Denizli'nin Nasreddin Hocası olarak nâm salan, İstanbul'da gurbetçilik yapan Hamdi Cemil Yılmaz ailesini ve dostlarını ziyaret etmek için Denizli'ye geldi. www.haberdenizli.com'u ziyaret eden Yılmaz, İstanbul'a ilk gittiğinde çok zorluklar çektiğini, polislerin kendisine devamlı kimlik sorduğunu ancak zamanla herşeyin değiştiğini kendisine bakışların, tebessüme dönüştüğünü, polislerin kendisiyle fotoğraf çekildiğini söyledi. Yılmaz, "İstanbul'un simgelerinden olan Sultanahmet Camisi ile adeta özdeşleştim, o meydana gelenin beni görmemesi mümkün değil' dedi. 

Yıllarca Denizli'de seyyar simitçilik, ayakkabı boyacılığı, tiyatroculuk ve kitap yazarlığı yapan Hamdi Cemil Yılmaz, 2008 yılında evine hırsız girmesinden sonra Nasreddin Hoca kıyafetini giyerek ayrı bir kimliğe kavuştu. Denizli meydanlarında uzun süre halkla iç içe bir hayat yaşayan Yılmaz, derdinin Nasreddin Hoca kültürünü yaşatmak olduğunu belirtti.

Denizli'nin Nasreddin Hocası, Hamdi Cemil Yılmaz İstanbul'a gittikten sonra Sultanahmet meydanında kendisiyle fotoğraf çekilmek isteyenlerden aldığı bahşiş karşılığı fotoğraf çektirerek geçimini sağlıyor. İki kız ve bir erkek evlat sahibi olan Yılmaz, "Ailemin kimseye muhtaç olmaması için her yolu denedim ancak Nasreddin Hoca rolüm hepsinden daha zevkli ve kazançlı geldi. Hem geçimimi sağlıyorum, hem de fotoğraf çektirenlere Nasreddin Hoca hakkında bilgiler veriyorum. Kırk yıl düşünsem böyle bir iş aklıma gelmezdi. Ama Allah böyle nasip etti, biz de halimize şükrediyoruz." dedi.

'Kim Ne Yapsın Senin Anılarını Simitçi', 'Engel Tanımayan Özel İnsanlar' ve son olarak da 'Denizli'nin Nasreddin Hocası' isimli kitapları yayınlanan, Hamdi Cemil Yılmaz, hedefinin, Nasreddin Hoca'yla ilgili film çevirmek olduğunu belirtti.

Yılmaz, son olarak Denizli'yi çok sevdiğini gurbette Denizli'nin hasretiyle yaşadığını söyledi.