İZMİR (CİHAN)- Gazeteci Yazar Ertuğrul Özkök, Samanyolu Televizyonu (STV) tarafından düzenlenen Somali'ye yardım kampanyasının herkesi duygulandırdığını söyledi. Türk insanının dünyanın neresinde mağdur insan varsa yardım elini mutlaka uzatması gerektiğini belirten Özkök, "Bütün Samanyolu Grubu olarak çok güzel bir iş yaptınız ve bu olayı hepimize hatırlattınız. Ama çok hoşuma giden şey, bütün görüş farklılıklarımızı bir süre için unuttuk, hepimiz bu ideal etrafında buluştuk." dedi.
    Cihan Haber Ajansı'nın sorularını Annesi Hafize Özkök'ün (83) İzmir Gümüldür'deki evinde cevaplayan Ertuğrul Özkök, bugünkü köşe yazısında "Sadece gözleri büyüyor...Neden" başlıklı yazısıyla okurlarına seslenmişti. Bu yazısını hangi duygularla kaleme aldığını sorduğumuz Özkök, sözlerine Samanyolu Televizyonu (STV)'na teşekkürle başladı.
Kampanya'yı, devrim olarak nitelendiren Özkök, 26 milyon lira toplandığını, 661 bin kişinin ise SMS yolladığına dikkat çekerek bu sayının hane karşılığının 5 milyon insana tekabül ettiğini söyledi. STV'yi, böylesine güzel ve anlamlı bir organizasyona öncülük ettiği için kutlayan ünlü yazar, Somali'ye ilk fırsatta giderek mağdur insanları yakından görmek ve böylesine acı bir tabloyu hiçbir zaman unutmamak istediğini kaydetti. Uygulamanın bütün dinleri kapsayacak şekilde dünyanın neresinde yardıma muhtaç insan varsa, dostluk elimizi uzatmamız gerektiğinin altını çizen Özkök, dinler arasında barışında bu şekilde sağlanabileceğini ifade etti. Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu aynı zamanda yapılan yardımlarla büyük bir millet olma özelliğini de ortaya koyduğunu belirten Özkök, "Bu yazıyı Türkiye'deki herkesin sahip olduğu duygularla yazdım. İftar sofralarımızın, yemeklerimizin sorunu bu. O çocukları orada görünce ilgisiz kalmak mümkün değil. Allah bu kadar büyük hissizliği dünyada kimseye vermemiştir. Ben de bu duygularla o yazıyı yazdım. Kimse Samanyolu Televizyonu'nun görüşü şöyledir, böyledir diye bakmadı, insanlar koştular. Türkiye'de daha öncede kampanyalar yapıldı, büyük firmalar büyük paralar verdi, bu güzel bir şey ama önemli olan burada sıradan parası olmayan hayat zorlukları çeken insanların bu kampanyaya katılmasıydı. SMS ile 661 bin kişiden oraya mesaj gelmiştir. Her aileden beş kişi hesap ederseniz beş milyon insan eder. Seyredenlerle birlikte bu sayı daha da artar. Bu sebeple ben çok etkilendim." dedi.
Son dönemlerde 'Türkler yabancıları sevmez' diye yabancı basında bir algı oluştuğunu aktaran Ertuğrul Özkök, "Bu kampanya batıdaki gelişmiş ülkelerde de görülebilecek büyüklükte bir kampanya oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer kampanyalarla birlikte 150 milyon liraya doğru gidiyor. Almanya'da pazartesi günü yayınlanacak Bild gazetesindeki makalemde de yazdım. Türkiye'de tarihi bir dönemeç bu. Bir yardım. Dünyayı terörizmden kurtaracak olan şey, ne ordular ne şunlar ne bunlar. Kurtaracak olan insani seferberlikler. Ama burada bir şeye dikkat etmemiz lazım. Somali halkının yüzde 99'u Müslüman, biz bu yardımı Müslüman'dan Müslüman'a olarak görebiliriz. Bunda bir sakınca yok. Ama insani duygularımız sadece Müslüman'dan Müslüman'a olmamalı. Yarın bir gün nüfusu Hristiyan veya Yahudi olan başka toplumlarda da böyle şeyler çıktığı zaman aynı insani duygularla seferber olmayı bilmemiz lazım. Onu yaşamamız lazım. Türkiye artık büyüyen ve refahı artan bir toplum. Yıldızı parlayan bir ülke. Ama büyük devlet olmak yetmiyor aynı zamanda büyük millet olmak gerekiyor. Büyük millet olma vasfını da milletler ancak böyle uluslararası seferberliklerde yaşıyorlar." şeklinde konuştu.

    AĞLAYARAK DUYGULARIMI İFADE EDİYORUM
    Televizyon ekranlarında ve gazete sütunlarına yansıyan çocuk görüntülerinin kendisini derinden etkilediğini belirten Ertuğrul Özkök, "Dünyada insani tepkimi göstermemin en kolay, en tabi, en gerçekci yolu. Ben çok ağlıyorum. Filmlerde de ağlıyorum. Sevindiğim zaman da ağlıyorum, Ağlıyorum yani sulu gözlü olmak kötü bir şey değil. Hiç olmazsa ağlayabiliyorsun. En kolay kendimizi ele verdiğimiz, ifade biçimimiz o. Gülmek kadar, yüzümüzün asılması kadar, acı çekme ve ızdırap çekmekten daha etkili bir şey. O iki damla gözyaşı bazen bize, seller gibi bir şeyler hatırlatıyor. Dolayısıyla ağlayacağız ama ağlamak yetmiyor. Seferber olmak lazım. Seferberlik kavramını askeri bir kavramdan çıkarmamız lazım. Seferberlik askeri bir kavram değildir. Seferberlik insani değerler etrafında birleşmek ve hareket etmektir. Burada da Hristiyan'ı, Yahudisi, Hindusu, Müslümanı herkes bir araya gelmelidir." diye konuştu.
İlaçların üzerinde tok karınlı yazdığına dikkat çeken Ertuğrul Özkök, "Bu çocukların karnı aç. Peki bunlar bu ilaçları nasıl içecek." diyerek yardım kampanyasının önemini vurgu yaptı. CİHAN