Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, Türkiye’nin diğer ülkelerden bağırsak ithalatçısı olduğunu belirterek, “İthal ettiğimiz bağırsağı işleyip ihracat ediyoruz. Ancak Türkiye’nin ihtiyacını beklide tek seferde karşılayacağı Kurban Bayramında, bağırsakları çöpe atıyoruz. Bu bağırsaklar mutlaka değerlendirilmelidir” dedi. 



Denizli Veteriner Hekimler Odası, kurban alırken, keserken ve etleri saklama konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiğini aktardı. Oda Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, kurban sürecinde birçok konuda dikkatli olunmasının insan sağlığı açısından önemine vurgu yaptı. 
Ülkede  850 bin büyükbaş ve 2,5 milyon civarında küçükbaş hayvan kesileceğini aktaran Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, bu sürecin  birçok riski de beraberinde getirdiğini vurgulayarak şunları söyledi, “Veteriner Hekim kontrolünün yapıldığı ruhsatlı pazarlardan satın aldığımız veya kendimizin yetiştirdiği kurbanlığımızı keserken birçok hususu dikkat etmeliyiz. Öncelikle hayvanlar kesimden önce 24 saat yem verilmeden sadece su verilerek dinlendirilmelidir. Çünkü bu durum etlerin kalitesini olumlu yönde etkileyecektir. Fazla şiş olan bağırsak ve işkembenin patlaması veya kan akımının iyi olmaması gibi durumlar kontaminasyona sebep olacaktır. Yorgun hayvanların hemen kesilmesi kan boşaltımını engelleyeceğinden etler dayanıksız olacak ve çabuk bozulacaktır. Kurbanlık hayvanları kesim öncesi strese sokacak kötü muamelelerden ve hareketlerden kesinlikle kaçınılması gerekir. Kesim için Veteriner Hekim kontrolünün olduğu ruhsatlı mezbahalar ve kurban komisyonunca belirlenen kesim yerleri tercih edilmelidir. Kesimleri ehil kişilere yaptırmalıyız. yeri temiz olmalı ve akarsu bulunmalıdır. Kesim yapan kişi sağlıklı ve temiz olmalıdır. Kesim sonrasında da doku ve organlarda lezyon, şişlik, kötü koku ve anormal bir renk ve görüntü tespit edildiğinde et tüketilmeden önce mutlak surette bir Veteriner Hekime gösterilmelidir.”


ETLER NASIL SAKLANMALI
Yeni kesim sonrası etlerin nasıl saklanması gerektiğini aktaran Uzakgider, “Kurban etleri asılarak ya da paslanmaz temiz kaplarda parçalar halinde güneş görmeyen serin bir yerde hava alması sağlanarak kesim sıcaklığının oda sıcaklığına düşmesi için 5 -6 saat dinlendirildikten sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Sıcak halde buzdolabına konursa etin iç sıcaklığı buzdolabında soğumaya yetmeyecektir. Bu durumda ortalama 2 gün içinde etlerde bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülecektir. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemelidir. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesi ve et parçalarının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı şartlarında 5 – 6 gündür. Bu süre kıymada 3 gündür. Daha uzun süre saklamak için  (- 18) derecede derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. Kurbanlık hayvanların kesimleri sonucunda elde edilen ham deriler ısısı düşürüldükten sonra iri tuz ile yeteri kadar tuzlanmalıdır. Aksi takdirde kokuşmaya bağlı olarak ham deri kayıpları artacaktır.”  

ZARAR EDİYORUZ
Türkiye’nin bağırsak ithalatçısı olduğunu aktaran Uzakgider, kurbanda bağırsak konusuna dikkat çekerek şunları söyledi, “Kasaplık bir hayvanın kesimi sonucunda elde edilen değerin % 70’ni et, % 20’sini sakatatve  % 10 unu da  deri  oluşturmaktadır.  Kontrolsüz kesimlerin yapıldığı  ortalama 3 milyon adet kurban derisinin ekonomik değeri  ülke ekonomisi için önemli bir yekûn tutmaktadır. Kurbanlıkhayvan kesimlerinde kesici ve yüzücülerin bu işte usta olmaması, kullanılan alet ve ekipmanların yetersizliği, kusurlu diye isimlendirdiğimiz deriler elde edilmektedir. Dahası öyle bir şeyi çöpe atıyoruz ki, milli ekonomi büyük zarar görüyor. Türkiye bir bağırsak ithalatçısı. Hem iç pazara hem de dış pazara bağırsakları işledikten sonra satıyoruz. Ancak kurban döneminde beklide Türkiye’nin tüm ihtiyacını karşılayacak bağırsağı çöpe atıyoruz. Böylelikle milli serveti çöpe atmış oluyoruz. Elde edilen ve çoğu atılan bu bağırsaklar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu konuda da duyarlılık şart” dedi.