Radyo Televizyon ve İnternet Yayıncıları Federasyonu (RATEF) Genel Başkan Yardımcısı İskender Doğan, kısa bir süre sonra Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yapılacağı açıklanan frekans sıralama ihalesinin, özel radyo ve televizyonları bitireceğini öne sürdü. Denizli’de faaliyet gösteren Doğuş Radyo’nun imtiyaz sahibi de olan Doğan, frekans sıralama ihalesinin televizyon ve radyo sektörünü belirsizliğe sürükleyeceğini söyleyerek, “Çünkü altyapı hizmetlerini, sadece ulusal televizyon kuruluşlarının kuracağı bir şirketten alacaklardır. TTNet Genel Müdürü'nün oğlunun kurduğu şirketten hizmet alımı yapılacak olması, bizleri derinden endişelendirmektedir.” dedi.

'RTÜK HANGİ HİZMETİ VEREREK BU KADAR PARAYI TALEP EDİYOR?'

İhalenin ardından bir anda holding oluşturularak birilerinin haksız zengin olacağını savunan Genel Başkan Yardımcısı Doğan, “Yayıncı kuruluşlar RTÜK’e reklam geliri payları, lisans bedeli, frekans kira bedeli ve idari para cezaları olmak üzere birçok kalemde para ödemektedir. RTÜK, hangi hizmeti vererek bu kadar parayı talep ediyor? İhaleyi dünya nasıl yapmışsa biz de öyle yapalım. Sosyal sorumluluk bilinciyle yapılan Anadolu yayıncılığının, ihaleden sonra ayakta kalması imkânsız olacaktır.” diye konuştu.

İhalenin özellikle yerel ve bölgesel yayıncılar için çok önemli olduğunu vurgulayan İskender Doğan, “Yıllardır mevzuata göre yayın yapılıyor olmasına rağmen yayıncı kuruluşlar, maddi manevi hiçbir teşvik görmemiştir. Bununla birlikte yayın yapılmasına izin verilmesi karşılığında reklam gelirleri, RTÜK payı, lisans bedeli, yıllık frekans kullanım bedeli ve Türk Ticaret Yasası’na göre her türlü vergi ve çalışanlar için her türlü sosyal ödenekler olmak üzere çeşitli vergiler ve harçlar ödenmiştir. Anadolu'da radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşlar, diğer sektörlerden kazandığını bu sektöre aktarmıştır. Anten kuleleri ve karasal verici sistemleri, bu ihaleye sadece ulusal televizyon kuruluşlarının kurduğu bir şirket tarafından işletilecektir.” dedi.

Yerel ve bölgesel kuruluşların, kazanmaları halinde ihale bedelinden sonra aylık veya yıllık olarak ulusal kuruluşlara para ödemek zorunda kalacağını belirten Doğan, “Yerel kuruluşlar açısından, ulusal kuruluşların yaşam standartına göre kurulan şirketin her türlü işletme ve diğer giderlerini karşılamak zordur. Yerel ve bölgesel kuruluşların, ihaleyi kazanmaları durumunda kendi kuracakları veya ortak oldukları bir şirket vasıtasıyla verici kurması mümkün olmayacaktır. İhaleyle yerel ve bölgesel kuruluşların yayıncı bağımsızlığı sona ermektedir.” ifadelerini kullandı.

'İHALE BELİRSİZLİĞİ BİTİRMEYECEK'

İhale birkaç ay içerinde yapılacak olmasına rağmen yerel ve bölgesel kuruluşların anten ve verici hizmetini kaç liraya alacağının belli olmadığına dikkat çeken Doğan, şunları kaydetti: “Yerel ve bölgesel televizyonlar, ihaleyi kazansa bile altyapı işletmecisi şirketin standartlarında dev bir şirketin cari harcamalarını karşılayamayacağından yayın yapamayacaktır. Karasal yayın verici ağı masraflarını karşılamaları mümkün olmadığından yok olup gideceklerdir. Bu ihaleyle elde edilecek lisans ve izinlerin devrinin yasak olması nedeniyle kuruluşların bilinçli şekilde hazır olması şarttır. Kullanılmayan lisans ve izinler, RTÜK'çe yok sayılarak iptal edilecektir. Ayrıca ihaleyi kazanan kuruluşların, anten kuleleri ve vericiler için bu hizmet karşılığı ne kadar bedel ödeyeceği bilinmemektedir. Bu nedenle karasal frekans ihalesinin yapılması, hukuken dayanak bulmamaktadır. İhale belirsizliği bitirmeyecek, belirsizliğin başlangıcı olacaktır.”