Rusya krizinin Türkiye’ye etkilerinin ortaya çıkarılması için Meclise verdiği “Meclis Araştırma Komisyonu kurulması” teklifi de reddedilen Yazmalı Efe Melike Basmacı, Meclis Başkanına da “Tarafsız ol” çağrısında bulundu. Türkiye ihracatının ani kararlarla yerle bir edildiğini, sahte öğretmen atamalarıyla yeni bir skandala imza atıldığını, “İstanbul’daki patlamada ölenler Türk değildi ki” diyen Başbakan’a da Yunus Emre’nin sözleriyle göndermede bulundu. 

CHP Milletvekili Melike Basmacı, önce Milli Savunma Bakanına ülkede her gün yaşanan kanlı olayları hatırlarak; “Milli Savunma  Bakanlığı ehil olmayan kişiler tarafından yönetiliyor ki, ülkemin doğusunda göz yaşı ve acı var.” Dedi sözü Başbakan Davutoğlu’na getirdi:

YARADILANI SEVERİM…

“Aslında çok ta şaşırmıyorum. İstanbul’daki patlamada  ölenler Türk vatandaşı değildi ki  diye kendini avutan bir Başbakan var bu ülkede. Ben sayın Başbakandan yaşça küçüğüm. Haşa akıl vermekte bana düşmez ama, hem zihnimizde hem etiğimizde insan vardır. Din, dil, ırk, etnik kimlik bunlar seçim değil yaradılıştır. Burdan kendisine, neyse…yaradılanı severim yaradandan dolayı diyeyim…Sadece olayı kendisine hatırlatmış olayım.”

ATAMADA NELERE BAKILIYOR?

“Milli ibaresini taşıyan ve gücünü geleceğe aktarmak zorunda olan diğer bakanlık ise Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Ama bugün durumunun kötülüğünü anlatmaya kelimeler yetmez. 4+4+4, öğretmenlerimizin atanamaması, atananların yaşam şartları, öğrencilerin içi boş eğitilmesi, velilerin sıkıntısı, hepsini yutkunuyorum. Ama geçen hafta olan olayı bize biri açıklasın. Sayın Bakan diyor ki; sahte diplomalı öğretmenler, meslekten men edilecek. Anlamadım…Diploma sahteyse,  ortada meslek yok. Meslek yok atama varsa, bence biraz karışık bu işler. 
Acaba atanırken diplomalara bakılmıyor mu? Yada atarken, atadıklarını seviyordu da, şimdi acaba o zaman atadıklarını sevmiyor mu? Küstüler mi acaba? O yüzden mi diploması olmadığını şimdi ifşa ediyor sayın Bakan?. Bence iki durumda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Milli kısmının gücünden korkmasını ve yerinden sessizce kalkarak, o makamı terk etmesini öneriyorum. “

DENİZLİ TEKSTİLCİSİ ZOR DURUMDA

“24 Kasım 2015 tarihinde Rusya’ya ait savaş uçağının düşürülmesi ile Rusya’nın Türk ürünlerine uyguladığı  boykot sonrası Türk Tekstilcileri çok zarar görmüştür. Özellikle Denizli Tekstilcileri zor durumda kalmış, laleli pazarına ürün gönderemeyecek hale gelmiştir. 
Biz Cumhuriyet Halk Partisi Gurubu olarak,  bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedik. Tabi ki de Danışma Kurulu’na sunduk. Danışma Kurulu demek, parti temsilcilerinin ve tarafsız…burayı tekrar söyleyeyim “tarafsız” Meclis Başkanının olduğu bir kurul.  Danışma Kurulu’nda bir meclis araştırılmasının açılması kararı alınabilir. Ama buraya da yönlendirilebilir..Ama Kurul’da halk yararı değil, konuları getirenlere bakıldığı için maalesef bu da red edilmştir. Yani Türkiye’deki  tekstilcilerin zararının araştırılması meclis önergesi, Danışma Kurulu’nda red edilmiştir. Ama ben ilk defa bu redde sevindim. Çünkü bu sayede, bu genel kurulda sayın vekillerin, işçilerin, yani tekstil işçilerinin ve işadamlarının yanında mı yoksa rozetlerinin gölgesinde mi olacaklarını hep birlikte görme şansımız olacaktır. “

ÖNERGEYE DESTEK VERİN!

Türkiye ihracatının özellikle de tekstil ihracatçısının Rusya krizinden sonra uğradığı zararın araştırılması için verdiği önergeye Denizli, Bursa ve İstanbul vekillerinin rozetlerinin gölgesine sığınmadan destek vermelerini isteyen CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı. “Sevgili vekiller, bugün gerçekten tekstil ve genel ihracatımızda ciddi sorunlar var. Firmalar iflas erteleme istemekte ve işçi çıkarmaktalar. 2014 ihracatı 157.6 milyar dolarken, 2015 ihracatı 139.7 milyar dolara düşmüştür. Bu ihracat niye düştü biliyor musunuz? Hükümet Irak, İran , Suriye Pazarını kaybettiği için düşmüştür. Bu ihracat niye düştü biliyor musunuz? Yanlış kararlar alınıp, Euro’yu artırıp Avrupa Birliği pazarını kaybettirdiği için düşmüştür.  Bu ihracat niye düştü biliyor musunuz? Öfke ve ani kararlarla alınıp Rusya pazarını kaybettiğimiz için düştü.  Bu ihracat niye düştü biliyor musunuz? İşadamına KDV, Gümrük Vergisi, ÖTV, gelir vergisini katın katın yüklediği için düştü. Ama sonuçta ne oldu biliyor musunuz? Bu ekonomik düşüş halka yansıdı. Nasıl mı yansıdı? İşçi çıkarılmaya başladı. Gıda enflasyonuyla, hamam vergisiyle, bekarlık vergisiyle, tüp bebeğe vergiyle, kesik kolun KDV’siyle yansıdı. Yani adlığımız her şeye zam ve vergi olarak yansıdı.  Ben biliyorum ve iddia inanıyorum ki, parti rozetlerine bakmadan, önce tekstilde söz sahibi olan Denizli, Bursa, İstanbul vekilleri şimdi işadamının ve işçinin yanında olduğunu  göstererek bu meclis araştırmamıza lehte olay verecektir. Çünkü, hem ölüm yıldönümü hem de anma vesilesi olsun, hem de kararınıza belki etkisi  olur diye sayın Rauf Denktaş’ın bir sözüyle söylemek istiyorum. 
Evet tekstilde öncelikle lider olan Denizli, Bursa, İstanbul milletvekilleri parti rozetlerine bakmadan, tekstil işçisinin ve işverenin yanında olduğunu göstererek, lehte oy kullanması gerek. Çünkü sayın Rauf Denktaş’ın dediği gibi: “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksınız. Düşüncelerinde bir geri bir ileri adım atmayacaksınız. Her dönemin adamı değil, her dönemde adam olacaksın. “ sözünü hatırlattı destek istedi.