CHP Milletvekili Kazım Arslan açıklamalarında şu sözlere yer verdi;

Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidar hala hata yapmaya devam ediyor. Ülkemiz çok ağır bir darbe girişimi yaşadı. Bu darbe girişime TBMM'de karşı olduğumuzu göstermek için Meclis'te toplanan CHP'li Milletvekilleri olmuştur. Kısacası iktidar, anamuhalefet, muhalefet ve halkımız ile birlikte bu badireyi önledik, çünkü her türlü darbeye karşıyız ve karşı olmaya da devam edeceğiz. Ancak 14 seneden beri işbaşında olan bu iktidar hala akıllanmamışa ve ders almamışa benziyor. İşi siyasi şova ve ranta çeviren tutum, davranış ve açıklamalarda bulunuyor.

Bu kadar gerginliğin ve kaosun olduğu bir dönemde Taksim'de Topçu Kışlası'nın yapılacağından bahsediliyor, gerginlik politikasına devam ediliyor.
Allah aşkına, bu ağır zararın, kargaşanın ve endişelerin olduğu bir dönemde, bu şekilde davranmanın kime, ne faydası var!
Böyle zamanda kucaklayıcı, kaynaştırıcı, birleştirici sözler söylemek ve bu atmosfere uygun hareket etmek gerekirken, bu gerginlik politikası nereye kadar sürecek?

1- Bugün geldiğimiz nokta, darbe girişiminin temelinde bu iktidarın 14 yıldan beri Fetocuları korumasından, beslemesinden ve büyütmesinden kaynaklanmıyor mu?

Bugün tutuklattırdıklarını, işten el çektirdiklerini geçmişte hak etmedikleri makamlara getirmediler mi? YAŞ'ta Fetocu askerlerin ihraç kararları düşünülürken, bunu engelleyen, kararlara muhalefet şerhi koyan, Abdullah Gül, Recep Tayip Erdoğan değil mi?

Lütfen bunları unutmayınız; halkımız bunları unutmayacak ve unutturmayacağız!
Bunların yıllardan beri yanlış olduğunu söyleyen bir tek parti var, o da CHP'dir, ama ne yazık ki uyarılarımız dikkate alınmamıştır.

2- CHP olarak, AKP'ye "PKK ile müzakere değil mücadele edin, sorunu Meclis'e getirip bu işi halledin, biz de size açık çek veriyoruz" dedik, yine CHP'yi dinlemediler. Kapalı kapılar arkasında, Kandil ve İmralı ile, HDP İle Oslo'da, Dolmabahçede gizli görüşmeler yaptılar, mutabakatlar imzaladılar.
Askeri kışlasına, polisleri karakola hapsettiler, teröriste müdahale ettirmediler. Kısacası böyle tavizci davranmakla PKK'ya güç kazandırdılar, dağdan şehre inmesine, daha çok silahlanmasına, hendeklerin kazılmasına, kimlik kontrolü yapmasına, yol kesmesine göz yumdular.

PKK'yı temizleyemiyoruz, bunlar yetmiyor, IŞİD, PYD, YPG gibi terör örgütleriyle uğraşıyoruz. Bu yanlışlar nedeniyle ülkemizin telafisi zor olan, hem imaj hem de güven kaybına ve ekonomik kayba neden olduğunuzu unutmayınız. Biz bunları asla unutturmayacağız!

3- İktidarın IŞİD için "bizim yaramaz çocuklar, öfkeli gençler" olarak değerlendirdiği, besleyip büyüttükleri, lojistik destek verdikleri örgüt de bugün ülkemizin başına bela olmuştur.
Her tarafta IŞİD'ci canlı bombalar türemiştir. Canlı bombalar birçok vatandaşımızın da canını yakmıştır. Orta Doğu'da da bölge devletlerinin başına bela olmuştur.
Şimdi doğru oturup doğru konuşalım... Şimdi iktidarın artık akıllanma zamanıdır.

Yanlış ve hata lüksü kalmamıştır. Bu iktidar yüzünden ülkemizin kimyası ve düzeni bozulmuştur. Herkes diken üstündedir, ülkede her şey alt üst olmuştur.

Üstüne üstlük 3 ay süreyle OHAL ilan edilmiştir. Bu iktidar işbaşına geldiğinde yalnızca Güneydoğu İllerimizde OHAL vardı, artık ülkemizin her tarafında olacak. İktidarın ülkemizi getirdiği noktayı görüyor musunuz?

Bu karar verildi ama OHAL uygulamalarında TBMM devredışı bırakılmamalıdır. Yapılan işlerin, görevden almaların, yeni atamaların hukuk çerçevesinde olması gerekir. Kin ve öfkeyle devlet yönetilemez, adalet de gerçekleştirilemez. Adalet olmadan hiçbir şey olmaz. Bugün yargılanacak olanlar, geçmişte adaletsiz davranmışlardı, bugün o adalet onlara da lazım oldu.

Unutmayın, adalet size, bugünkü iktidara da lazım olabilir.