karşı taraftan da fikir gelebilir... ‘Bu bir seçim hakkı’ da diyebilir. Öbürü ‘hayat hakkı’ da diyebilir. Ama ondan geldi, yanlıştır, ‘Benim dediğim doğru’yla bu ülke keskinleşiyor. Halklar sivrileşiyor, bunlara gerek yok. Burada bütün bilgileri vereceğiz, bilinçlendireceğiz. Farkındalığı artıracağız. Kadınımızı eğiteceğiz. Kürtajın bir aile planlaması yöntemi olmadığını... Sağlık Bakanlığı’nda zaten aile planlaması hakkında, üreme sağlığı ile ilgili çok teknik bilgiler bedava veriliyor. Bedava bir şekilde bütün yöntemlerle ilgili bilgilendirmeler yapılıyor. Şimdi bunların hiçbirini kullanmayıp, bebeğin olmasını fırsat verip ondan sonra da bebeği aldırdığın zaman bir canı yok ediyorsun. Annenin hakkı var, bebeğin de yaşama hakkı var. Dolayısıyla biz her şeyi dengeli yapmamız lazım. Bu konuda özellikle kadınlarımızın çok daha bilinçli, eğitimli ve duyarlı olması gerekiyor. Biz, dünya nereye gidiyorsa, bilim ve akıl ne diyorsa bunun arkasında duracağız.” şeklinde konuştu.
Konuyu farklı temele dayandırıp 'Bunların niyetleri zaten şuydu', 'İşte görüyor musun şu referansla hareket' ediyorlar şeklinde, ön yargılardan ve niyet okumalardan vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Şahin, “Doğru neyse bunun arkasında kadın-erkek durarak mücadele edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

        "20 BİN ENGELLİDEN İLK AŞAMADA YEDİ BİNİNİ İŞE ALACAĞIZ"

Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) sonucunun dün akşam açıklandığını hatırlatan Bakan Şahin, 60 bin engelliyi yeni bir metotla sınava aldıklarını belirtti. Şahin şunları kaydetti: “İlk kez bedensel, zihinsel, görme işitme engelli kendi içinde sınava girdi. Bu dünyada da bir örnek oldu. Türkiye’de de bir örnek oldu. Engellilerimizin kendi sınıfına göre de yerleştirmesini sağlayacağız. İlk aşamada 7 bin kadromuzu yerleştireceğiz. 20 bin açığımız var. Ama Sayın Başbakanımızın talimatı ve takibi ile toplam Türkiye Cumhuriyet tarihinde 15 bin engellimiz işe girmişken bizim dönemimizde bu 50 bine çıktı. İnşallah bu kalan boşluğu da dolduracağız. Engellimiz artık evinden çıkıyor AK Parti'yle beraber. Mali olarak güçlenmiş durumda, birinci sınıf vatandaş olarak alışverişine gitmek istiyor. İhtiyacını gidermek istiyor. Burada bizim engellilerimize ait kent yapısındaki eksikliklerimizi hızla gidermemiz gerekiyor."
Ziyaretin sonunda Vali Demir, Bakan Şahin'e çeşm-i bülbül takdim etti.