Denizli’de kuyumculuk yapan Ömer Tekiner, işleri bozulunca bir zamanlar dükkanı bulunan iş hanında, takım elbiseyle çaycılığa başladı. Tekiner, kuyumculuk yaptığı dönemde her gün işe boyalı ayakkabılarla, takım elbiseli ve traşlı olarak gelme alışkanlığını, çaycılık yaparken de sürdürüyor. İş hanında gün boyunca 23 esnafın çay, kahve ve tost siparişlerini hazırlayıp servis eden Tekiner, “Askerden geldikten sonra çeşitli yerlerde çalıştım. Sonra bir arkadaşımla kuyumcu açtık. Yedi yıl işlettiğimiz dükkanımızı, mali krizler nedeniyle kapatmak zorunda kaldık. Hayatımı sürdürmek için çalışmam gerekiyordu. Ben de iş hanımdaki çay ocağını devraldım. KOSGEB’in girişimcilik eğitimlerine de katılarak aldığım 30 bin lira hibe krediyle tadilat yaptım.” dedi.

Güzel giyinmeyi ve takım elbiseyle gezmeyi sevdiğini söyleyen Tekiner, “Kuyumculuk yaparken çay kahve servisi yapan çaycıları, giyimleri ve yaptıkları servis nedeniyle eleştirirdim. Kendim çay ocağını açınca nasıl bir çaycı istiyorsam, müşterilerime de öyle davranmaya başladım. Servis için gittiğim işyerlerine güler yüzle giriyorum. Takım elbiseli, şık giyinen birinin kendilerine çay kahve servisi yaptığını gören müşterilerim de çok mutlu oluyor. İlk zamanlar, ‘Kakım elbiseli çaycı mı olur?’ diye beni yadırgayanlar olmuştu. Şimdi çok güzel tepkiler alıyorum.” şeklinde konuştu.