Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası (EKSEN) Denizli İl Temsilcisi Erkan Kavas, dershaneler kapatılırsa Türkçe, matematik, fen gibi müspet ilimler yasaklanırken İngilizce, Kürtçe gibi kursların serbest kalması gibi komik bir durum oluşacağını iddia etti. Kavas, “Yarın özel sektör de bu yasaklardan kurtulmak için İngilizce matematik, İngilizce fen bilimleri veya Kürtçe matematik, Kürtçe fen bilimleri kursu açmak taleplerinde bulunabilecektir. Bu durum ise insanları gülümsetecek, hükümeti de tarihe karşı zor durumda bırakacaktır. Bu ileride tiyatrolarda oynanacak bir mizah konusu olarak gündeme gelecektir.” diye konuştu.

Dershaneler konusunda herkes konuşurken çocuğu sınav çağında olan anne babalar, eğitimciler ve öğrencilere danışılmadığını belirten Kavas, “Olayın içinde olmayanlar için hariçten gazel okumak, atıp tutmak kolay. Kapatma değil, dönüştürme ya da dönüştürerek kapatma. 'SBS kalktı, merkezî sınav yok, ortak sınav var. Yeni sınav getirmiyoruz. 12 veya 36 sınav yok. açıklamalarında olduğu gibi varılan nokta aynı. Sadece kelime oyunları oynanıyor ama önümüzdeki günlerde 8. sınıfları bekleyen merkezî değil, ortak sınavlar var. Bakalım bu uygulama kaç yıl devam edebilecek?” dedi.

'DERSHANE ÖĞRETMENLERİNİN TAZMİNATLARINI KİM ÖDEYECEK?'

Dershaneler kapatılırsa zaten dava yorgunu olan Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümeti yeni davaların bekleyeceğini öne süren Kavas, “Ticari işletmenin, ortada suç unsuru yokken kapatılması hukuki sorunlar doğuracaktır. 250 bin öğretmen KPSS'ye girmiş ve atama beklerken dershane öğretmenlerinin mülakatla atanması da bir diğer hukuki ve vicdani sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Dershane öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığı'na atanması teklifi, bu öğretmenlerin tepkisini azaltmaya dönük bir hamle olarak da düşünülebilir. Dershaneler bina sahipleriyle 8-10 yıllık sözleşmeler imzalamış, taahhütte bulunmuşlardır. Ayrıca kiralanan bu binaların sınıflarının dönüşümü için milyonlarca lira harcanmıştır. Kira bitiminde eski hallerine dönüştürülmesi için yine milyonlarca lira inşaata para harcanacaktır. Kira sözleşmesi bitmeden binayı boşaltmak durumunda kalan ancak taahhüdü bulunan dershane sahipleri zor durumda kalacaktır. Dershane sahipleri ve hükümete bu konularda da birçok dava açılması muhtemel. Dershane öğretmenlerinin işine son verildiğinde ödenmesi gereken tazminatlar da diğer bir dava konusu. Sahi bu tazminatları kim ödeyecek?” şeklinde konuştu.

'DEVLET DERSHANELERİ KAPATACAĞINA KENDİ OKULLARINI KALİTELİ HALE GETİRSİN'

Hükümetin aslında 800 bin öğretmeni olan Milli Eğitim'i kaliteli hale getirip doğal kapatma yöntemini seçeceğine, "Biz bu işi beceremedik, o halde dershaneler de yapmasın." mantığıyla hareket ettiğini öne süren Erkan Kavas, “Devlet fabrikasında defter üretiyor ve o defterden özel sektörün fabrikasında da üretiliyorsa, müşteri daha çok özel sektörün ürettiği ürünü tercih ediyorsa çözüm yolu özel sektörün fabrikasını kapatmak değil, kendi fabrikamızı daha iyi konuma getirip etkili pazarlama stratejisi geliştirmektir. Dershaneler kapanınca puanlar düşer, kazanmak kolay olur. Zaten sıralama sınavı. 'Kimse dershaneye gitmeyince sınav kazanmak daha kolay olacak.' şeklinde yazı kaleme alanlar da var. Özel dersi ve merdivenaltı dershaneleri engelleyebilirsen, bu fikri değerlendirmeye alalım. Özel hazırlık Anadolu liseleri, Halk Eğitim kursları ve özel okullar bu fikri zora sokuyor. En iyisi buraları da kapatalım.” dedi.