Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkezefendi İlçe Başkanı Ömer Yurtseven, 2014 yerel seçiminin partisi için avantajlı ve iddialı bir seçim olacağını söyledi.  Denizli’de yerel seçimin favorisinin CHP olduğunu iddia eden Yurtseven, “Denizli’de seçimin favorisi biziz. Yerel seçim, arkasından Cumhurbaşkanlığı sonrasında da genel seçim olacak. Yerel seçimlerde çok farklı sürprizler çıkacak. Vatandaş büyükşehir için oy kullanacak. İlçesi ve belediye meclisi için oy kullanacak. Buralarda farklılıklar oluşacak. Seçmendeki algı çok değişmeye başladı. Büyükşehirde A partisine oy verecekse belediye meclisinde B veya C partisine oy verecek. Benim gözlemim vatandaş daha seçici hale gelmiş. Adaya göre oy kullanacağım diyen vatandaş son siyasi olaylarla daha farklı çerçeveden olaylara bakmaya başlamış” dedi.
CHP birlik içinde seçime hazırlanıyor
Partisinde küskünlüğün olmadığını aksine bir kenetlenmenin olduğunu vurgulayan Yurtseven, “Biz de kurum kültürü önemlidir. Nihayetinde bir ideolojiye, bir kültüre, misyona hizmet ediyorsunuz. Dolayısıyla bizde bir kırgınlık, küskünlük yok. Aksine toplanma, bütünleşme, kenetlenme var. Geçmişten günümüze CHP’de çok değişim oldu. Bu seçimler için ön seçim yaptık. Bu yarış hem bir dinamizm kazandırıyor partiye hem de insanların demokratik ortamda yarışıyor ve tabanın iradesinin sandığa yansımasını sağlıyor.” dedi. CHP’de seçim çalışmaların geçen yıldan başladığını ve mahalle, belde ve köylerde çok ciddi örgütlenmeler yaptıklarını söyleyen Yurtseven “Seçim çalışmalarımız uzun zamandır devam ediyor. Son dönemlerde sandık görevlilerini eğitimlerini yapıyoruz. Sandık görevlilerinin gerçek işlevini yerine getirmesi yönünde Denizli olarak başarılı bir çalışma yaptık.” diye konuştu.
Vatandaş görüşü belirtmeye hasret kalmış
Mevcut yönetim sisteminin halkın görüşünü almadığını, ‘ben yaparım’ dediğini ileri süren Yurtseven, “CHP olarak bir sorunu çözerken akademisyenine, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarına soracağız, ama vatandaşında fikrini alacağız ve demokratik katılımı esas alan bir yönetim modeli sergileyeceğiz. Vatandaşa bugüne kadar görüşü sorulmadığı için vatandaş görüşü belirtmeye hasret kalmış. Vatandaşın sesine seçim zamanı geldiğinde itibar ediliyor. Seçim süreci geçtikten sonra vatandaşın sözü dinlenmiyor. Vatandaşa deniliyor ki: ‘Ey vatandaş sen düşünme, senin yerine ben düşünürüm. Sen konuşma, senin yerine ben konuşurum deniliyor” şeklinde konuştu.