Denizli Emek Çalışanlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği (EMEKDER) Başkanı Rasim Öztürk, işçi haklarının gasb edilmediği, çalışanın baskıya maruz kalmadığı, çalışanın hak ettiği ücreti alnının teri kurumadan alabildiği daha rahatça bir çalışma hayatının kurulduğu bir dünya ve Türkiye’yi hayal ettiklerini söyledi. 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle dernek binasında yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın açıklaması yapan Öztürk, “Bizler, toplumsal barış, sosyal adalet, evrensel demokrasi, hakkaniyet, eşitlik, hoşgörü ve diyalog, onurlu ve saygın bir yaşam, insan haysiyetine yaraşır ücret ve haklar için, bugün ve her daim çalışan kardeşlerimizin yanında olacağız. Bugün, tüm dünyada; dil, din, ırk, cins, renk, aile, mezhep ve siyasi kanaat farkı gözetmeksizin, kendi değerlerini, asli mesuliyetlerini, toplum ve iş hayatındaki görevlerini bilen, haklarını ulusal ve uluslararası kuruluşlarla birlikte hareket ederek hakkaniyetle arayan, çalışanın emeğine ve alın terine saygı günü olarak kutlanıyor. Çalışma hayatında yeni bir ses olacak Emekder, çalışanların ortak ekonomik, sosyal, özlük, mesleki sendikal hak ve çıkarlarını koruyup geliştirerek onlara daha onurlu ve daha saygın bir hayat düzeyi sağlamasını istiyoruz. Siyasi baskılardan uzak, hızlı ve güçlü sendikal teşkilatlanma, hür sendikacılık, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarının korunup geliştirilmesi istiyoruz” dedi.

İşçilerin haklarını rahat alabilmeleri için isteklerini de sıralayan Başkan Öztürk, “ Üyelerinin beden ve ruh sağlığının korunup, gelişmesi adına gerekli tedbirlerin devlet ve işverenler tarafından alınmasını istiyoruz. Üyelerinin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak ve hakları bakımından her türlü istismarı önleyecek tedbirleri almak, çalışma koşulları ile sosyal güvenlik sisteminin iyileştirilmesi ve geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddetin engellenmesini, istihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını, tüm çalışanlar için ebeveyn izni istiyoruz. Kadınların, çalışma yaşamı ve toplumsal yaşam içinde ayrımcılığa uğramaması; çocuk haklarının, engelli ve bakıma gereksinim duyanlar ile dezavantajlı grupların evrensel değerler çerçevesinde çalışma hayatının ve toplumsal hayata uyumlu hale getirilmesini istiyoruz. Yaşadığımız toplumsal çevre ile ilişkilerin geliştirilmesi, sendikal etkinliklerin işyeri sınırlarını aşarak tüm toplumu ve toplumsal sorunları kuşatması, doğal çevrenin korunması, sivil toplum örgütleri ile ortak hedefler için güç birliği imkânlarının geliştirilmesini istiyoruz.” dedi.