Yürümesi imkansız, okuması hayal olarak görülen Gökçe Nas Oğuzlar, şimdi Gediz Üniversitesi’nde eğitim görüyor. Oğuzlar, şimdi 3. kitabını yazıyor. 

OKULA KUCAKTA GİTTİ
Gediz Üniversitesi, örnek alınacak bir azme sahne oldu. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Gökçe Nas, doğuştan bedensel engelli olması sebebiyle uzun süre tedavi gördü. Zamanında teşhis edilemeyen kalça çıkığı nedeniyle bugüne kadar biri yurtdışında olmak üzere 8 kez bıçak altına yattı. Yürümesi imkansız, okuması hayal görülürken, ailesinin desteğiyle eğitim gördü. İlkokul 3’üncü sınıfa kadar annesi ve yakınları tarafından kucakta okula götürülüp getirildi. Uygulanan tedavi sonucunda 9 yaşından itibaren destekle yürümeye başladı, yaşama sıkıca tutundu, hep başarılı bir öğrenci oldu. Yazar olmak isteyen Oğuzlar, Gediz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı, Ankara’dan İzmir’e taşındı.
Gökçe Nas Oğuzlar, engellerin nasıl aşılabildiğini gösteren azmi, yüksek not ortalaması ve yaşam sevgisiyle herkesi büyülerken, bir yandan da engellilerin eve hapsedilmemeleri, hayatın bir parçası olmaları için yazmaya başladı. İlk kitabı Her Şeye Rağmen Yeni Bir Başlangıç’ta yaşadıklarını, 2’ncisi Umut’ta ise organ naklinin önemini bir engellinin hayatı üzerinden kaleme aldı. Şimdi de 3’üncü kitabı Canan’da kendini sorgulayan bir genç kızın öyküsünü ve toplumun engellilere bakışını kağıda döküyor. Duygularını ifade ettiği eserlerini bir gün gelip okuyucularla buluşturmayı hayal ediyor.

TOPUKLU AYAKKABI GİYMEK İSTİYOR
Gökçe Nas Oğuzlar hayatını şu sözlerle ifade etti: “İnsan isterse her şeyi başarır, şu hayatta aşılamayacak engel yok. Ancak, hiç topuklu ayakkabı giyemeyeceğimi biliyorum. Bu yüzden zaman zaman üzülüyorum, arkadaşlarıma özeniyorum ama her şeye rağmen mutluyum. Sadece kendim için değil, benimle aynı durumda olanlar için de okuyorum, her şeye rağmen inatla direniyorum. Kendimi engelli olarak görmüyorum, tüm engelliler de kendileri asla dezavantajlı görmemeli. İstersek her şeyi yapabiliriz, çünkü bunu yapacak gücümüz var. Tek yapmamız gereken yaşama dört elle sarılmak ve hayata azimle bağlanmak. Engelliler, önlerine konulan ‘okuyamazlar, çalışamazlar, evden dışarı çıkmamalılar’ gibi engellere kesinlikle takılmasın, aileleri de onların elinden tutsun, yollarını açsın.”