Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Yeşilyuva Belediyesi, yaptırdığı pekmez ocağında vatandaşların getirdiği üzümlerin, cüzi bir ücret karşılığında ve hijyen şartlarına dikkat ederek makineden geçirilip suyunu çıkarıyor. Eskiden mahalle aralarında veya evlerinin önünde birkaç gün süren pekmez kaynatma işi, kısa sürede yapılarak sahiplerine teslim ediliyor. Modern pekmez ocağına, başta belde sakinleri olmak üzere çevredeki 16 köy ve ilçeden de gelenler oluyor. Yeşilyuva Belediye Başkanı Ahmet Bakırtaş, modern pekmez ocağı yaptıkları yerde eskiden 15 tane ocak olduğunu, ayrıca herkesin evlerinde veya mahalle aralarında gelişigüzel pekmez kaynattığını hatırlattı. Bakırtaş, "Bu da hijyenik yönden pek uygun değildi. Biz belediye olarak en son sistem bir pekmez ocağı yapalım, çevre köyler dahil herkes istifade etsin. Burada amaç, halkın temiz ve iyi bir pekmez yemesi, vatandaşa iyi bir şekilde hizmet sunmak. Burada pekmez, en son sistemle yıkandıktan sonra makineye atılıyor. Makinede şıra haline geldikten sonra burada kaynatılıyor. Herhangi bir kaynatma ücreti almıyoruz." dedi.'
AYAKLA ÇİĞNEYEREK PEKMEZ YAPMA SONA ERDİ, KEKRELİK KALMADI'Pekmez üretiminde şıra yapılırken çok cüzi bir ücret alındığını ifade eden Başkan Bakırtaş, "Bu, Yeşilyuva için elzemdi. Sadece Yeşilyuva için değil, çevre tüm Acıpayam havalisi için, tüm köylere hizmet veriyoruz. 16 tane köyden geliyorlar. Kuyucak'tan, Yatağan'dan, her taraftan geliyorlar. Hattâ geçen gün Denizli'den bir arkadaş, üzümlerini toplamış gelmiş. Ücret olarak, biz kestirme deriz, kazan dolusu şırasına sadece 15 lira alınıyor. Onun dışında herhangi bir kaynatma ücreti alınmıyor. Çizmeyle üzüm çiğnemek yok. Makineye veriyorsunuz, içinde yeşil çöpleri dahil çıkarıyor. Pekmezde kekrelik denen şey de olmuyor. Hiçbir tane sap karışmıyor. Buranın üstüne de bağlardan gelip giden olduğu için çok güzel bir mescit yaptık. Bu bize 70 bin liraya mal oldu. Makinelerle birlikte 10 bin lira. Pekmez geleneğimizi yaşatıyoruz." diye konuştu.Üzümünü pekmez haline getirten Kenan Yatağan da eskiden eşeklerle üzüm taşıyarak üç gün üç gece pekmez yaptıklarını belirtti: "Üç gün üç gecenin içerisinde üç kadın yevmiyeci olurdu. Üç günde maliyet de yükselirdi. Şimdi iki saatin içinde pekmez yapıp çıkacağız." 83 yaşındaki Fatma Doğan, eski dönemlerde pekmez üretim sürecinin çok zor geçtiğini ifade ederek, "Gece gündüz kaynatırdık. Pekmez ocağı kalabalık olurdu. Şimdi kolaylık oldu. 40 yük üzüm çiğnerdik o zaman. Şimdi akıllandı millet." şeklinde konuştu. Pekmez yiyenlerin çok yaşadığını ileri süren Doğan, "Şimdi gençler yemiyor. Çay içiyor, çabuk ölüyor. Biz çok yaşıyoruz. Kara çay içiyorlar, hasta oluyorlar." ifadelerini kullanıyor. Üzümlerini pekmez yaptıran Nazife Yatağan da modern ocaklarda yapılan pekmezlerin daha temiz ve güzel olduğunu söyledi.