Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Hakan Şekerci, Denizli’nin sahip olduğu termal su kaynakları ve maden yataklarının başlıca ortaya çıkış sebebinin depremler olduğunu açıkladı. Yıkımın yanında depremlerin zenginlik sunduğunu belirten Şekerci, depremin zenginliğini alıp yıkımından ise dayanıklı yapılarla kurtulmanın basit olduğuna vurgu yaptı. 

Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Hakan Şekerci, depremin bir doğa olayı olduğunu ve dayanıklı yapılarla depremden korunmanın basit olduğunu aktararak şunları söyledi, “Türkiye bir deprem bölgesinde yer almaktadır. Denizli’nin ise 1. derece deprem kuşağında olduğunu hatırlatmak isterim. Denizli’de deprem olgusunun etrafımızda bugün izleri olan zamanın devasa şehirlerini yuttuğunu görüyoruz. Osmanlı arşivlerine göre 1717 yılında 12 bin nüfuslu Denizli'de 6.4 büyüklüğündeki depremle 6 bin kişinin hayatını kaybetti. Bu aslında bugünlere bir mesaj. Deprem her an olabilir! Bu da bir gerçek. Pamukkale'deki Hierapolis ve  Laodikya Antik Kentlerinin de depremlerle yerle bir olduğunu da belirtmiştim. Aslında deprem bir doğa olayı. Depremi bilerek bilinçli yaşamak zorundayız. Ben Denizli’deki fayların çok büyük ölçekte deprem üreteceğini düşünmüyorum. Bunun içinde binalarımızı depreme uygun yaptığımızda sorunsuz veya ölümler gerçekleşmeden az hasarla olarak depremleri atlatırız. Ancak 1999 yapı denetim öncesi binaların elden geçirilmesi zaruridir. Bu binalarında yıkılıp yenilerinin yapılması yada güçlendirilmesi için tüm güçler el birliği yapmalı. Bu anlamda kentsel dönüşümü önemsiyoruz. 
DEPREME BORÇLUYUZ
Denizli’ye depremlerin yıkım getirdiğini ancak zenginlikte bahşettiğini belirten Şekerci, “Aslında depremlerin yarattığı yıkımı geçersek bu kente birçok zenginlik getirmiş. Başta jeotermal kaynaklar. Denizli, zengin jeotermal kaynaklara sahip olmasını depremlere borçludur. Şimdi jeotermal kaynaklardan enerji üretimi, şehir ısıtması ve en önemlisi termal sağlık turizminden Denizli yakında hak ettiğini alacak. Bu kentte depremin sunduğu bir zenginlik bahşedilmiş. Ayrıca madenlerin oluşumunda depremlerin etkisi yadsınamaz. Biz Denizli’nin dağı taşı altın diyorsak depremin etkisinin olduğunu hepimiz bilelim.  Denizli, travertenden mermere, kömürden kroma, jeotermalden bakır ve demire kadar zengin maden yataklarına sahip.  İşletilmesinin ekonomik olmadığı düşünülen demir ve bakır yatakları ise şuanda yeniden açılıyor ve aramalar yapılıyor. Bir çok firma da  kömür aramalarını sürdürüyor. Jeotermal ve krom da özellikle uluslararası firmalar Denizli'de. Doğal zenginliklerin ortaya ana çıkış nedeni depremlerdir. Depremlere çok şey borçluyuz” diye konuştu.