Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ilk olarak Sarayköy İlçesi'nde bulunan Akça Holding'e ait Menderes Tekstil'in kurduğu Ar-Ge Merkezi'nin açılışını yaptı. İki bakan merkezin açılış kurdelesini kestikten sonra yine Menderes Tekstil tarafından çalışanlarına ayda 500 lira taksitle, arsa payı dahil 43 bin lira bedelle yaptırdığı 240 konutluk Rıza Akça Sitesi'ndeki hak sahiplerinin tapu teslim törenine katıldı. Törende konuşan Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça, grup olarak çalışanlarıyla birlikte koca bir aile olduklarını, onlar için yapacakları konut sayısını 2 bine çıkaracaklarını söyledi. Mahalleye bir okul sözü de veren Akça, siyasetle işinin olmadığını belirterek, "Bugüne kadar 380 konut yaptık. Biz bu sayıyı 2 bin tane yapacağız, söz veriyorum. Ben yanımda çalışan insanları çok seviyorum. Onlar benim büyük ailem. Ben siyasetçi değilim. Bana 1 milyon dolar verseniz, belediye başkanlığı yapamam. Ben fabrikamda, işçilerimle mutluyum. İşimi çok seviyorum. Allah beni fabrikamdan ayırmasın" dedi.

DENİZLİ'YE 25 BİN KONUT

Törende konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Akça Holding'in çalışanlarını, ayda 500 lira taksitle, 43 bin lira gibi düşük bir bedelle konut sahibi yapmasının inanılmaz bir hizmet olduğunu söyledi. Denizli Belediye Başkanı olduğu dönemde konut ihtiyacının had safhada olduğunu, ilk olarak TOKİ ile dönüşüm projeleri yaptıklarını ve Denizli'ye 10 bin konut kazandırdıklarını belirten Zeybekci, Denizli'de 25 bin konut yapılacağını söyledi. Zeybekci, "Sarayköy'de 400 konutluk TOKİ ile yapılacak olan konutlar başlıyor. Konut projelerimizin ilk etabı yaklaşık 25 bin konut, Denizli merkezde ve ilçelerde yapılacak. İhtiyaç oldukça da Denizlimizin konut ihtiyacını karşılamaya kararlıyız" diye konuştu.

Türkiye'nin daha iyi olması için gece gündüz çalıştıklarını belirten Zeybekci, bazı çevrelerin Türkiye'nin kötü gitmesi, kriz çıkması için çaba harcadığını savunarak, "Zamanında başlayan o kukla oynatıcılarının bölücü terör örgütü vasıtasıyla yapmaya çalıştıklarını 15 Temmuz'da bu ihanet çetesiyle yapmaya çalıştılar. Çünkü Türkiye artık durdurulamıyor. Türkiye 2013 yılında IMF'ye bütün borçlarını ödedi, faizleri 4.6'ya getirdi, enflasyonu 5'lere yakın noktaya getirdi. İki nükleer santralini yapmaya başladı, Kanal İstanbul'u başlatmaya, dünyanın en büyük havaalanını yapmaya başladı. Milli gelirini 2 bin dolardan 10 bin dolara getirdi, dünyanın 17-18. büyük ekonomisi oldu. Avrupa'nın 7. büyük ekonomisi oldu, onun üzerine Gezi olayları diye başlattılar, tutmadı 17- 25 aralık diye devam ettiler, tutmadı en son denemelerini 15 Temmuz'da yaptılar. 15 Temmuz'da bu millet bir demokrasi zaferi ve devrimi ile bunları burunları üzerine çaktı. Olmadı şimdi o kukla oynatıcıları ellerindeki kuklalarıyla Türkiye'ye ekonomik operasyon düzenlemeye çalışıyor. Şundan emin olun ki; dünyanın 18. büyük ekonomisi olan, Avrupa'nın 7. büyük ekonomisi olan Türkiye, Allahın izniyle illa dünyanın en büyük 10 büyük ekonomisinden, Avrupa'nın 3. büyük ekonomisinden biri mutlaka olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi. 15 Temmuz'un ardından Türk ekonomisinin çok büyük bir stres testinden geçtiğini ve başarıyla bu testi atlattığını öne süren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türk ekonomisinin sağlam olduğunu vurguladı.

'ÇUKURLARI KAFALARINA GEÇİRDİK'

Tapu teslim töreninde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise Anadolu'nun mazlumların toplanma coğrafyası olduğunu belirterek, Güneydoğu'da çukurları bölücü terör örgütünün başına geçirdiklerini söyledi. Özhaseki, "Balkanlardan, Kafkaslar'dan, Afrika'dan buraya gelmişler, dünyanın dört bir yanından mazlumlar buraya toplanmış. Bir olmuşuz, kardeş olmuşuz, Cumhuriyetimizi kurmuşuz. Çalışmışız, didinmişiz, dünyanın en iyi ekonomilerinin arasında yer almışız. Çok hızlı gelişme gösterip gönül coğrafyamıza liderlik etmeye başladığımızda fitne fesat gurupları da durmamış, envai çeşit provokasyonlar başlamış. Türkiye'nin ileri gitmesini istemeyen birçok grup var. Başta PKK var. Önce bir hak arama mücadelesi gibi başlayan iş daha sonra her türlü hak verildiği halde silahı elden bırakmayan bölücülük örgütü haline gelip orada envayi çeşit kötülükleri yapmaya başladılar. Son seçim öncesinde de bir hesap yapıp, seçimlerde doğacak zaaftan dolayı çukurlar kazarak özyönetim ilan etmeye kalkıştılar. Seçimlerde zaaf olur, AK Parti nasıl olsa iktidardan gider, güçlü duramaz, biz de burada öz yönetim ilan ederiz, federasyon ilan ederiz, Türkiye'yi böleriz, hesapları bütün bunun üzerine kuruluydu. Allaha hamdolsun ki bizler bu işin üzerine kararlılıkla gittik ve oradaki çukurları kafalarına geçirdik" dedi.

'30 BİN EV YAPIYORUZ'

Devletin şefkatli kollarına terör bölgesindeki vatandaşlara açtığını belirten Özhaseki, "Orada da devletimiz şimdi her şeye hakim, sonra dağları da sınır dışını da temizliyoruz. Sonra devlet orada şefkatli kollarını oradaki vatandaşa açtı, teröristlerin ne kadar yakıp yıktığı ev varsa hepsini yapıyoruz. 30 bin fazla ev yapıyoruz. Her hafta oraya gidip geliyorum, bu hafta yine Nusaybin'deydim. Bakın HDP'nin oyu yüzde 90'larda, Yüksekova'da yüzde 94'lerde. Nasıl bir baskıyla aldıklarını bir düşünün ki, kendi vekilleri şimdi oraya giremiyorlar. Ama biz şimdi orada sokaklarda geziyoruz, ara yollarda geziyoruz, insanlarla konuşuyoruz, kahvehaneleri dolaşıyoruz, hepsi dua ediyorlar. Altyapıya başladık, üstyapıya başladık, evlerini yapıyoruz, o teröristlerin yaktığı yıktığı ne varsa hepsini yeniden devlet olarak ihya ediyoruz, imar ediyoruz. Onları vereceğiz" dedi. 

İki bakan daha sonra hak sahiplerine tapularını dağıttı. Zeybekci ve Özhaseki, cuma namazını Denizli'de kıldıktan sonra uçakla Ankara'ya hareket etti.