Denizli’de emekli sağlık memuru 60 yaşındaki Ali İhsan Özkan, odunculardan topladığı, çam, ceviz, gürgen, servi ve okaliktus odunlarını yontarak evinin mutfağında oluşturduğu atölyede sanat eserleri ortaya çıkartıyor.

Odunlara belgesel kanallarında izlediği, kartal, dağ keçisi, ördek, kobra yılanı, leylek, güvercin, at, karga, Denizli Horozu ve geyik başı figürlerini ve lale yontan emekli sağlık memuru Özkan’ın en büyük hayali eserlerinden oluşan sergi açmak. 26 yıl sağlık sektöründe hizmet verdikten sonra 13 yıl önce emekliye ayrıldığını 6 yıldan bu yana da odun yonttuğunu dile getiren Ali İhsan Özkan, “Resme ve odun yontma sanatına karşı büyük bir yeteneğim var. Resme olan yeteneğimi 1970 yılında askerdeyken fark ettim. Ateş poligonunda elime geçirdiğim kâğıdın üzerine kara kalemle atış talimi yapan arkadaşlarımı çiziyordum. Sonra yağlı boya ve sulu boya ile tablolar yaptım. 7 yıl kadar önce üst komşum getirdiği rabıta parçalarından bize yakmamış için vermişti. Bende onlardan düzgün olanlarını seçerek çakı bıçağı ve tornavida ile tahta parçalarından kaşık, çatal yaptım. Yüzlerce yonttuğum ağaç kaşıkları tanıdıklarıma armağan ettim. Elimin ağaç oymacılığına daha yatkın olduğunu ve becerimin de olduğunu görünce resim yapmayı bırakarak odun oymacılığına başladım. Küçük odun ibrikler ve güllerle başladığım yontma sanatımı izlediğim belgesellerdeki hayvanlarla zenginleştirdim. Bir odun parçasına bir hayvan figürünü 1 hafta ile 1 ay arasında değişen zamanda yontuyorum. Başlığı hayvan figürlü bastonlarda yontuyorum. Odunlara el emeğimi, göz nurumu harcayarak hayat veriyorum ” dedi.

Odunculardan topluyorum

İl merkezdeki kışlık odun satan işyerlerini zaman zaman gezerek yontmaya müsait odunlar aradığını, bulduğu odunlarında kilogramına göre parasını ödeyerek satın aldığını ifade eden Ali İhsan Özkan, ilçelerde oturan tanıdıklarının da kendisine yontulmaya müsait odunları gönderdiğini söyledi. Odunları, keser, çakı bıçakları, yan keski, tornavida ve zımpara ile yontarak şekil verdiğini ağaç boyası ile de boyadığını söyleyen Özkan, “Cebimde sürekli çakı bıçağı ile gezerim. Yollarda kaldırımda bulduğun ağaç dallarından neler yapabilirim. Ne yontabilirim. Sürekli bunların hesaplarını yapıyorum. Yontmak isteğim odunu gördüğümde ne yontacağımın kararını veririm. Ölçü falan bilemediğim için kafamda tasarladığım figürü oduna yontarım. Yaptığım eserlerimin bazılarını tanıdıklarıma hediye ettim. Bazı eserlerim, el sanatları merkezinde sergileniyor. Kahve alışkanlığım yok. Emekli oldum diye bir kenara çekilmekte istedim. Kendimi odunlara verdim. Onları yontarak hayatın yorgunluğunu üzerimden atıyorum.” dedi.     

Herkesin hobisi olmalı

Yonttuğu odunlardan yaptığı eserlerinden maddi bir beklentisinin olmadığını söyleyen Özkan, genç, yaşlı, kadın, erkek herkesin mutlaka kendine bir hobi edinmesi gerektiğini söyledi. Yaptığı eserlerinin evinin dışına çıkmasını isteğini bununda sergi açarak mümkün olacağını belirten Özkan, “Bu güne kadar yakılmak için ayrılan odunları yontarak sanat eserleri ortaya çıkardım. Yüzlerce eserimle bir sergi salonunu rahatlıkla doldurabilirim. Karma ya da kişisel bir sergi açarak eserlerimi sanatseverlerin beğenisine sunmak istiyorum. Emekli bir sağlık memurunun çakı bıçağı, keser ve tornavida ile neler yapabildiğini herkesin görmesini istiyorum. Odunları yontarken zamanın nasıl geçtiğini bilemiyorum. Onları yontup şekil verirken, zihnimi de boşaltıp bedenini dinlendiriyorum” dedi.