Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Akaydın, 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde mühür ve oy pusulalarının sandık başkanlarına bir hafta önce teslim edilmesine tepki göstererek, “Antalya’da seçimler şaibelidir. Milli iradenin mührü ve oy pusulası çalınmıştır” dedi.
CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Akaydın ve CHP İl Başkanı Devrim Kök, partinin il teşkilatında basın toplantısı düzenledi. Antalya’da oylarını artırdıklarını savunan CHP İl Başkanı Devrim Kök, Antalya’daki seçimlerde şaibe yaşandığını ileri sürdü. Seçim döneminde Kaş'tan Gazipaşa’ya kadar çalışmaları sürdürdüklerini belirten Kök, şöyle konuştu: “Antalya ve Ankara’daki seçimlerde şaibelerin olduğunu düşünüyorum. CHP olarak ilçe ve il seçim kurullarına itirazımızı yapmıştık. İtirazımız reddedildi. Sandıklar tekrar açılsa Antalya’daki seçimleri biz kazanırız. CHP olarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) müracaat edeceğiz.”

"ŞAİBELİ SEÇİM"
CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Akaydın da, 30 Mart seçimlerinin Türkiye’nin ve dünyanın en şaibeli seçimi olduğunu ileri sürdü. Seçimlerin Türkiye demokrasisine kara bir leke olarak geçtiğini savunan Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim öncesi ve sonrası bazı şaibeler yaşandı. Basılan oy pusulaları çalınmıştır. Bu oy pusulalarını korumak milli iradeyi korumak değil midir? Neden korunamamıştır? Milli iradenin mühürleri olan evet mühürleri seçim öncesi çalınmıştır. Bu mühürlerin çalınması milli iradenin çalınması değil midir? Dünyada ilk defa evet mühürleri ve oy pusulaları sandık başkanlarına teslim edilmiştir. Sandık başkanları milli iradeyi bir haftalığına yatak odalarına götürmüşlerdir. Bu bir haftalık süreç oy pusulalarına evet mühürleri basılsın diye mi? Seçim günü yaşanan şaibeli ve skandallara gelelim. Engelli ve yaşlı vatandaşların oy kullanması durumu tam bir skandallar zinciridir. Engelli ve yaşlıların tespiti düzgün sağlanamamıştır. Bu durum sonucunda bazı yaşlı ve engelli vatandaşlara oy kullandırılamamıştır. Bazı sandık başkanları inisiyatif olarak bazı yaşlılara oy kullandırmıştır.”

"BU RAKAM ANTALYA TARİHİNDE REKOR"
Akli melekeleri tam olmayan zihinsel engelli vatandaşlara oy kullandırıldığını belirten Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: “Bu bile tek başına seçimlerin iptalini gerektiren bir nedendir. Çifte standart milli iradenin sandığa yansımasını engellemiştir. İl genelinde 54 bin 445 gibi çok yüksek bir oy geçersiz sayılmıştır. Bu rakam Antalya’nın tarihinde bir rekordur. Bu geçersiz sayılan oyların, geçersizlik sebebi sonuç tutanaklarına yazılmamıştır. Bu oyların tekrar sayılması bile seçimlerin sonuçlarını değiştirmeye yetecektir. İl genelinde 5 bin 287 sandığa ait ıslak imzalı tutanakların 2 bin 300 küsuru hukuken geçersiz tutanaklardır. Tutanaklar mühürsüzdür. Yaklaşık 700-800 tanesi mühürsüzdür. Geçersiz oyların gerekçesi yazılmamıştır. Geçerli oy ve geçersiz oylar sayısal olarak birbirini tutmamaktadır. Tutanakların üst kısımları doldurulmamıştır. Bu kadar gerekçeye rağmen tutanaklar geçerli sayılmıştır. Geçerli sayılan tutanaklardaki seçmen sayısının 700 bin olduğunu belirtmek isterim.”

"TUTANAKLAR KARALAMA DEFTERİ GİBİ"
Kepez’deki ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarının bilgisayara girilmesi esnasında düzeltme ve usulsüzlükler yapıldığını savunan Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kepez’deki tutanaklar karalama defteri gibidir. Bunları gözümle gördüm. Milletin iradesi bilgisayar klavyesine kurban edilmiştir. Bu şaibelerin ortadan kalkmasının yolu oy torbalarının kamu önünde açılması ve sayılmasıyla mümkün olacaktır. Milli iradeye karşı bir devlet dayatmasıdır. Seçimin sonucunu sandığa oy atanlar değil, ne yazık ki oyları sayanlar belirlemiştir.”

TÜREL’E MAZBATA VERİLMESİ
Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “7 Nisan’da bize tebliğ edilen tutanaktan bir gün önce, yani 6 Nisan’da bir oldu bittiyle Menderes Türel’e mazbata teslimi yapılmıştır."
Dünya hukuk tarihinde görülmemiş bir uygulama olduğunu anlatan Akaydın, sözlerini şöyle tamamladı: "mazbatanın iptali için gerekli başvuruları yapmış bulunmaktayız. Gerekli her türlü başvurumuzu yaptık. 19 ilçe seçim kuruluna itiraz ettik. Deliller dolusu klasörle itirazlar ettik. İl Seçim Kurulu, klasörler tutan delillerimizi bir saat gibi kısa bir sürede inceleme başarısı gösterdi ve itirazımızı reddetti. Alelacele hazırlanmış 8 sayfalık bir tutanak elimize tutuşturuldu. Bu kadar kısa bir sürede nasıl değerlendirildi? 8 sayfalık tutanak tutuldu akılla izah etmek mümkün değil. Bu red kararlarına YSK’ya başvurarak hakkımızı arayacağız. YSK nezdinde hukuki yol tükendiğinde ilk adresimiz Anayasa Mahkemesi olacaktır. Buradan da netice alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracağız. Talebimiz çok nettir seçimin sonucunu oy kullanan vatandaş belirlesin.”