Tüm teşkilatın eksiksiz olarak katıldığı belirtilen toplantıda Eğitim-Bir-Sen Denizli Şubesi Başkanı Kazım Tefçi, 15 Temmuz da hiç tereddütsüz sokağa çıkan teşkilata teşekkür ederek, sözlerine şöyle devam etti; ‘Çanakkale ruhunu milletimiz 15 Temmuz gecesi bir kez daha göstermiştir. Teşkilat olarak ülkemizin üzerinde oynanan oyunları çok iyi biliyoruz ve bu gibi hadiselerin bir daha yaşanmaması için sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu doğrultuda hareket ediyoruz."

Başkan Tefçi sendika olarak yaşanan olumsuzluklardan ders alıp bu olanları bir kenara bırakarak sendikacılık anlamında nitelikli çalışmalara devam edeceklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Yaptığımız çalışmalar, sadece dar bir alana sıkışmış çalışmalar değil. Hizmet sendikacılığı diyerek, ücret sendikacılığının yanına bir paragraf açtık. Akademik zeminde rekabeti önemseyen erdemli bir sendikal anlayışla, sendikal hayatta destanlar yazdık. Bundan sonraki yolculuğumuz da bu güzergahta seyredecektir. Eğitim-Bir-Sen bu ülkede temel hak ve özgürlüklerin temininde, yol açma, yol alma noktasında şimdiye kadar bedenini ortaya koymuş ve ülkenin dönüşümüne en anlamlı katkıyı sunmuş, sunmaya da devam edecektir.”

Açığa alma ve İhraçlara da değinen Tefçi FETÖ mensubu kişilerin kamudan son kişi kalıncaya kadar temizlenmesi gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti; "Terör örgütü elemanlarının kamudan temizlenmesi ekseninde yapılan idari ve hukuki tedbirler, toplumun hemen her kesimince gerekli ve yerinde bulunmuştur. Ancak bu tedbir ve girişimlerin, toplumun geniş kesimlerinin zan altında bırakılması neticesini ve mağduriyetlerin yaygınlık kazanacağı algısını doğuracak şekilde dikkatsizce yürütülmemelidir. Kamu görevinden çıkarma gibi bireysel ve toplumsal sonuçları ağır olan işlemler tesis edilmeden evvel ayrıntılı ve özenli bir teknik incelemenin yapılarak FETÖ/PDY tarafından istismar edilmiş kişilerin mağduriyetine sebebiyet verilmemesi, terörle mücadele sürecinin geleceği açısından son derece önemlidir. Görevden uzaklaştırma olsun kamu görevinden çıkarma olsun, haklarında işlem tesis edilen kişilere somut olarak hangi fiil veya davranışı sebebiyle bu türden bir işlem uygulandığının, hangi fiilinin sabit görüldüğünün bildirilmesi, sürecin şeffaflık içinde yürütülmesini ve toplumun adalet duygusunun yara almamasını sağlayacaktır." 

Son günlerde gündeme gelen kamuda iş güvencesi konusuna da değinen Tefçi, 657 ‘nin milleti darbeden koruduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti “Kamuda iş güvencesi olmasaydı, FETÖ kamunun tamamını ele geçirirdi. FETÖ, iş güvencesinin esnek olduğu, istihdamın farklı yürüdüğü kurumları ele geçirdi. 657, bu milleti, FETÖ’nün darbesinden korumuştur. İş güvencesi konusunda anlık reflekslerle atılacak adımlar bu millete çok pahalıya mal olur. Devlet, kamuda güvence demektir, milletin geleceğinin güvence altına alınması kamuda güvenceden geçer. 28 Şubat’ta 657 kullanılarak ihraç edilen insanları ve onların yaşadığı mağduriyetleri biliyoruz. Yönetsel anlamdaki yetersizlikler, diğer çalışanlara yüklenmemelidir. Kamu mevzuatında birleştirmeye evet diyoruz. Kamu mevzuatının tevhit edilmesine evet ama kamu görevlilerinin iş güvencelerinin tehdit edilmesine hayır diyoruz. Kamuda Türkiye’nin yönetici akademisi yok, yaşanan tıkanıklığı doğru yerde görmeli ve çözebilmeliyiz, aksi takdirde ülkeyi kaosa ve belirsizliğe taşımış oluruz. İş güvencesini kaldırmak FETÖ tipi örgütlerin kamuya sızmazına kapı aralamaktır.”

Başkan Tefçi Eğitim-Bir-Sen’in de ortak olduğu Yetim gülerse dünya güler anlayışıyla başlatılan ‘Her sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesiyle ilgili bilgi vererek sözlerini tamamladı.