Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 21. Dönem Denizli Milletvekili Av. Salih Erbeyin, Türkiye  
Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylara değinen Erbeyin, bölgedeki  gelişmelerde Hükümetin uyguladığı dış politikanın da etkili olduğunu söyledi.

30 Mart seçimlerinden önce Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri sürekli dile getirdiğini hatırlatan Erbeyin, “30 Mart seçim çalışmaları sırasında  Başbakan’ın paralel yapıyı yanlış yerde aradığını ifade etmiştik. Asıl paralel yapının Kuzey Irak ve Suriye’de olduğunu, önümüzdeki süreçte bölgede bir Kürdistan devletinin kurulacağını öne sürmüştük. Gelinen noktada “biz  uyarmıştık” demekten tabi ki mutlu değilim. Şimdi  ne oldu? Bugün Peşmerge reisi bağımsızlık için referanduma gideceğini söylüyor. Maalesef bölgede İsrail destekli bir Kürdistan devletinin  kurulacağı açıkça görülüyor. Yaşanan gelişmelerin bu noktaya gelmesinde ülkeyi yönetenlerin uyguladığı yanlış dış politikanın da büyük etkisi bulunuyor” dedi.

IŞİD terör örgütünün Türkmen kardeşlerimize uyguladığı katliamın hala devam ettiğini ileri süren Erbeyin,  “Kuzey Irak’ta kötü olaylar yaşanıyor. IŞİD denen bir terör örgütü katliam yapıyor. Türkmen kardeşlerimizin durumu nedir bilgi sahibi değiliz. Artık 3  milyon Türkmen’in de o bölgede kendi kendilerini yönetme durumunu Türkiye’nin düşünmesi lazım. Madem ki önüne gelen Kuzey Irak’ta devlet kuruyor, Türkmenlerin de kendi kendini yönetme hakkının düşünülmesi lazım.  Maalesef Türkmenler konusunda siyasi iktidarın elle tutulur bir politikası yok. 3 milyon soydaşımız kaderiyle baş başa bırakılmış, yarınlarından emin olmaz bir vaziyette yaşıyorlar. Zulme rıza gösterilmemeli, Türk ve Müslüman kanı sudan ucuz hale geldi. Ölen Türk ise, Müslüman ise dünyanın gözünde bir kıymeti yok, ama en azından Türk milletinin gözünde bir kıymeti olmalı. Irak’ın ABD tarafından işgaliyle birlikte, Büyük Orta Doğu Projesi dahilinde tasarlanan ve ülkemizle birlikte yanı başımızdaki coğrafyaları da içine alan büyük bir kaos, ayrışma ve çatışma ortamı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Bu anlamda milli varlığımıza ve bekamıza yönelik tehditlerin yanı sıra, komşu coğrafyalardaki sınırların değiştirilmesi, yönetimlerin el değiştirilmesi istikametindeki gelişmeler de, her geçen gün hedef ve eyleminin alanını genişleterek sürmektedir. Artık burnumuzun dibinde her an, her saat yürek burkucu bir hadisenin bir diğerine eklendiği felaketler serisi, yakın coğrafyalarımızı kan ve gözyaşına çivilemektedir” diye konuştu. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonunda görüşülmekte olan Çözüm Paketi’ne de değinen Erbeyin, “Söz konusu tasarının temeli  Oslo'da atıldı. Bu tasarının anayasanın başlangıç hükümlerinin tamamına, hukuk devleti hükmüne, ülkenin bölünmez bir bütündür ifadesine, egemenlikle ilgili hükümler başta olmak üzere birçok maddeye aykırıdır.  Ülkeyi yönetenlerin  algılayamadığı  ortak irade ve aklın sonucu kurulan devletimizin milletiyle bölünmez bütünlüğü ve birlikte yaşama ülküsünün her şeyden önemli olduğu gerçeğidir. Türkiye'de başta hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının ve partilerin görevi bu ortak gayeyi yaşatmak ve millet olma özelliklerimizi geliştirmektir. Bu nedenle söz konusu tasarı derhal komisyondan çekilmelidir” dedi. 
Ülke ekonomisinin de sıkıntıda olduğunu kaydeden Erbeyin, “Hedefleri tutturulamayan yüksek enflasyon rakamları vatandaşımızın belini her geçen gün daha da bükmüş, iktidar zamlar yoluyla vatandaşın cüzdanlarına el atar duruma gelmiştir. 2013 Mart ayından bu yılın Mart ayına kadarki dönemde açlık ve yoksulluk sınırlarında yüzde 13'ü aşan artış gerçekleşmiştir. 12 yıldır ailelerimiz temel ihtiyaçlarını karşılayacak gelire ve arttığı iddia edilen refahtan yeterli paya sahip olamamıştır.Biz, enflasyon ile mücadelede artık ülkemizde samimiyetin ve gözle görünür düzenlemelerin hayata geçirilmesini ekonomi yönetiminden milletimiz adına talep etmekteyiz. Bu kapsamda başta vergi reformu olmak üzere, kapsamlı diğer yapısal reformlar biran önce gerçekleştirilmelidir. Başarısız ekonomik rakamların altında ezilen milletimiz adil gelir dağılımı ile buluşturulmalıdır. Girişimcimize güven verecek ekonomik öngörüler siyasetten tamamen arındırılmış bir şekilde sağlam analizlerle ortaya koyulmalıdır" şeklinde konuştu.