Denizli İl merkezine 70, ilçe merkezine 3 kilometre mesafedeki şelalenin en üst tabakası, dün saat 15.30 civarında meydana gelen heyelanda aşağıya taş ve topraklarla beraber düştü. Bu sırada şelalenin alt kısmında bulunan Ali İhsan Turpçu ismindeki bir vatandaş hafif yaralandı.

Birinci derece sit alanı olan ve genel sıralamada Türkiye'nin 23. doğa harikası olarak bilinen şelale, Cindere Dağı yamaçlarından çıkan sulardan oluşuyor. Şelalenin yıkılması, başta doğa severler olmak üzere oraya turist çekmek için planlar yapan Denizli Valiliği’ni üzdü. Jandarmanın güvenlik şeridi çektiği şelalede, bilimadamları incelemelere başladı.

ŞELALENİN TURİZME AÇILMASI İÇİN BÜTÜN HAZIRLIKLAR TAMAMLANMIŞTI

Vali Abdülkadir Demir, şelalenin Türkiye’de sınırlı sayıdaki tabiat anıtlarından biri olduğunu, 1994 yılında yaklaşık 5 dekarlık bir alanın tabiat anıtı olarak ilan edildiğini hatırlattı. Şelalenin kendileri açısından çok önemli bir değer olduğunu dile getiren Demir, “2012 yılında DSİ Genel Müdürlüğü'nden verilen ödeneklerle İl Özel İdaresi tarafından hem Güney ilçemizle hem de Buldan Yenicekent üzerinden bağlantısı olan asfalt yol yapıldı. Şimdi de koruma amaçlı imar planı yapılıyordu, tekrar düzenlemeler yapacaktık ama maalesef böyle bir olayla koptu ve şelaleden hemen hemen eser kalmadı. Güney Şelalesi gibi gerçekten çok özel bir yapıyı kaybetmiş olmaktan çok büyük üzüntü duyuyoruz.” dedi. İlgili kurumlara inceleme yapmak için gerekli talimatı verdiklerini belirten Vali Demir, “Orada özellikle jeoloji bölümündeki hocalarımızla bir değerlendirme yapacağız. Çalışmalar bitmeden de hafriyatı kaldıramıyoruz ama herhangi bir yol geçişine, başka bir yerleşim yerine de engeli yok. Doğal sit olması dolayısıyla bu kararları bugün yarın tamamlayıp daha sonra temizlik çalışmaları yapılacak. Ondan sonraki aşama için özellikle Güney Şelalesi’ni besleyen bir kanal var, Devlet Su İşleri tarafından sağlanan suyla devam ediyordu; o suyun yönlendirilirse şelale tekrar oluşur mu oluşamaz mı, onu da bu teknik çalışmalar zannediyorum cumaya kadar netleştirir.” diye konuştu.

‘ESKİSİNDEN DAHA GÜZEL HALE GELECEK’

Şelalede incelemelerde bulunan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Velittin Kalınkara ise bu tür heyelanla çökmelerin doğal olduğunu vurguladı: “Güney Şelalesi, ilk defa heyelana uğramış değil. 2002 yılındaki depremde zaten bir yarık vardı yukarıda. Doğal olarak buna müdahale şansı yok. Herhangi bir şekilde o yarığı kapatmak içini doldurma, betonlama olmuyor. 2002’de de buraya geldik, inceleme yapıldı, 20 cm. kadar yarık vardı. Şu ana kadar idare etti. Birkaç yıl sonra eskisinden daha güzel hale gelecektir.” Şelalede bundan sonra suyun yönü değiştirilerek farklı çözümler üretilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Kalınkara, “Ben daha iyi olacağını düşünüyorum. Bir kayıp değil. Türkiye’nin 23. doğa harikası devam edecektir.” dedi.

Şelalenin alt kısmında gezerken heyelan esnasında yaralanan Turpçu da bir anda araba büyüklüğünde taşlar düştüğünü ifade ederek, “Ben bahçede duruyordum. Oradan aşağı inip geliyordum, tam kulübenin yanına gelince bir iki taş düştü. Kulübeye sığınmak istedim, kulübeyle birlikte aşağıya gittik. Pansuman yaptılar, iğne yaptılar.” diye heyelanı anlattı.

Güney Belediye Başkanı Halit Gürbüz, ilçelerinin sembolü olan şelalenin heyelanla yıkılmasının üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi: "Sadece Güney ilçesine değil, ilimize malolmuş bir güzellik. Buradaki malum yapı, belli zaman içinde kütle oluşuyor. O kütle ağırlığa dayanamıyor, en zayıf yerinden kopuyor. Üzüntümüz çok büyük ama başta sayın valimiz olmak üzere tüm yetkililerin bu konudaki destekleriyle çok yakın zamanda o güzelliğin tekrar kazanılmasını diliyorum.”