Bakan Çağlayan, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB)'nin Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlediği "İhracatın Yıldızları" ödül törenine katıldı. Törende, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AK PArti Denizli milletvekilleri Nihat Zeybekci, Bilal Uçar, Nurcan Dalbudak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, DENİB Başkanı Süleyman Kocasert ve protokol üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu.

Törende, ülke ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bakan Çağlayan, Merkez Bankası'nın faiz politikalarını eleştirdi. Çağlayan, “Merkez Bankası zaman zaman önünüze koymuş olduğu takozlara rağmen, eyvallah Türkiye onlara inat büyümeye, gelişmeye devam edecek. Arkadaşlar, Türk Lirası’nın değerli olmasının bizim başımızın üstünde yeri var. Bugün Türk Lirası ile ilgili ticarette önemli başarılar elde ettik. Bir çok ülkelere TL bazında veya onların parası bazında anlaşmalar yapıyoruz dış ticaretimizde ancak burada kastettiğimiz şey Türk Lirası’nın aşırı değerlenmesidir. Over- value dediğimiz kısım. Böyle bir ortam sadece ihracata zarar vermekle kalmıyor, Türkiye'nin ithalatını da patlatacak kadar tehlikeli bir düzeyde. Türk sanayicisinin rekabet gücünü bir anda kıracak gelişmelerdir. Bu konuda da politika yapan kurumlar kendilerine bağımsızlık vermiş olduğumuz kurumlar Türkiye'nin ihracatından, ekonomisinden asla bağımsız olma gibi bir lükse sahip değillerdir.” dedi.

Faiz lobisinin kendi aleyhinde sürekli yazılar yazdığını belirten Çağlayan, “Aleyhimde yazmış olduğu yazılar inan beni daha fazla cesaretlendiriyor. Daha fazla konuşmaya devam ediyorum, edeceğim. Hiç kimsenin böyle bir şüphesi olmasın. Çünkü ben bunları söyledikçe faiz lobisinin tırnaklarındaki nasıra basmaktan büyük keyif alıyorum. Öyle sadistlik, mazoşistlik falan yok şükürler olsun. Ancak faiz lobisi Türkiye'de faizlerin yüksek kalmasını geçmişteki gibi ta iliklere varıncaya kadar sömürmeye alıştıkları için bu düzenin devam etmesini istiyorlar. Söylüyoruz, aylar sonra dikkate alıyorlar.” diye konuştu.

Kendisi konuşunca, faiz lobisinin köşe yazarı tetikçilerinin, “Bakın Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, Ekonomi Bakanı Merkez Bankası'na talimat veriyor” dediğini vurgulayan Çağlayan, “Sana mı soracağım ben talimat verirken? Eğer Merkez Bankası yanlış olursa talimatı tabi ki veririm. Merkez Bankası'nı uyarmak da bizim en doğal hakkımız. Türkiye yüksek faizle çok yüksek bedeller ödedi artık bedel ödenmesin istiyoruz. Böyle bir teşvik sisteminde Kobilerin bilhassa teknoloji yenilemesi yapacak olan firmalarımızın ucuz finansmana ihtiyacı var. Böyle bir ihtiyaç olduğunda faiz de düşüşe geçer. Tabi ki tek başına Merkez Bankası'na bu politik uygulamaları söylersem eksik kalır, BDDK’nın da uyumaması gereken bir dönemden geçiyoruz. Şimdi diyorum ki burada BDDK sen de uyuma. Faizin düşmüş olduğu bir ortamda bankaların Türk özel sektörüne Türk halkına yüklemiş olduğu ağır faturaya dur demen lazım kardeşim. Bunun başka yolu yoktur. Allah gözünüzü doyursun, kazanın kazanmayın demiyoruz. Bankacılık sektörü kazanın da hiç olmazsa kemiğin üstünde biraz et bırakın. Maalesef bugün Türk bankacılık sektörü bir anda köşeyi dönmek, bir anda çok daha fazla zengin olmanın alışkanlıklarını devam ettirmeye çalışıyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin artık eski gibi olmadığını anlatan Zafer Çağlayan, şunları kaydetti: “Herkes hakkına razı olacak ve bu konuda bilin ki o çarşaf çarşaf yayınlanan bankaların karları benim Türk özel sektörümü, Kobimin, ihracatçımın, vatandaşımın zararı olarak ortaya çıkar. Biri zarar edecek ki siz kâr edeceksiniz. Maalesef bu konuda bankacılık sektörü Merkez Bankası'nın yapmış olduğu faiz indirimi konusunda pas geçmeye çalışıyor. Bu konuda bilhassa sivil toplum kuruluşu başkanlarımız, TİM başkanımız, ihracatçı birlikleri başkanlarımızın söylüyorsunuz bir endişem yok ama tempoyu biraz daha artırmanızda fayda var. Ben söyleyince ‘siyasi baskı’ diyorlar. Çünkü kıvıracak başka bir yer yok. Siz söyleyin, ben evelallah sonuna kadar sizin arkanızdayım, siz söylemezseniz de ben söylemeye devam edeceğim."

Bakan Çağlayan'ın konuşmasının ardından, 2012'de gerçekleştirdikleri ihracatta Denizli’de dereceye giren firma temsilcilerine plaket verildi.