30 dakika uzunluğunda kısa metraj çekilen film önümüzdeki günlerde izleyici ile buluşacak. Denizli'nin Acıpayam’da Oğuzların Acıpayam yöresine gelişi ve yaşam şeklini anlatan Belgesel tarzı dönem filmi, kısa bir zamanda gösterime girecek. Filmin yapımcılığını üstlenen İskender Damgacı, Hun-Türk Kurultayında gösterime sunacakları belgesel niteliğinde bir filmi tamamlamak üzere olduklarını söyledi. Çekimlerine Haziran ayında başlanan filmin yönetmenliğini Engin Akhisar üstlendi. Denizli Gelenek Yaşatma Derneği ise filmin prodüksiyonunu üstlendi. Acıpayam Ovası’nda çekimlerine başlanan film, Akhan Kervansarayı’nda Zeybek oyunu ile son buluyor. 35 kişilik bir ekiple çekimlerine başlanan belgesel filmin çekimleri kısa süre içinde tamamlanacak ve Denizli'de düzenlenecek olan Gala gecesi ile sinemaseverlerle buluşacak.

 
İSMİ GÖSTERİME GİRMEDEN BELİRLENECEK
30 dakikalık kısa metraj film olarak çekilen tarihi filmin özellikle Denizlili vatandaşlar tarafından büyük ilgi göreceği tahmin ediliyor. Filmin yapımcılığını üstlenen ve Kaleiçi’nde yıllardır esnaflık yapan İskender Damgacı, “35 kişilik bir ekiple titizlikle çektiğimiz ve yoğun bir şekilde 9 aydır üzerinde çalıştığımız kısa filmin ismini henüz belirlemedik. Farklı görüşleri de değerlendirip en uygun isimle filmi izleyenlerle buluşturacağız” dedi.



'GİZLİ KALMIŞ MUHTEŞEM HİKAYE'
Film fikri nasıl oluştu?
Film Yapımcısı İskender Damgacı, "Macaristan'da 2 yılda bir yapılan Hun-Türk Kurultayına 2014 katılmıştım. Kurultay’da Türkiye'nin de yer aldığı bağımsız ve özerk toplam 28 Türk devleti varlık göstermişti . Her Türk toplumu kendi kültürünü yansıtan etkinlikleriyle oradaydı. Biz tam olarak kendi kültürümüzü yansıtamadık çünkü planlı ve programlı katılım eksiğimiz göze çarpıyordu. Türkiye nüfusuna göre Kurultaya göre katılım azdı. Sadece Denizli’de Oğuzlara ait 624 orun (coğrafi yer- yerleşim) ismi yaşıyor. Eski Denizli Valisi Dr. Hasan Canpolat bu konuda bazı çalışmalar yapmıştı. Eski valimizin anlattıkları aklıma geldi. Kurultayda Macar bir katılımcıyla sohbet ederken bize Türk dünyasının en kalabalık ülkesi sizsiniz 80 milyon insansınız fakat size özgü burada sizi tanıtan şeyler göremedim. Bende kendisine Macaristan'daki Bugaç ovasının Bizdeki Acıpayam ovasıyla pek çok yönüyle aynı olduğunu buradaki yetişen at otundan başlayarak at yetiştiriciliğinden tutunda Acıpayam ovasındaki köy-kasaba özelliklerine kadar yakın olduğumuzla ilgili cevaplar verdim. O da benden bizi yansıtan kısa bir video olmazsa fot00ğraflar istedi. Bende Macaristan'dan dönüşümüzden sonra Engin Akhisar'dan ovayla ilgili kısa bir görüntü çekmesini istedim. Engin'e Denizli'nin tarihini anlattım. Denizli tarihi ile ilgili yeni bir şeyler duyunca bunu daha fazlasıyla çekelim dedi. Çekimlere öle başladık. Bizim amacımız varlığımızı, bize ait özelliklerimizi tanıtmaktır.Amacımız, Acıpayam ovasında tekrar atlı okçuluk ve savaş oyunları gibi gelenek yaşatan festivalleri düzenlemektir."



MALZEMELER KALEİÇİ’NDE ÜRETİLDİ
Zor şartlarda çekimleri gerçekleştirdiklerini belirten Damgacı, “Dikilen kıyafetlerin üzerinde motifler tarih incelenerek o yıllarda yaşayan Oğuzların kıyafetleriyle birebir dikilerek yapıldı. Filmde kullanılan kalkanlar, Kaleiçi Çarşısı’nda yapıldı. Kılıçlar Yatağan ilçesinde imal edildi. Sadece oklar Ankara'da yapıldı, onun dışında filmde kullanılan bütün malzemeler yerli üretim oldu” ifadelerini kullandı.

 
Çekimler için Denizli'nin nereleri kullanıldı?
Film yönetmenliğini üstlenen Reklam ve Kısa Film Yönetmeni Engin Akhisar, Film ilk çekim yeri Acıpayam ilçesinin Apa çayırı olarak bilinen yerde başladık. Cankurtaran bölgesinde de çekim yaptık. Son olarak Akhan mahallesindeki Akhan Kervansarayı'nda son bulacak.



Film fikri nasıl oluştu?
Akhisar, İskender Damgacı'nın sosyal paylaşım sitesinde Kazıkbeli Zaferi için yaptıkları anma töreni fotoğraflarını gördüm. Ciritle ilgili ondan kısa bir video talep edilmiş bende daha büyük bir tarihi film çekilmesi için kendisine teklifte bulundum. Film çekimlerine böylece başlamış olduk. Haziran ayından itibaren benim yönetmenliğimde film çekimleri devam ediyor. Türk tarihini tekrardan canlandırmak ve Denizli'ye tarihini unutturmamak için böyle bir işe giriştik. Benim için çektiğim kısa filmler arasında en değer verdiğim film. Çekim sırasında büyük heyecan duyuyorum Filmde benim dışında herkesin filme büyük katkı sağlıyor. Herkes film için özveriyle çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor. "