Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, ‘Plaj ve ev giyim’ tasarım yarışmasının finalinin Denizli’de yapılacağını, birlik olarak ekim ayında ki organizasyon için ciddi bir hazırlık yaptıklarını söyledi. Yarışma ve finalinin tüm organizasyonunun DENİB’e ait olduğunu belirten Başkan Kocasert, “Geçen yıl DETGİS tarafından yapılan yarışma ilimizde ilkti, kısıtlı imkânlarla yapılmasına rağmen büyük ses getirdi. Birlik olarak biz geçen yılki yarışmadan ilham aldık. Yarışmamızla ilgili olarak Mimar Sinan, Ege, Dokuz Eylül, Marmara ve Pamukkale Üniversitesi’ne tekstil ve moda tasarımı bölümlerinin tamamına afişler asıldı. Birliğimiz tarafından, internet üzerinden ve sosyal paylaşım sitelerinden yarışmanın duyuruları yapılıyor. Yarışmamızla havluyu, bornozu, nevresimi basit bir ev tekstilinden çıkarıp plajda nasıl kullanırız? ya da evde nasıl kullanırız? sorusuna yanıt bulacağız. Yarışmamıza katılmak için genç tasarımcılarımızı Denizli’ye davet ediyoruz. Tasarım deyince akla ilk dış giyim geliyor. Oysa ev tekstilinin de ciddi tasarımlara ihtiyacı var. Hem de Denizlili sanayicimizi bu genç arkadaşlarımızla buluşturup işte buyurun diyoruz. Koleksiyonları arzu ederseniz alıp kullanabilirsiniz. Ve yılın renklerini desenlerini belirlersiniz. Yarışma da jüri özel ödülü, en yenilikçi ürüne verilecek” dedi.
Markalaşma önemli
2023’e hedeflenen Denizli ihracatının ancak markalaşmayla olabileceğini belirten Başkan Kocasert, “Denizli yaklaşık 10 yıl kadar önce Türkiye ihracatından yüzde 1,5’luk bir pay alıyordu. Biz şu anda Türkiye ihracatından Denizli olarak yaklaşık yüzde 2’lik bir pay alıyoruz. Bu yüzde 2’lik payla da 3 milyar dolarak yakın ihracat gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet’in 100. Yılında yani 2023 yılında Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefi varken biz yüzde 3 pay alabilirsek Denizli olarak 15 milyar dolar ihracatı gerçekleştirebiliriz. Bunu kendimize hedef seçmeliyiz. AR-GE ve inovasyona ağırlık vererek değerle adet oranının arasını açmalıyız. Yani bir yapıp bir satmak yerine iki yapıp iki satma formülünü iki yapıp on iki satmaya yada daha yüksek değerlere satmaya yönelmeliyiz. Katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Moda ve tasarım ön plana çıkmalı. Öyleyse yol haritası çok net. Sadece daha fazla üretmeyeceğiz. Çok daha gelişmiş ürünlerle, katma değeri çok daha yüksek ürünlerle markalaşarak yaptığımızın hakkını alacağız. Artık başkalarına fason çalışmayı yavaş yavaş bırakıp dünyanın önde gelen mağazalarında kendi ismimizle mal satacağız.” Şeklinde konuştu.