İzmir Ticaret Odasında düzenlenen ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı  'Türkiye'deki Halıcılığın Dünü, Bugünü ve Yarını'nın ele alınıp tartışıldığı toplantıya Denizli Ticaret Odasını Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Memişoğlu temsil etti. Beraberinde ise Denizli’deki halı sektörünü temsilen Denizli Ticaret Odası Meclis Üyesi Necati KÖSEOĞLU ve Ali ERKUŞ katıldı.
Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'de turizmin el sanatları öldürülerek yapıldığını, ören yerlerinin yanlarındaki satış yerlerinin başta Çin olmak üzere Uzakdoğu'dan gelen ucuz malların işgali altında bulunduğunu söyledi. Bakan Günay, “En fazla turistten en fazla geliri almaya çalışıyoruz. Bunun için de işin içine insanların el emeğini de katmak gerekiyor” dedi.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Denizli Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Hüseyin Memişoğlu, Ülkemiz ve Bölgemiz bakımından 80’li yıllarda halıcılığın döviz kazandırıcı önemli bir faaliyet olduğuna dikkat çekerek  “Kırsal kesimdeki insanlarımıza geçim kapısı, genç kızlarımızın baht dönencesi olmuş el halıcılığı ne yazık ki 2000 yılından itibaren düşüşe geçmiştir” dedi.
Memişoğlu “Halı ve kilim, bugünün dünyasında, günümüzdeki anlayışla geleneksel kültürün yansıtılıp buna göre bir pazar bulmaktan ziyade marka oluşturup ona göre pazar yaratma hüviyetine bürünerek bir moda şeklini almıştır. Tabi ki bu durum bizim geleneksel halı ve kilim kültürümüzden vazgeçmemiz anlamına gelmemektedir. Kültürel kimliğimizi yansıtan halı-kilim üretimini daha kaliteli hale getirerek devam ettirmemizin yanında dünyanın anlayışına paralel kendimize özgü markalar oluşturmamız gerekmektedir” diye konuştu
Üreticilerin birçok nedenden dolayı, atölye sistemindeki üretimden kaçındıklarının altını çizen Memişoğlu “Bunların nedenleri olarak, SSK primi, bina tedariki ve yetenekli insan bulamama ve eğitim desteği gibi gerekçelerle karşımıza çıkmaktadır. Şayet bu konudaki sorunlar aşılır, yerelde bu sisteme bir kimlik kazandırılır, çalışanların sosyal güvenceleri, teşebbüs edenlere yer temini, eğitici temini gibi diğer bazı idari düzenlemeler yapılabilirse, kırsal kesimden şehre göç de azaltılmış olacaktır. Üretici, devlet, üniversite üçlüsünün ortak çabalarıyla ülkenin geleneksel halı ve kilimlerinden ödün vermeden dünya moda ve renklerini izleyerek günümüzün halı ve kilimini değil de önümüzdeki yılların halı ve kilimlerini üreterek(renk, desen, kompozisyon)bu problemin azalacağı düşüncesindeyiz” diye ifade etti.