Ülkenin her bölgesinden gelen tepkilere Denizli'den de 3 gündür tepki sürüyor. Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu'na destek olmak için yüzlerce kişi Denizli Adalet Sarayı karşısında eylem yaptı. Eylemde 'Özgür Basın Susturulamaz', 'Bunu da yaz tarih', 'Biat edene saray etmeyene zindan' gibi bir çok slogan atıldı. Buraya gelenler ellerindeki gazetelerini döviz gibi havaya kaldırdılar. 
Basına yapılan göz altılara tepki için toplanan vatandaşlar, Aktif Eğitimciler Sendikası Denizli Şubesi Başkanı Aydın Karaca'nın basın açıklamasından sonra dağıldı.
Aktif Eğitimciler Sendikası Denizli Şubesi Başkanı Aydın Karaca, ülkede her geçen gün nefes almanın biraz daha zorlaştığını vurgulayarak, "Devlet olarak tarafı olduğumuz, uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış, neredeyse bütün temel insan hak ve özgürlükleri ihlale uğruyor. İşin kötü tarafı ise bu vahim ihlallerin bizzat yöneticiler eliyle gerçekleştiriliyor olması. Biz inanıyoruz ki, yeryüzünde bir insanın veya başka bir canlının hakkını ihlal eden, Yüce Yaratıcı'nın hakkını da gasp etme kabahatini işlemiş olur." dedi. 

HERYERDE HAKSIZLIK VAR
Bugün eğitimde, adliyede, emniyette hemen hemen kamunun tüm alanlarında, haksız ve hukuksuz uygulamalara imza atıldığını ifade eden Karaca, "Tasfiyeler, sürgünler ve haksız biçimde görevden almalar birbirini takip ediyor. Bütün bu yapılanların güzel ülkemize neler kaybettirdiği, hiç ama hiç önemsenmiyor. Yetişmiş devlet kadroları hızardan geçiriliyor-muşçasına kesilip, biçiliyor. Türkiye her geçen gün biraz daha fazla kan kaybediyor, yarın ne olacağı kimse tarafından kestirilemiyor. Baskıcı anlayış Anayasayı ve uluslararası tüm hukuki metinleri hiçe sayarak,  milyonlarca öğrencimizin yararlandığı eğitim yuvalarının kapısına kilit vurma arayışında. Dershaneler, kurslar kapatılıyor. Fakat bu yapılırken; buralarda görev yapan, hayatını idame ettiren on binlerce eğitimcinin ve çalışanın akıbetinin ne olacağı hiç mi hiç düşünülmüyor. Demek ki, saraylarda yaşayanlar;toplumun sesini duyamaz, derdini bilemez hale geliyor. Yoksul öğrencilere ücretsiz eğitim veren ve bu yönüyle milli-eğitimimize ciddi oranda katkı sağlayan "okuma salonları" hangi akla hizmet kapatılıyor? Nasıl bir makul gerekçeyle gençlerimizin sokaklarda kalmasının önüne geçen yurtların kapısına kilit vuruluyor? Bunlar yanlış şeyler, zaten, 17-25 Aralık'tan bu yana Türkiye'de bir asra yetecek kadar yanlış yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor.Öte yandan kamu çalışanları siyasi görüş ya da etnik kökenlerine göre fişleniyor, ayrımcılığa tabi tutuluyor, hakları ellerinden alınıyor.
Bütün bu yapılanlar birer utanç ve ibret vesikası olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır. Ama insanlık onuru, her devirde olduğu gibi, bu devirde de insan hakkı ihlallerine, hukuksuzluklara, baskılara, zorbalıklara, zulümlere karşı direnmeye devam edecek ve eninde sonunda kazanacaktır.
Biz de Aktif Eğitimciler Sendikası  olarak, bu onurlu, haklı, vicdanlı mücadelenin daima arkasında ve yanında olacağız. Üyelerimizden ve aziz milletimizden aldığımız güçle gerçekleri korkmadan söyleyecek ve haksızlıklar karşısında asla susmayacağız." dedi.