Yalçın, Denizli’de Memur-Sen’e bağlı sendikaların yönetimleriyle bir araya geldi. Sendikal çalışmalara ilişkin istişarelerin yapıldığı toplantıda konuşan Ali Yalçın, Memur-Sen olarak, kuruldukları 1995 yılından bu yana darbe ürünü ve vesayetin kaynağı 1982 Anayasası yerine doğrudan milletin iradesiyle yazılan ve insan onuruna dayanan yeni bir anayasa için sürekli mücadele verdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: 

“Toplu sözleşme hakkı dahil olmak üzere taleplerimizin bir bölümünün karşılandığı 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumunda sahaya inerek referandumun yüzde 58 ile kabul edilmesinde etkin rol üstlendik. Daha sonra kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarına hem eylem hem de fikir bazında katkı sağladık. 1 Kasım seçiminden sonra yeniden hayata geçirilen Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarına devam etmesi gerektiğine inandık. Ancak, ‘ben küstüm, oynamıyorum’ siyaset anlayışı devreye girdi, yeni anayasa çalışmaları durdu. Bu süreçte, mızıkçılık yapan ve milletin verdiği görevden kaçan siyasi partilere ve siyasetçilere milletimiz zamanı gelince gerekli dersi verecektir. Bu kritik süreçte, Yürütme Kurulu’nu 16 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu, 350’nin üzerinde sivil toplum kuruluşunun destek sunduğu Türkiye Anayasa Platformu’nu kurduk. Türkiye Anayasa Platformu olarak, ilk etkinliğimizi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve halkımızın yüksek katılımı ile gerçekleştirdik. ‘Yeni Anayasa Hep Birlikte’ mottosuyla gerçekleştirdiğimiz etkinlikle milletin kendi anayasasını yazma ve yapma sürecini başlattık. O günden bugüne de akademik düzeyde planlama, içerik ve farkındalık noktasında doğrudan kamuoyu ile temasa yönelik çalışma takvimimizi oluşturduk. Yakın bir tarihte bölge ve il toplantılarımız için sahaya inmiş olacağız. Bu toplantılarla akademisyenden gazeteciye, siyasetçiden sivil toplum aktörlerine, konu hakkında donanımı bulunan kimlikler aracılığıyla milletimize önerilerini sunma, bizim önerilerimizi aktarma zeminleri oluşturacağız. Beraberinde belli ana konu başlıklarıyla Yeni Anayasa’nın içeriğine dair akademik raporlarımızı periyodik olarak kamuoyu ile paylaşacağız.” 



Darbe ürünü 82 Anayasası yeniden büyük Türkiye vizyonuna dar gelmektedir 

Tüm değişikliklere rağmen 1982 Anayasası’nın yeniden büyük Türkiye’nin vizyonuna dar geldiğini kaydeden Yalçın, “Mevcut anayasa, büyük Türkiye’nin yolunu tıkamakta, millet iradesini gölgelemektedir. Halen vesayet ürünü kurumlar millet iradesine ortak olmaya, egemenlik hakkını kullanmaya devam etmektedir. Egemenlik hakkının kullanımını sadece millete veren yeni anayasanın millet iradesiyle yapılmasını ve yazılmasını istiyoruz. Hâkimiyetin kayıtsız şartsız milletin olmasını istiyoruz. Türkiye, darbe dönemlerinin anayasalarının oluşturduğu siyasal zeminde ortaya çıkan siyasal çalkantılar, ekonomik krizler, sosyal problemler yüzünden çok zaman, ekonomik kaynak ve fırsat kaybetti, büyük risklerle karşı karşıya kaldı. Darbelerle milletin iradesine ipotek konulduğu bu süreçlerde çok bedeller ödendi, insanlar mağdur edildi. Millet artık bedel ödemek zorunda kalmayacağı bir siyasal zemin oluşturmak; bunu da sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni anayasayla yapmak istiyor” şeklinde konuştu. 

Yeni anayasanın senaristi ve yapımcısı millet olmalıdır 

Yeni anayasa yapım ve yazım sürecine milletin katılmasını isteyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşçi, çiftçi, memur, esnaf, işveren, genç, kadın, yaşlı herkes bu sürece dahil olmalı, katkı sunmalıdır. Yeni anayasayla ilgili herkesin bir sözü ve teklifi olmalıdır. Bu teklifini tek tek TBMM’ye de iletebilirler, üyesi bulundukları sivil toplum kuruluşlarıyla da bu sürece destek çıkabilirler. Bugün, yeni anayasanın yapım ve yazım sürecinde milletimiz senarist, yapımcı, yönetmen ve başaktör olma fırsatı yakalamıştır. Milletimiz, bu fırsatı iyi kullanmalıdır.  Türkiye Anayasa Platformu olarak,  milletimizin yeni anayasa yapma sürecine eşlik ve öncülük etmesini büyük bir görev olarak sayıyoruz. Önümüzdeki süreçte yapacağımız bölgesel toplantılarla bu misyonumuzu yerine getireceğiz.” 

Türkiye’nin en büyük ve en örgütlü teşkilatı olduklarını vurgulayan Yalçın, “Bu teşkilatımızın uçbeyleri sizlersiniz. Başkanından yönetimine, okul temsilcisinden üyesine ve her neferine teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı. 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa’nın da katıldığı toplantıda, Denizli Milletvekili Şahin Tin de bir selamlama konuşması yaptı. Türkiye’nin sivilleşme yolunda yerelde ve genelde vermiş olduğu desteklerden dolayı Memur-Sen yöneticilerine ve üyelerine teşekkür eden Tin, “Yeni anayasa olmazsa olmazımız ve halkımızın bize vermiş olduğu bir görevdir. Mevcut anayasa yamalı bohça gibi olmuştur. Neresini yamarsanız yamayın başka bir yerden delinmektedir. Yeni anayasayla birlikte başkanlık sistemi ülkemizin önünü açacaktır” diye konuştu.