Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Başkanı İsa Dal, geride kalan 2013 yılında tekstil ve hazır giyim sektörü büyüdüğünü, 2014 yılında da sektörün büyümeye devam edeceğini ancak, Türkiye’nin cari fazla verdiği ve en çok istihdam sağlayan sektörün sorunlarına daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini söyledi. 2013 yılı değerlendirme ve 2014 yılı beklentileri ile ilgili olarak basın açıklaması yapan DETGİS Başkanı İsa Dal, tekstil hazır giyim sektörünün büyümesinin birçok sebebinin bulunmasına rağmen, en belirgin unsurların başında, Türkiye’nin üretici ülkeler arasında stratejik konumu olduğuna dikkat çekti. DETGİS Başkanı Dal, “Avrupa ve Ortadoğu bölgesinin tekstil ve hazır giyim üreticisi Türkiye, rakiplerine göre avantajlarını geliştirmeyi başarmıştır. İhracat üretiminin başarısı, firmalarımızın global rekabet şartlarına uygun olarak üretim modelleri geliştirmelerinin yanı sıra, tasarım, markalaşma adına önemli adımların atılmasından kaynaklanmaktadır. Tasarım alanında istihdamın artması ile birlikte, firmalarda marka bilinci gelişmiş olup, kendi model ve markalarımız ile kar marjını arttırmayı başarmıştır. Üretim sektörlerinin yıllardır en üst noktada telaffuz edilen sorunlarının başında ‘girdi’ maliyetleri yer almaktadır. Tarım politikalarında köklü bir reform yapılmadığı sürece, 1 milyon tonun üzerinde pamuk tüketimi olan Türkiye, potansiyeli olmasına rağmen pamuk ithal eden ülke olmaya devam edecektir. Yeni yılda, tasarım, markalaşma ve teknik tekstillere geçişin daha fazla desteklenmesi ve bunun ulusal bir seferberlik bilinci ile ele alınmasını diliyoruz” diye konuştu.

Bürokratik işlemler azaltılmalı

Denizli’deki firmaların birçok devlet teşvikinden yararlandığını, ürün kalitesi, üretimin artması ve yeni ürünlerin ortaya çıkartılması gibi gözle görülür birçok gelişmenin yaşandığını ifade eden İsa Dal, “Firmalarımız cesaretle tasarımlarını geliştirmekte, kendi markaları ile ihracat yapmakta ve yurt dışında birçok fuarlara katılmanın yansıra, yurt dışında mağazalar açarak ‘Türk’ kalitesini birinci elden tüketiciye sunma imkânı bulmaktadır. Burada yaşanan en önemli sıkıntı ise bürokratik işlemleri fazla olması ile birlikte, geri ödemelerin çok uzun sürmesidir. Firmaların beklentisi, vat edilen ve onaylanan teşvik ödemelerinde yaşanan gecikmelerin ortadan kaldırılmasıdır. Tekstil ham madde veya yarı mamul ürünlerde uygulanan ‘anti-damping’ in dolaylı yollardan delinmesi, haksız rekabeti daha bir körüklemiştir. Bu konuda gümrükler daha ihtiyatlı davranmak zorundadır. Yerli üreticilerimiz bu yüzden mağduriyet yaşamaktadırlar. Ant-damping vergisi kapsamında aynı zamanda Türkiye’de üretilmeyen ürünlerde girmektedir. Bu emtiaların ayrıştırılması gerekmektedir. Rekabet gücümüzü zayıflatan bu olumsuz uygulamaların daha iyi irdelenip, denetimin arttırılmasını temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu

Yüksek kur endişe verici

2013 yılı son günlerinde kurların yüksek seviyede seyrediyor olmasının sektör tarafından endişe ile takip edildiğini vurgulayan İsa Dal, “Yüksek kur rekabet gücümüzü arttırsa da, hızlı iniş çıkış hareketlerin faydadan çok zararı yaşanmaktadır. Bu anlamda sektörün daha öngörülebilir bir kur artışının, sağlıklı yapısının korunması açısından gereklidir. Üretimde yaşanan diğer bir dengesiz durum ise, yıllardır farklı oranlarda katma değer vergisinin uygulanıyor olmasıdır. Yüzde 18 KDV ile üretilen ürünler, yüzde 8 KDV ile satışı gerçekleşmesinden dolayı firmaların KDV leri birikmekte. Bunların tahsili ise oldukça maliyetli olduğu için firmaların sermayesi tahsil edilemeyen KDV de birikmektedir. Mahsuplaşma imkanı olmadığı için sektörde iştigal eden birçok firmalar mağduriyet yaşamaktadırlar. 100 milyar dolar üretim ve ihracat hedefi olan tekstil ve hazır giyim sektörünün bu seviyelere ulaşması için yukarıda sayılan sorunların dışında birçok sorunları bulunmaktadır. Firmalarımızın AR-GE ye ayrılan paylarını arttırabilmeleri için, öncelikli sorunların ivedi olarak çözümlenmesi gerekiyor. 2014 yılında sektör büyümeye devam edecektir, ancak bu mücadelenin kolay yürütülmediğini açıkça ifade etmek istiyorum. Siyasi istikrarın önem taşıdığı büyüme modelimizde, bir arada Türkiye’nin cari fazla verdiği ve en çok istihdam sağlayan bu sektörlerimizin sorunlarına daha fazla ilgi gösterilmesi gerekmektedir.” Diye konuştu.