Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Hükümet kurma görevini aldıktan sonra kapsamlı bir bilgi sunmak üzere huzurunuzdayım. Ama her şeyden önce son günlerde ülkemizin huzuru güvenliği için büyük gayret sarf eden askerlerimize polislerimize TSK'ya emniyet birimlerine takdirlerimi ifade ediyorum. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Milletimize görev verilmez millet size görev verir. 7 Haziran'da bize verilen ödevde birçok yeni unsuru barındırmıştır. Hükümet kurma görevini almamızdan sonra bir ay geçti.

Bir iç muhasebeyi başlattık ve sürdürüyoruz milletimizin yanlış anladığı bir husus varsa bu konuda düzeltmeleri yapacağız. Üçüncü ödev milletimiz şunu demiştir eğer bundan sonra hükümet edecekseniz uzlaşı içinde oturup konuşun. Bu yetki kimseye devredilmediyse yapılacak bellidir. Biz yaptığımız açıklamalarda şunu söyledik bizim için kural meşruiyettir. Meclis başkanı seçtik daha sonra Başkanlık Divanı oluşmasına müteakip Cumhurbaşkanımız bana hükümeti kurma görevi verdi. 9 Temmuz'dan bu yana görevimi yürütmeye çalıştım. Başta beyan ettiğim hususlar çerçevesinde bu görüşmeleri sürdürdüm. Birçok parti kapılarını kapatırken ben bütün partilerle görüşeceğimizi ve toplumun isteği doğrultusunda ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için gerekli görüşmeleri yapacağımızı söyledik. Her görüşmenin ardından sizi bilgilendirdi. Hangi parti ile koalisyon imkanı varsa bunu derinleştirmesine sürdüreceğimizi söyledik ve diğer partilerle görüşmemizin devam edeceğini söyledik. Bu çerçevede Sayın Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmeler doğrultusunda istikşafi görüşmeler başlatıldı. Sayın Bahçeli koalisyon olmayacağını söyledi. HDP ile baştan görüşmenin çerçevesi belliydi. 35 saat süren görüşmelerde çok önemli bir müktesebat oluştu bana Ömer Çelik dosyayı tevdi etti iki tarafı tebrik ederek söylüyorum en derinlikli ve açık yürekli ve kapsamlı bir müstebattan oluşan bir metindir. Bu başlıca bir kazanımdır emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine teşekkür ediyorum. Bu medeni bir ilişkidir.

Farklı siyasi kanatlardan gelen partiler olarak gerin görüş ayrılıkları olduğunu inkar etmek mümkün değil üzerinde mutabık olan konularda olduğu kesin. Başta eğitim ve dışişleri olmak üzere gerin düşünce ayrılıkları olduğu görüldü. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu'da yaptığı istişarelerde, uzun dönemli bir koalisyon konusunda daha olumlu, ancak reform, kısa dönemde süratle reforma odaklı bir şey konusundaki kaygılarını ifade ettiler.

Bu diyalogların karşılıklı anlayış içinde sürdürülmesi, hükümet ortaklığının gerçekleştirileceği zemin olmadığı yönünde bir kanaat oluşmuştur.

İki parti iki genel başkan olarak karşılıklı anlayış olarak bir tutum ortaya koyduk. Anlaşmak veya anlaşmamak doğal iki sonuçtur. Önemli olan, hangi sonuca ulaştığınız kadar, bu sürece ulaşana kadar gösterdiğiniz tavırdır.

Geldiğimiz noktada kitlelerimizin de farklı talepleri göz önüne alınarak, MYK'da da değerlendirdiğimiz kamuoyu anketi yaptık. Kitlelerimizin beklentilerindeki farklılık göz önünde bulundurarak, koalisyon ortaklığı yapmanın zemininin oluşmadığı kanaatine vardık. Bu Türkiye'nin yönetim boşluğuna düşeceği anlamına gelmez.

Son bir ay içinde yürüttüğümüz temaslarda CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı çerçevesi de göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görünen bir ihtimaldir, güçlü bir ihtimaldir.

Koalisyon mümkün değilse erken seçim aramızda konuşarak TBMM'nin kendi içinde bunu çözmesi daha doğru olacağı kanaatindeyim. Şimdi tekrar MHP ile konuşabiliriz. Erken seçim herkesin zikrettiği bir mevzu. Milletin önüne şunu demeyi ahlaki bir görev addederim millet bize bu ülkeyi yönetin dedi biz bir şey yapmadan sana tekrar geldim diyemeyiz. Erken seçimden, açık söyleyeyim en fazla faydalanacak parti AK Parti'dir. Neden? Çünkü 18 milletvekilini daha kazanırsa, tek parti iktidarı var ama görünen siyasal gelecekte diğer partilerin tek parti olma şansı yok. Olabileceği, koalisyon ortaklığıdır. Şimdi görevimi yaptığıma inanıyorum bunu milletimizin gördüğüne inanıyorum TBMM'nin karar alması ile seçime gidilmesi doğru olacaktır. Ortak bir seçim kararı ile seçime gidilirse bu daha iyi olacaktır. Önümüzdeki bir hafta on gün içinde seçime giderken Meclis'in aldığı kararla seçime gitmektir. Bu olmuyorsa Sayın Cumhurbaşkanımız devreye girer.

Herkes sakin olsun görecekler ki bu ülkeyi kendi rayına oturturuz. Bugün Cumhurbaşkanı ile olağan görüşme günümüz ama Özel'in veda ziyareti ve Kılıçdaroğlu görüşmesi nedeniyle görüşemedik telefon ile görüştük.

Erken seçim tarihi konusunda da millet ödev verdi biz dönüp millete sen yanlış iş yaptın demedik gereğini yaptık hepsi yapıldıktan sonra erken seçime gidilmesi felaket değildir seçim aşı olmak gibidir. Aşı bünyeyi sihate kavuşturur. MHP ile yapacağımız temaslar sonrasında mümkün olan en kısa zaman seçim olması iyi olacaktır. Gereğini yaparız.dedi.