Pamukkale Üniversitesi’nde “100. Yılında Birinci Dünya Savaşı ve Mustafa Kemal Atatürk” konulu panel düzenlendi. 

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Denizli Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahittin Özçelik, dekanlar, yüksekokul müdürleri, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Prof. Dr. Ayfer Özçelik’in oturum başkanlığı yaptığı panelde ilk sözü “Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol” sunumuyla Doç. Dr. Tahir Kodal aldı. Kodal, 1. Dünya Savaşı’nın askeri ve siyasi nedenleri, Avrupa’da Alman-Fransız, Balkanlarda Rusya-Avusturya rekabeti, ekonomik yayılma ve sömürgecilik, dini ve kültürel yayılma, milliyetçilik, hanedan çekişmeleri, Osmanlı Devleti’ni yıkma ve topraklarını paylaşma isteği başlıklarında sunumunu gerçekleştirdi. 

ULUSUN KADERİNİ TAYİN ETTİ
Doç. Dr. Mithat Aydın ise “Birinci Dünya Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk” konusunda sunum yaptı. Aydın, “Mustafa Kemal Paşa ateşkesin imzalanmasından sonra Anadolu vatanının savunulmasını planlamaya başlamıştı. Kuşkusuz Mondros Ateşkesi bir son idi; ancak bu son, yeni bir başlangıca açılan kapıydı aynı zamanda. Türk İstiklâl Savaşı.Mustafa Kemal Paşa Çanakkale’de olduğu gibi Filistin ve Suriye’de de ulusunun kaderini tayin eden bir şahsiyet olarak sivrilmiş ve milli direnişi devam ettirecek imkân ve moral değerlerinin Türk İstiklal Savaşı’na aktarılmasında tarihi bir rol oynamıştır. Mustafa Kemal’i Atatürk yapan da bu özelliği olmuştur” dedi. 

OSMANLI’DA SORUN VARDI
“Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye” konulu sunumuyla Yrd. Doç. Dr. Umut Karabulut ise, “Emperyalist devletlerin Osmanlı’yı içine alacak şekilde 1. Dünya Savaşı’nı başlatmaları bir yana, Osmanlı Devleti’nin kendi içinden kaynaklanan problemleride vardı. Bu problemlerden en önemli iki tanesi yönetim ve azınlıkların durumuydu. Balkan Savaşlarından sonra Osmanlı Devleti’ndeki gayrimüslim unsurlar toprakların dışında kalmış olmasına rağmen hali hazırda Osmanlı Devleti bünyesinde başta Ermeni ve Rumlar olmak üzere çok sayıda azınlık Osmanlı tebasına bağlı farklı ırklarda unsurlar olarak varlıklarını sürdürmekteydiler” dedi. 
Panel sonunda oturum başkanı ve panelistlere plaket ve çiçek takdim edildi.