Günümüzde güneş gözlüğü son derece önemli bir ihtiyaç olarak insanların dörtte üçü tarafından kullanılıyor. Güneş gözlüğü, göz için oldukça zararlı olan UV (ultraviyole) ışınlara karşı koruma sağlıyor. Uzmanlar, özellikle araç kullananların ince saplı güneş gözlüğü kullanması uyarısında bulunuyor.

Bursa Acıbadem Hastanesi Göz Hastalıkları Katarakt ve Refraksiyon Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Murat Moray, piyasada sunulan güneş gözlüklerinin nitelik bakımından çok fazla çeşitlilik gösterdiğini, ancak gözlüğün UV korumasının yeterli olduğunu söyledi. Güneş gözlüğü camlarının, ultraviyole (UV) de denilen ve güneşten gelen mor ötesi ışınlarına karşı koruma sağlaması gerektiğine dikkat çeken Moray, şu bilgileri verdi:
    "UV ışınları, gözle görülemeyen ve yoğun olduğunda retina (ağ tabaka) ve korneada (saydam tabaka) ağrılı yanıkların oluşmasına sebep olabilir. İnsanın gözbebeği, aydınlık ortamda (kar ışığı dahil) küçülür ve göz içine giren ışık miktarını azaltmaya çalışır. Karanlık ortamda ise gözbebeği olabildiğince büyür ve gözün içine mümkün olan en fazla ışığın girmesini sağlar. İnsan gözü, ışığa karşı doğal bir savunma sistemine sahiptir. Oysa sadece görünen ışığı kesen ama UV ışınlarına karşı bir blokaj sağlamayan güneş gözlükleri, gözbebeğinin gözün kendini doğal yolla koruma özelliğini de devre dışı bırakırlar. Gözbebeği, güneş gözlüğünün sağladığı karanlık ortamda iyice açılacağından, görünmeyen UV ışınları açık gözbebeğinden içeri çok fazla oranda girer. “UV filtresi”, gözlük camının koyuluğundan bağımsızdır ve gözlük camının hamurunda gerçekleşir. Dolayısıyla güneş gözlüğünün gözü koruma özelliği camların koyuluk derecesinden çok camların kalitesine ve UV filtresinin bulunmasına bağlıdır."
“UV 400″ işaretinin, gözlük camı içinden geçen ışınların 400 şiddetine kadar olan kısmının engellendiği anlamına geldiğini belirten Moray, günlük kullanımlarda bu değerin yeterli olduğunu kaydetti. Moray, kıyı ve dağlık alanlarda ise bunun yetersiz kalabileceğini aktardı.

KALİTELİ GÖZLÜĞÜN ÖZELLİKLERİ
Emilimin de göze gelen ışınların bir kısmını emerek ya da geri yansıtarak göze giren ışın miktarını düşürdüğüne işaret eden Moray, cam rengi konusunda ise şunları dile getirdi: "Açık kahverengi ve füme renkli camlar, çevre ışık ve renklerinin algılanmasında en az hataya neden olacağından doğru seçimlerdir. Siyah; Lacivert; Mor renklerde ise insan gözünün alışması için belli bir süreye ihtiyacı olur. Avrupa standartlarına göre ise kullanılan gözlük camı rengi, trafik işaretlerinin ve sinyallerinin renklerini algılamakta yanıltıcı etki yaratmamalıdır. Gözlük camı rengi ile camın içindeki UV koruması arasında hiçbir ilişki yoktur. Kaliteli gözlük camlarında kabarcık, harelenme ya da düzensiz görüntü olmaz. Parmakla bastırılınca esnemez ve en önemlisi camın içinden bakarak odaklandığımız bir nesnede, gözlük hareket ettirildiğinde dalgalanma, şekil bozukluğu ve farklı yönlere kayma oluşmaz."

"ARAÇ KULLANALAR İNCE SAPLI GÖZLÜK ALSIN"
Moray, araç kullananlar için ise şu tavsiyelerde bulundu: "Sık araç kullananlar, alacakları güneş gözlüğünün çerçeve ve saplarının ince olmasına dikkat etmelidir. Aksi halde sağ-sol ve yukarı-aşağı bakarken görme alanları kısıtlanmış olur. Bundan başka güneş gözlüğünün alacakaranlıkta ve gece takılmaması gerekir. Yetersiz aydınlıkta güneş gözlüğü takanlar, hem kendi yaşamlarını, hem de başkalarının yaşamlarını tehlikeye atmış olacaklardır. Gece sürüş esnasında farlardan yoğun rahatsızlık duyanlar için ise özel filtreli gece görüş camları mevcuttur ve bu camlarda kişiye özel olarak düzenlenebilir."
Gözlük temizliğinde de yanında verilen özel bezin kullanılmasını ya da akan su altında sıvı sabunla yıkanmasını öneren Moray, gömlek, t-shirtle gibi giysilerle silmenin camlara zarar vereceği sözlerine ekledi.
CİHAN