AK Parti Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci, CHP’li Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın, 'Ben olsaydım neler yapmazdım’ zihniyetiyle aynadaki görüntülerini kendileriyle karıştırarak iftira attığını söyledi. Zeybekci, Tezcan’ın, TBMM‘de yaptığı basın toplantısında şahsına atfen 'şike' ile ilgili bazı iddialarda bulunduğunu hatırlatarak, yurt dışında bulunması dolayısıyla iddiaları gazetelerden öğrendiğini bildirdi.

        Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada, “Şahsıma yöneltilen suçlamaların tümü gerçek dışı, hukuki dayanaktan yoksun ve ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla ortaya atılmış yalanlardan ibarettir.” dedi.

        Ülkeye hizmet etmek için yola çıkan siyasetçilerin, siyasetin itibar ve şerefini, ayrı ayrı siyasi partilere mensup olsalar dahi, birlikte yükseltmek ve korumakla sorumlu olduğunu vurgulayan Zeybekci, “Bir diğerinin millet nezdinde itibar ve şerefinin aşağıya doğru çekilmesi, siyaset kurumu için topyekün aşağıya doğru bir düşüşü ifade eder. Onur ve şeref kavramının kendilerince anlamı ne olursa olsun herkes, eğer söz konusu başkasının onur ve şerefi ise elinde kesin delil ve yargı kararı olmaksızın karalamaktan kaçınmak zorundadır. Bu hassasiyet, insan olma vasfının bir gereğidir ve aksi davranış, kimsenin hakkı ve haddi değildir.” diye konuştu.

        CHP’li Aydın Milletvekili Tezcan’ın, basın toplantısında yaptığı açıklamaları ilk defa duyduğu konular olduğunu vurgulayan Zeybekci, “Bugüne kadar tarafıma asla böyle bir bilgi gelmemiştir. Bahse konu olayla ilgili iddia edilen hiçbir şeyi yaşamadım ve şahit olmadım. Anılan iddialar, ‘ben olsaydım neler yapmazdım’ zihniyetindekilerin, aynadaki görüntülerini bizimle karıştırmalarından başka bir şey değildir. Ama asıl beni üzen husus, bu çirkin oyunlara, kötü niyetli olmadığına inanmak istediğim bir sayın milletvekilinin asgari nezaket, dikkat ve hassasiyet göstermeden alet olmasıdır. Hayatını ülkesi, milleti ve Denizli’ye adamış, bütün hayatı gençliği, iş ve siyaset yaşamında hesabını veremeyecek zerrece lekesi olmayan birisi olarak, Denizlispor kulübümüzün Süper Lig’de olması, burada büyük başarılar elde etmesi, elbette bütün Denizlililer gibi benim de en büyük arzumdur. Ancak bir şeyi ne kadar çok istersem isteyeyim, bazılarının aksine, hayatımın hiçbir döneminde, hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah sayan makyavelist bir anlayış içinde olmadım. Gerektiğinde onursuz bir zafer yerine şerefli bir kaybetmeyi tercih ettim.” şeklinde konuştu.

        Hukukun en temel ilkelerinden birinin, 'İddia sahibi iddiasını ispat etmekle mükelleftir' olduğunu belirten Zeybekci, şöyle dedi: “Hakkımdaki kurgulanmış yalanlarını kamuoyuna intikal ettirenlerce göz ardı edilen bu hukuk kuralının, yargı camiasınca uygulanacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, cumhuriyet savcısı tarafından takipte olduğu iddia olunan bir konunun siyasete malzeme edilmesi ve kişilere şüphe isnat edici açıklamalarda bulunulmasının, hukuki anlamda sakıncalarını biliyor ve yargının tarafsızlığına olan saygı ve hassasiyetimiz sebebiyle şimdilik sessiz kalıyoruz. Ancak bilinmelidir ki hukuki sürecin sonunda, şahsımı asılsız iddialarıyla karalayan ilgililer hem cezai hem de hukuki bakımdan yasal yollardan hakkımızı arayışımızın tüm sonuçlarıyla karşılaşacaklardır. Gerekli görüldüğü ve bu konuya ilişkin olarak bilgime ihtiyaç duyulduğu takdirde, milletvekilliği dokunulmazlığıma gerek duymaksızın, cumhuriyet savcısı ve hâkimlerimizin her türlü davetine icabet edeceğimi beyan ve taahhüt ediyorum.“