Denizli Genç Işadamları Derneği (DEGİAD) Başkanı Sadık Emre Çaputçu, hükümetin yargıdaki atamalarının, "iktidarın yargısı" haline geldiği görüntüsü vererek cumhuriyet savcılığını itibarsızlaştırdığını öne sürdü. Yaptığı yazılı açıklamayla gündemdeki konuları değerlendiren Çaputçu, bitip tükenmeyen atamalarla yargı ve emniyet mensuplarının oradan oraya savrulduğunu, yargıya müdahale görünümü veren girişimlerin halkta yolsuzlukla ilgili kuvvetli şüpheler uyandırdığını, yolsuzlukla ilgili ses kayıtlarını endişeyle izlediklerini ifade etti.

‘İKTİDAR KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN KAMU GÖREVLİLERİYLE KAVGALİ HALE GELDİ’

Iktidarın özgüveni ve güvenliği için altındaki kamu kurumları ve kamu görevlileriyle kavgalı hale geldiği iddia eden DEGIAD Başkanı Çaputçu, “Özgürce yapılması gereken savcılık soruşturmaları için diğer makamlara haber verilmesi zorunluluğu getirilmiş, savcı ve hâkimler yıl ortasında alışılmadık atamalarla adeta şüphe ve itham altında bırakılmıştır. Yıl ortasında emniyet teşkilatında atamalarla memurlar yerlerinden edilmiş, Apar Topar HSYK Yasa Tasarısı hazırlanmış, ceza yargılamasında görülmedik bir uygulamayla şüphelinin malının tedbir kararlarından kurtarılması gündeme getirilmiştir. Bu durum, yargının iktidarın yargısı haline geldiği görüntüsü vermektedir. Böylece bir gün herkese lazım olacak olan yargı, tek kuvvetin talimatlarına bağlı gibi görünmektedir. Bunun memleketimizde de dışarıda medeni dünyada da hesabını vermek imkânsızdır. Cumhuriyetimizi her türlü ahvalde herkese ve her kuvvete karşı koruyacak olan cumhuriyet savcılığı itibarsızlaştırılmaktadır.” dedi.

Medeni ve Ticaret gibi kanunlar TBMM komisyonlarında yıllarca çalışılarak, üniversitelerde tartışılıp akademisyenlerce değerlendirilerek çıkarılabilirken iki günde HSYK Yasa Tasarısı hazırlanmasının hukuk biliminin ruhuna aykırı düştüğünü savunan Çaputçu, “Kamu vicdanında şüpheler uyandırmıştır. Türkiye’de 2001 krizinden sonra derin bir siyasi kaynaklı kriz daha yaşanmaktadır. 2001’de ekonomik kriz sebebiyle siyaset çaresiz ve çözümsüzken şimdi siyasetteki derin kriz sebebiyle ekonomi çaresizleşmiştir. Iktidar, gerek yurtiçinde gerek yurtdışında diplomatik ve siyasi dili unutmuş, üslubunu giderek daha da azarlayıcı tonda seçmeye başlamıştır.” şeklinde konuştu.

'BAŞBAKAN'IN MEDYAYA MÜDAHALESİ İFŞA OLDU, BU MANZARAYI SİNDİREMİYORUZ'

Bugün bazı çıkar çevrelerinin, devlet bankaları veya vakıflar marifetiyle beslendiği haberlerini okuduklarını belirten Sadık Emre Çaputçu, “Evlerde mesnetsiz milyon dolarlar çıkarken merkez medyanın dev gazeteleri ve kanalları, havuz oluşturularak devletten milyarlarca dolarlık ihaleler alan inşaat firmalarının patronları tarafından satın alınıyorken, Başbakan'ın medyaya yönelik direkt kendi marifetiyle müdahalesi ifşa olurken ve ortalıkta tapeler dolaşıyorken biz bu manzarayı sindiremiyor, savunamıyoruz.” dedi.

CUMHURBAŞKANI'NA VETO ÇAĞRISI

Internet erişiminin, objektif yargının somut deliller ışığında vereceği gerekçeli kararla engellenmesine tahammül edemediklerini söyleyen DEGIAD Başkanı, şunları kaydetti: "Bürokratların yargı makamı yerine geçerek karar verici olmalarını, demokratik adil hukuk devleti ilkesiyle bağdaştıramıyoruz. Bu yasayı masum ve kabul edilebilir göstermek amacıyla bir yönetmelik hazırlanmasını, bu yönetmelikle kanunun eleştirilen hususlarının düzeltileceğine dair beyanatları, hukuk düzeninde aslolanın kanunlar olması sebebiyle aldatıcı buluyoruz. AB’nin normlarına sıkı sıkıya tutunan Türkiye’ye sağduyulu, dürüst ve vicdan sahibi siyasetçiler, yargı mensupları, vatandaşlar ve elbette Sayın Cumhurbaşkanımız sahip çıkacaktır. Bu sebeple gözümüz kulağımız, internet sansürüyle ilgili yasakta ve Köşk'ten gelecek vetoda olacaktır.”